3.BÖLÜM

295K 11.7K 2.6K
                                    

Rüyalarıma girip bünyeme zarar vermeye başlayan Barlas, tedirginlik denilen bir kelimeyi lügatime sokmayı başarmıştı. Bana korkuyu tattırıp, işkence yapan o pisliği ellerimle boğmak istiyordum. Bir insan bu kadar acımasız olamazdı. Yapmadığım bir şey yüzünden yargılanmıştım ve daha da kötüsü bunu kabullenmek zorunda kalmıştım. 

Okula doğru yürürken her yerde onu görecekmişim hissine kapılıyordum. Galiba yüzümü yerden kaldırmamayı ve öyle yürümeyi bu sebeple tercih etmiştim. Yavaş adımlarla yürüyerek okula vardığımda bahçedeki bankta oturan Koray'ı gördüm. Düşünceliydi ve sanırım sebebini biliyordum. "Günaydın Koray, ne haber?" diyerek yanına oturdum."İyi."

"Bana neden öyle gelmiyor peki?" 

Kafasını bana çevirip yüzüme baktı. "Ben iyiyim Öykü. Gerçekten."

"O zaman neden böyle düşüncelisin?" Sesini çıkarmadı. Derin bir nefes alıp elimi kolunun üzerine koydum. "O çeteye girmek zorunda değilsin Koray."

"Hayır, girmek zorundayım!" Sesi birden yükselmişti. Daha fazla susmak istemiyor gibi görünüyordu. "Ne yaparsam yapayım Barlas beni o çeteye alacak. Kaçışım yok!" Onun bu hali beni mahvetmişti. "Sen istemiyorsan muhakkak bir yolunu bulur seni kurtarırız Koray." 

Elini alnına götürüp dertlenmiş gibi başını iki yana salladı, "Barlas istediğini alır, ondan kaçamam. Çeteye girmek zorundayım!" Oldukça şaşkındım. "Ne? Teslim mi olacaksın yani?"Tam soruma cevap verecekken bir anda bir yere odaklandı. Nereye baktığını anlamak için kafamı o yöne çevireceğim sırada ayağa kalktı ve, "Hemen geleceğim," diyerek okulun bahçe kapısına doğru yürüyüp dışarı çıktı. Nereye gittiğine bakarken Barlas ve çetesini görünce donup kaldım. Koray onların yanına gitmişti. Konuşuyorlardı. 

Gözlerim Barlas'ın üzerindeyken onun yüzünü tekrar gördüğüm için tüm vücudumu kaplayan bir nefret hissettim. Bana yaptıkları için onu öldürmek istiyordum. Yanına gidip ona avazım çıktığı kadar bağırmak istesem de yerimde kalıp onları izlemeyi tercih ettim. Koray'ı ikna edene kadar durmayacaklardı, biliyordum. Buna engel olmanın bir yolunu bulmalıydım.Ayağa kalkıp derin bir nefes aldım. Bir cesaret onların yanına doğru yürüyüp Barlas'ın karşısına geçerek sert sert bakmaya başladım. Evet, ondan korkuyordum ama bu ona bu şekilde bakmama engel olmuyordu. 

Yaptıklarından sonra hâlâ karşısında duruyor olmama şaşırsın istiyordum. Öyle de olmuştu zaten. Şaşkınca suratıma bakıyordu, "Kaktüs hayırdır, neden karşımdasın?"

"Koray'ı artık rahat bırakmanızı söylemek için!" Çetesiyle birlikte gülmeye başladılar. Bu beni kızdırmıştı ama bir şey demedim, sakin kalmaya çalışıyordum. Barlas gülmesine ara verip gözlerini gözlerime dikince, "Sen ya çok aptalsın ya da çok cesur... Henüz anlayamadım," diyerek yüzünü yüzüme doğru eğdi. "Yaşadıkların seni pek akıllandırmadı galiba?" 

"Koray benim arkadaşım, onu çetenize alamazsınız! O sizin gibi kötü biri değil!" Koray, kolumdan tutup beni susturmak için uğraşıyordu ama kolumu tutan elini itip konuşmaya devam ettim. "Sen yaptığın işkencelerle beni akıllandıramazsın. Koray sizin çeteye asla girmeyecek! Buna ne olursa olsun engel olacağım!" Tam bir aptaldım! Bunları söylediğime inanamıyordum. Galiba ona olan sinirimi bu şekilde çıkarmaya çalışıyordum. İşe yaramıştı da. Biraz rahatlamıştım.Nereden geldiğini anlayamadığım cesaretim Barlas'ın sinirlerini bozarken işaret parmağını kaldırıp salladı ve gözlerini kısarak konuştu. "Seninle her karşılaştığımızda sinirlerimi bir kat daha arttırıyorsun. Az önce söylediklerinle yine arttı. Bence bu son olsun. Bir daha ağzını açacak olursan dudaklarını birbirine dikerim haberin olsun!"

 Yaptığı işkenceleri düşünecek olursak bunu da yapardı. Gözlerim onun öfkeli bakan gözlerinin üzerindeyken yanımıza gelen Ateş'in sesini duydum. "Barlas ne oluyor, senin burada ne işin var?" Gözlerimiz Ateş'e kayarken Barlas parmağını indirip geri çekildi. "Hiç, sadece geçerken uğramak istedim." Birbirlerini tanımaları beni şaşırtmıştı. Nereden tanışıyorlardı acaba?"Gerçekten geçerken uğramak istediğine inanmalı mıyım?" Ateş hoşnutsuz bir edayla Barlas'a bakıyordu. Belli ki onu sevmiyordu. Nedeni neydi acaba? "Bence evet." Barlas az önceye oranla gayet sakin görünürken Ateş çetenin diğer üyelerine de bakıp yüzünü bana çevirdi. "Öykü, dün nereye gittin sen? Kaç saat seni arabada bekledim, sonra da dayanamayıp karakola girdim. Oradaki polislere seni sordum. Bana kimsenin çalıntı şikâyetinde bulunmadığını söylediler. Neredeydin?" 

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin