3.1

67.7K 5K 462
                                    

-12.09.17

💦

Bilinmeyen: Siz Okyanusla takipleşiyor muydunuz ki?

Ekin: Aslında hayır.

Yani ben onu takip etmiyorum.

O neden beni takipten çıktı ki şimdi?

Bilinmeyen: Sen hemen Okyanus'un seni takipten çıktığını nasıl anladın?

Ekin: Uygulama var kızım ben de.

Boş bir insan mıyım ben? 😏

Bilinmeyen: Evet? 🙄

Ekin: Her neyse.

Sonuç olarak ne TeSaDüF ki
tam da senin hesabını bulmaya çalışıyordum.

Bilinmeyen: Oğlum salak mıyım ben?

Orijinal hesabımdan niye takip edeyim seni fake bir hesaptan takip ediyorum.

Ekin: Orijinal hesabımdan niye takip edeyim derken?

Okyanus'un hesabı sana mı ait?

Bilinmeyen: Ne? Ne alaka be.

Ekin: Okyanustan bahsediyorduk.

Niye bir anda orijinal
hesabım diye atladın?

Bilinmeyen: Söz gelişi o.

Ekin: Sen beni aptal mı zannediyorsun?

Senin fake bir hesabın yok.

Okyanus'un hesabını kullanıyorsun değil mi?

Sonra ben bir anda takipçilerime bakacağım deyince sen kendini, kendi hesabında sanıp anında beni takipten çıktın.

Yani sen değil Okyanus çıktı.

Harika.

Cidden harika.

Bilinmeyen: İnanılmazsın Ekin.

Ekin: Biliyorum canım.

Genelde hep öyle derler.

Bilinmeyen: 🤦‍♀️

*
Daha fazla bir şey yazmadan telefonu komodinin üzerine koydum. Cidden kendim uğraşmadan bu işten de sıyrılmıştım. Rahat bir nefes alıp, yorganın içine girdim. Aklıma mesajlaşmalarımız gelince yüzümde alaylı bir gülüş belirdi.

"Aptalsın." dedim, kendi kendime tavanımla bakışırken.

Onun bu komik halleri gözümün önünde canlanırken üstüme bastıran ağırlıkla uykuya dalmam kısa sürmüştü.

💦

"Az kenara geçsene! Hep ortadasın!"

Ceyhun omzunu silkerek bana alayla gülmeye başladı. "Oynayamıyorsan bahane bari üretme," dedi, iki kolu genişçe kalenin önünü kapsarken. Dişimi dudağıma geçirip, ayağımın altındaki topu hafifçe geri çektim. "Bahane kim, ben kim Ceyhun?" dedim, kendimce planlar yaparken. Kendimi topun hizasına sokarak hazır olmayı bekledim. "Doğru, sen kim bahane kim?" sesindeki alaya kaşlarımı çatarak baktım. Resmen benimle dalga geçiyordu.

İşte o sıra bir şey oldu.

Ben kendimi topa vurmaya hazırlarken Ceyhun da dikkatle benim hareketlerimi izliyordu. Gol olmuştu. Tabii ki topu ben fırlattım(!).

"Fazla bekliyorsun, hiç olmadık bir zamanda atman gerekiyor." dedi, ağzı kulaklarına gelene kadar gülen Ekin. Kirpiklerimi kırpıştırdım. Bir anda yanımda bitmiş, saniyeler içinde topu kaleye fırlatmıştı. Dağınık saçlarını karıştırdı.  Şaşkın bir halde alık alık ona bakıyordum.

Bu kadar mükemmel olunmamalıydı. İnsalığa hasızlıktı bu. Evet, haksızlık. Bir süre gülüşüne bakmaya devam ettim. Ta ki kafama hızla çarpan top'a kadar. Dengem anında bozulurken acıyla inledim. Elimi kafama götürdüğüm sırada birbirine dolanan ayaklarım yüzünden yere yapışmıştım.

"Hangi dengesiz attı onu?" dedim, boğukça bağırarak.

"Ya kanka, ne bileyim ben kafana çarpacağını?" diyerek, beni yatıştırmak istercesine sakin bir ses tonuyla konuşmaya çalışan Canan'a en ölümcül bakışlarımla bakıyordum.

"Gözüme görünme bugün Canan! Senin yüzünden kafam şişti." dedim, acıyan yere elimi bastırarak. Tam olarak şimdi ağlayacaktım. Bir rezil olmadığım Kalmıştı zaten. Ben kendimce hayıflanırken, Ekin kolumdan tutarak zorla beni yerden kaldırdı.

"Revire gidelim, buz tutarız."

Bir şey diyemeden kafamı salladım. Kabak gibi bir şişliğe sahip olan kafamı.

Yavaşça okula doğru yürüken arkama döndüm. Ceyhun ve Canan bana şaşkınca bakarken gözlerimi kısarak ikisine de sağ işaret parmağımı tehdit edercesine salladım.

Benden çekecekleri vardı.

💦

Öncelikle Ekin'in için alkış djdj 👏

Çocuğum çok akıllı fjjdkk

Neyse, yorumlarınızı ve oylarınızı lütfen unutmayın.

Kendinize dikkat edin.

Sizleri çok seviyorum. 🧡

-Yaren

PORTAKALLI SÜT | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin