7.4

63.4K 3.7K 796
                                    

-07.01.18

💦

Sıkıntıyla bir nefes verip omzuma attığı kolunu tekrar kaldırıp savurdum. Öğleden sonraki ilk dersteydik. Ekin, Canan'ı arkada boş bir sıraya göndermiş ardından hızla yanıma oturmuştu. Son zamanlarda keyfi yerinde gibi duruyordu. Tabii sebebini bilmemek mümkün değildi. Tekrar omzumda bir ağırlık hissettiğimde hiddetle Ekin'e döndüm. "Ya yeter be, omzum çürüdü. Kolunu omzuma koymadan duramıyor musun?" dedim, bezmişcesine. Beni umursamadan gülümseyip omuzlarını silkelediğinde derin bir nefes alarak önüme döndüm. Gerçekten uğraşamıyordum.

Sakince hocayı dinlemeye çalışsam bile sürekli dikkatim dağılıyordu. Birkaç dakika sonra çalan zil ise beni düşüncelerimden sıyıran kurtarıcı melek görevini üstlenmişti. Rahatlayarak arkama yaslandım. Tabii yaslanmamla sert bir kola dayanmam ani olmuştu.

"Hadi sevgilim, kantine gidelim." diyen, Ekin'e öfkeyle baktım. Sağ elim onun kolunu kavrayıp, birkaç kez mıncırdı. Acıyla inlerken kaşlarım çatık bir şekilde ona bakıyordum. "Birincisi o elin rahat dursun," dedim ve ayaklanarak, "İkincisi de biz seninle henüz sevgili değiliz." dediğimde sınıftan çıkmak üzereydim.

💦

"Bugün de birlikte sinemaya gideceğiz, ya o kadar heyecanlıyım ki ne giyeceğimi dahi seçemiyorum."

"Pantolon tişört. Abartmaya ne gerek var Canan." dedim, bir yandan sol elimde telefonu kulağımda tutarken diğer yandan kendime yaptığım sandiviçi yiyordum.

"Asıl abartan sensin. Ne demek pantolon tişört? Pazara gitmiyorum."

"Ben pazara eşofmanlarımla gidiyorum ne alaka?" dedim, abartılı bir ses tonuyla. "Banane ya, ne giyersen giy." Görmediğini bilsemde gözlerimi devirmekten kendimi alamamıştım.

"Senide göreceğiz canım. O zamanlar hatırlatırım bu lafı."

"Hatırlat." Omzumu silktim. "Öyle bir zaman olmayacağı için, sorun yok."

"Sen öyle san. Emin ol birkaç gün içerisinde Ekin'le bir yerlere gideceksin. Baksana şimdiden sevgiliyiz diye etrafta dolaşıyor,"

"Sevgili değiliz."

"Ama o öyle demiyor."

"Bir yere gitsek bile yine aynı konbini yapardım Canan."

"Var mısın iddiasına?"

"Çikolataya?"

"Tamam, en az beş tane. Kaybeden kazanana alacak."

"Tamam."

"İyi, şimdiden söyleyim ben kazanacağım."

"Tabii tabii. Neyse bırak şimdi çikolatayı, aklıma gelmişken ben bu aralar Ceyhun'u pek göremiyorum senin ondan haberin var mı?"

"Bilmem, aslında ben de uzun zamandır görüşemiyorum."

"Niye acaba?" dediğimde, sesimde bariz bir ima vardı.

"Ben nerden bileyim? Dur, Can arıyor sonra konuşalım,"

"Tamam." dedim, ardından sıkıntıyla bir nefes verip telefonu kapatırken. İçimde filizlenen kötü hise karşı koltukta dikelip telefonumun rehberine girdim. Kısa sürede Ceyhun'un adını bulup, sağa kaydırdım.

Çaldı.

Birkaç kez çaldıktan sonra arama sonlandırıldığında tekrar aradım. Fakat yine açmamıştı. Onun için endişelenmeden duramıyordum. Yarın ilk işim okuldan önce evine uğramak olacaktı.

💦

Oy vermeyi unutmayın. ♡

Kendinize iyi bakın.

Seviliyorsunuz. 🧡

İg: renren_akblt ,  xmordunyaren

-Yaren

PORTAKALLI SÜT | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin