4.BÖLÜM

285K 11.5K 4.6K
                                    

Barlas ve çetesi bize doğru yürürken Barlas'a bakıyordum. Gri pantolonunun dışında bıraktığı beyaz gömleğinin üst iki düğmesini açmış, kısılmış gözleriyle emin adımlarla yürüyordu. Saçları özenle taranmıştı. Belli ki okul için hazırlık yapmıştı. Kim bilir neden gelmişti buraya? Okumak için geldiğini düşünmüyordum. Aklında başka bir şey vardı. Bu o kadar belli oluyordu ki anlamamak için aptal olmak gerekirdi.Yanımıza yaklaştıklarında Barlas karşımda durup gözlerimin içine baktı. "N'aber Kaktüs?" 

Dalga mı geçiyordu benimle? Öyle olacaktı ki arkadaşları sırıtıyordu. Kan beynime sıçrarken, "Sizin bu okulda ne işiniz var?" diye sordum. Aslında soruyu Barlas'a sormuştum ama Bade cevaplamayı tercih etti. "Sana hesap mı vereceğiz?""Evet vereceksiniz! Burası bir okul, pis işlerinizi yapacağınız yer değil! Eğer öğrencilerden haraç almak gibi bir düşünceniz varsa bunu unutsanız iyi olur. Çünkü buna ne ben ne de müdür izin vermez!" Yine cesaretim kabarmıştı. Tek başıma onlara diklendiğime inanamıyordum. 

Bade söylediklerime sinirlenip, "Sen kimsin ki kızım?" diyerek sinirle üstüme atılmaya hazırlanınca Barlas kolundan tutup onu durdurdu. "Sakin ol Bade, okuldayız."

"Ama Barlas bu kız benim..." Barlas kaşlarını çatıp sözünü yarıda kesti. "İçeri gir!" 

Bade, Barlas'ın emriyle yüzünü asarken bana öfkeyle bakıp okula girdi. Onunla beraber Samet ve adını bilmediğim sarışın çocuk da içeri girmişti. Barlas'ın yanında sadece esmer çocuk kalmıştı. Onu inceleme fırsatını bulunca yüzüne baktım. Kalın kaşları, ela gözleri ve hafif çıkıntılı bir burnu vardı. Zayıftı ama sıska değildi. Barlas'tan yaklaşık on santim kadar kısaydı ve en az onun kadar yakışıklıydı. Gözlerini Aysun'dan ayırmıyordu. Ona bakmayı kesip Barlas'a döndüm. "Hemen gidin buradan!" 

"Neden?" Barlas bana yaklaşıp aramızdaki mesafeyi iyice kapattı. Gözleri benimkilere dikkatle bakarken rahatsız olduğumu hissedip boğazımı temizledim. "Çünkü siz bizim gibi değilsiniz. Kötülük yapmayı seviyorsunuz!" Bu lafım ikisini de güldürdü. Barlas uzun boyuyla bana yukarıdan bakarken yavaşça kulağıma doğru eğildi ve fısıldadı, "Haklısın. Bu okula kötülük yapmaya geldik." Onu karnından geri itip sinirle yüzüne baktım, "Neden yapıyorsunuz bunu?"

 "Çünkü canımız öyle istiyor," deyip birkaç saniye daha gözlerime baktıktan sonra esmer çocuğa döndü. "Gidelim Çetin." Çetin denilen çocuk gözlerini Aysun'dan alıp onu başıyla onayladıktan sonra okula doğru yürüdü. Barlas da koluma çarparak yanımdan geçip onun peşinden gitti ve okula girdi."İnanmıyorum resmen buradalar!" Aysun hâlâ şaşkındı. Ben de öyleydim ama korkum şaşkınlığımın üzerini örtüyordu. Aysun'a baktım. "Kantine gidelim mi? Kahve içsem iyi olacak." Beni onaylayınca birlikte kantine gidip kahve aldık ve boş masalardan birine geçip oturduk. 

Düşünceliydim. Aysun da bunu fark etmişti. Elindeki kahveden bir yudum alırken, "Onları mı düşünüyorsun?" diye sordu."Evet," deyip işaret parmağımla yanağımı gösterdim. "Bunu yapan burada ve ben çok endişeliyim!"

"Sahi anlatsana şunu, nasıl oldu bu?"Derin bir nefes alıp arkama yaslanarak olanları anlatmaya başladım. Aysun ağzı açık bir şekilde beni dinliyordu. "Yemin ederim film gibi! Aslından seni uyarmam gerekiyordu. Galiba bunları yaşamanda benim de payım çok büyük," deyince şaşkınca ona baktım. "Seninle ne alakası var?"

 "Onların nasıl insanlar olduğunu biliyordum Öykü. Bana Barlas'ın saçını kestiğini söylediğinde bunu sana anlatacaktım ama Ateş yanımıza gelince susmak zorunda kaldım." Aysun'un söylediği şey kafamı karıştırmıştı. "Bir saniye ya, sen onların neler yapabileceklerini nereden biliyorsun ki?""Bade'den," dedi düz bir sesle. 

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin