14.BÖLÜM

232K 9.9K 4K
                                    

Başımı cama yaslamış geçtiğimiz yolları izlerken Yaver denilen o pisliği düşünüyordum. O çok tehlikeli bir adamdı. Yapacakları ve yapabilecekleri beni korkutuyordu. Söyledikleri aklıma geldikçe korkum artıyor, nefes alamıyormuşum gibi hissediyordum. Özellikle de benim peşimde olduğunu söylemesi korkumu en üst raddeye taşıyordu. Barlas'la sevgili olduğumu düşündüğü için beni kafaya taktığını düşünüyordum. 

 Barlas arabayla beni evimin önüne getirdiğinde camdan dışarı bakmaya devam ediyordum. Geldiğimizi bile fark edememiştim. Barlas elini omzuma koyup, "Geldik Kaktüs," deyince irkilerek ona baktım. Fabrikada olanları henüz atlatamadığım için gergindim. Hele Yaver'in fabrikadan çıkarken attığı o tehlikeli bakış gözümün önünden hiç gitmiyordu. Barlas, "İyi misin?" diye sorunca birkaç saniye cevap veremedim. Bunu ben de bilmiyordum. Sanırım değildim. O herif hayatımızdan çıkana kadar da olmayacaktım. Sorduğu soruya cevap vermeden çantamı alıp, "Bıraktığın için sağ ol," diyerek arabadan çıktığımda Barlas da peşimden çıkıp yanıma geldi ve beni durdurmak için kolumdan tuttu.

 İyi olmadığımı anlamıştı. Beni kendine doğru döndürüp yüzümü incelemeye başladı. "İyi görünmüyorsun. Annen seni bu şekilde görmesin."Gözlerim dolmaya başlayınca Barlas'ın bunu fark etmemesi için kafamı yere eğdim ve gözyaşlarım yanaklarıma süzülmesin diye kirpiklerimi kırpmamaya çalıştım. Beni bu halde görmesini istemiyordum. Bizi o adamdan kurtarmaya çalışıyordu, gergindi. Bir de beni bu halde görüp iyice gerilsin istemiyordum. Güçlü görünmeliydim. O güçlüydü. Çetesine girecek kişinin de öyle olmasını isteyeceği için dolan gözlerimi ondan saklıyordum ama eliyle çenemden tutup yüzümü kaldırınca, "Korkuyor musun?" diye sorduğu soru yüzünden kendimi daha fazla tutamayıp yanaklarımı gözyaşlarımla ıslattım. 

Cevabım belliydi. Kafamı hafifçe aşağı yukarı sallayıp, "Evet!" dedim.Üzülmüştü. Hiç beklemediğim bir hareketle yüzümü avuçlarının arasına alıp gözlerimin içine baktı. "Korkma. Ben yanındayım." Yanımda olması bana güç veriyordu ama korkumu azaltmıyordu. "Evet, şu an yanımdasın ama her zaman olamazsın. O adamlar peşimizde Barlas, er ya da geç dediklerini yapıp bizi almaya gelecekler. Onlar geldiklerinde yanımda olmayabilirsin!" 

Yanaklarıma düşen gözyaşlarımı başparmaklarıyla silerken, "Bu yüzden korkmana gerek yok, sana söz veriyorum kimse sizi almaya gelmeyecek. Buna izin vermeyeceğim!" dedi."Nasıl yapacaksın bunu? Onları durduramazsın ki!" 

"Bana güven, durduracağım ve sizi onlardan kurtaracağım." Çantamı yere bırakıp ellerimi onun yanaklarımdaki ellerinin üzerine koyduğumda, "Güveniyorum zaten," dedim. Bir kez bizi onların elinden kurtarmıştı. Şimdi de yapabilirdi. Yapacağından emindim."O zaman rahatla ve eve gir, annen seni daha fazla merak etmesin."Girecektim ama önce yapmam gereken bir şey vardı.

 Ellerimi ellerinden çekip kollarımı boynuna doladığımda ona sarılabileceğim en sıkı şekilde sarıldım. Bunu içimden geldiği için yapıyordum. Kötü biri olduğunu düşünsem de içinde bir yerlerde iyiliğin var olduğunu biliyordum. İşte o iyilik sayesinde bize yardım ediyordu. "Yardımın için teşekkür ederim Barlas." 

Birkaç saniye sesini çıkarmadan öylece durduktan sonra kollarını belime doladı. Hareketim onu şaşırtmıştı galiba. Benden bunu beklemiyordu. Aslında ben de kendimden böyle bir şey beklemiyordum ama ona sarılmak istemiştim. İçimdeki anlamlandıramadığım hisle, ona yakın olmak istediği için yapmıştım bunu.Kokusu burnuma dolarken gözlerimi kapatıp gülümsedim. Niye gülümsediğimi bilmiyordum, galiba ona sarılmak beni mutlu etmişti. Aslında sadece mutlu değil aynı zamanda heyecanlandırmıştı da. Ona yakın olmak güzeldi. Verdiği heyecan duygusu o kadar hoşuma gitmişti ki ayrılıp eve girmek istemiyordum. 

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin