5. Rüya

66.9K 2.6K 194
                                    

5|Rüya

Sessizlik sağır edici bir canavara bürünmüştü. Dizlerimin üstünde oturduğum yerden etrafıma baktım. Zifiri karanlığın hakim olduğu bu yer fazla korkutucuydu. Bir adım önümde ne olduğunu bile görememek içime korkunun tohumlarını serperken ellerimi yere koydum. Hissedemediğim sertlikle bakışlarım ok gibi yere saplanırken boşluğa baktım. Etrafım gibi yerde zifiri karanlıktı. Sert zemini hissetmesemde oturduğum yer boşluk değildi. Boşlukta asılı değildim. Zeminin varlığın algılasamda hissedemiyordum. İçimdeki korkuya rağmen ellerimi daha sert bastırarak ayağa kalktım.

Bu katran karası karanlıkta hiçbir şey göremeceğimi bilsemde etrafıma bakarak döndüm. Gözlerim bir ışık arasada kucak açtıkları tek şey karanlıktı. Bir umut aydınlığa kavuşurum diye ileri adım attım. Bir daha, bir daha ve bir daha. Karanlık boşluk şanını duyurmak ister gibi dahada kararıyor gibiydi.

"Evin!" Adımı zikreden aşinası olduğum ses ile adımlarım bir anda kesildi. Uzaktan ve boğuk gelen ses kalbimin atışlarının seyrini değiştirirken umutla etrafıma baktım. Beni karşılayan tek şey karanlıktı.

"Berzan!" Sesim dalgalar halinde boşlukta yankılanırken az önce duyduğum sesi bir daha duymak için kulak kesildim. Beklediğimin aksine sağır edici sessizlik tırmalarken kulaklarımı etrafıma bir kez daha baktım. Yoktu bu lanet yerde bir başınaydım.

"Evin!" Umudumu kaybetmişken duyduğum sesle geldiği tarafa döndüm. Berzan yoktu. Ama orda olduğumu hissediyordum. Karanlıktan korkmama rağmen koştum. Ne kadar koşarsam koşayım ulaşamadığım adamla gözlerim doldu.

"Evin!" Sesin bir başka yönden gelmesiyle hızla başımı sağ tarafa çevirdim. Yönümü değiştirip oraya koştum. Nefesim artık geçtiği yerleri yakıyordu. Ciğerlerimi ferahlatmak için olan nefes kor gibi yakıyordu. Sabrettim sonunun aydınlık olduğunu bilmek bile bana yetiyordu.

"Evin!" Bu sefer arkamdan gelen sesle korkuyla etrafa baktım. Neresi olduğunu bilmediğim bu karanlık yer ve her seferinde bir başka taraftan gelen ses delirmek için en büyük nedendi.

"Nerdesin Berzan? Ben geldikçe gidiyorsun, yoruldum." Boşlukta yankılanan her harf boğazımı tırmalıyordu.

"Burdayım Evin'im. " Diğerlerinin aksine yakından gelen sesle başımı araya çevirdim. Berzan tam karşımdaydı. Hızla birkaç adım ilerimde duran adama koştum. Ellerimi beline sarmamla bedenime sardığı kollarıyla dolan gözlerim biraz daha doldu.

"Berzan." Sesim yorgun ve ağlamaklı çıkarken etrafıma sardığı kolumdan birini kaldırarak saçlarımı okşadı.

"Evin." Duyduğum bu sesle beline sarılı ellerim iki yanıma düştü. Başımı göreceklerimin korkusuyla tereddütle yukarı kaldırdım. Karşılaştığım mavi gözler ile gözümden bir damla yaş döküldü. Geri gitmek istesem de belimdeki ve saçlarımdaki elleri uzaklaşmama mani olmak için sıkılaştı.

Gözlerimin içine bakmasına rağmen ruhumu izliyor gibiydi. Zihnim ona bakmamam gerektiğini haykırırken gözlerimi kaçırmaya çalıştım.

"Bırak beni." Dediğimde saçlarımda gezinen eli kasıldı. Yüzümdeki her bir ayrıntıyı izlerken bende ona bakıyordum. Çatılan kaşları ve gerilen yüz hatlarıyla beni inceliyordu.

"Düşersin." Sert sesi ve arkama bakan gözleriyle kaşlarımı çatarak arkaya baktım. Ucunda olduğum uçurumla korkuyla Agir'e döndüm. Az önceki sertliğin aksine yüzünde eşsiz bir gülümseme vardı. Şu an başka bir adam gibiydi. Yüzü fazla güzeldi. Bu neden kaynaklıydı bilmiyordum. "Düşersiniz Evin'im. O zaman ben sizsiz ne yaparım?"

ATEŞİN AŞKI | Töre Serisi IIWhere stories live. Discover now