1

81.7K 2.1K 1.1K
                                    

Daddy Issues yani Türkçe'ye çevirimiyle "Babacık Sendromu" Evet, Türkçe çevirimi biraz tuhaf oluyor. Bu sendrom genelde babası olmayan, babasından uzak kalmış, baba sevgisinden mahrum kalmış kız çocuklarında görülür. Bu sendroma sahip çocuklar erkek arkadaşlarında şefkat ve sahiplenme duygusunu normalden fazla ararlar ve kendilerinden yaşça büyük erkeklerden hoşlanmaya başlarlar. Tabii bu sendroma bir erkek de sahip olabilir, ben yalnızca büyük bölümünden bahsettim. İyi okumalar 🌹
✨✨✨

Ağzımda iğrenç bir tat ve başımda müthiş bir ağrı vardı.

Yüzümü buruşturarak gözlerimi açtım ve kırpıştırarak ışığa alışmayı bekledim. Alıştığımdaysa karşımdaki manzara hiç de hoşuma gidecek türden değildi. Kesinlikle hiç tanıdık gelmeyen bir odadaydım ve tüm vücudum beyaz bir çarşafın altındaydı. Nefesimi tutup bir şey olmamış olması için dua ederek çarşafı üzerimden ittim.

Neyse ki dün geceki küçük siyah elbise hâlâ üzerimdeydi.

Başımdaki ağrıyı umursamadan vücudumun kontrolünü ele geçirmeye çalıştım ve bacaklarımı yataktan sonunda çıkarabildim. Ama yatağın iki kişilik olması, üzerimde kıyafetler olmasına rağmen beni tedirgin ediyordu. Ayağa kalkıp kimin evindeysem ve ne bok yediysem umursamamaya çalışıp evden çıkmak için ilk hamlemi yaptım ve odadan sessizce çıktım.

Pekala, önümde uzun bir koridor ve bir de alt kat vardı ama sanırım parmak uçlarımda yürürsem kimseyi uyandırmadan gidebilirdim. Ya da evde biri var mı onu bile bilmiyordum. Parmak uçlarımda, büyük adımlarla koridorun sonuna ulaştım ve ses çıkarmamaya özen göstererek merdivenlerden inmeye başladım. Ama önümdeki mutfakta, sırtı bana dönük olan yapılı adamı görebiliyordum. Neyseki üstünde tişört ve eşofman altı vardı, bu beni rahatlatmıştı.

Belki yukarı geri dönüp pencereden atlamak buradan çıkmaktan daha kolay olurdu ya da şimdi koşmaya başlarsam kapıdan da kaçabilirdim.

"Orada ne kadar daha dikileceksin?" Adamın bana döndüğünü sesini duyunca anlamıştım ve artık geri dönüp pencereden atlamak için çok geç olduğunu biliyordum. Haydi be kızım diyerek hızlıca koşmaya başladım ama aniden hareket etmem başımdaki ağrıyı daha da keskinleştirip olduğum yere yığılmama neden oldu.

"Sikeyim!" Başımı ellerimin arasına arıp bağırdığımda hâlâ kaçabilmem için bir umut olmasını diliyordum.

"Seni kaçırmadım, benden kaçmana gerek yok." Duyduğum sesle gözlerimi açıp arkamda, duvara yaslanmış bana bakan adama baktım.

"O zaman neden bir yatakta uyandım ve Cemre nerde?" Adam kaşlarını çattı.

"Cemre kim?" Başımı ovuşturarak düştüğüm yerden kalktım ve karşımda dikilen adama baktım. Dikkatimi çeken tek şey karakteristik siyah saçlarıydı. Karşımda James Dean duruyormuş gibi hissediyordum.

"Gitmem gerekiyor." Omuz silkti ve çenesiyle biraz ötedeki kapıyı işaret etti. Aslında bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim. Bilirsiniz kötü adamın evinde kapalı kalmış masum kız olmayı bekliyordum ama tabii bunu tercih ederdim. "Tamam." Bunu söyleyip kapıya yöneldim ama duraksayıp kafamdaki soruları sorup gitmemin daha mantıklı olacağını düşündüm. "Yatakta ne işim vardı?"

"Seni koltuğa bıraktığımda uyandın ve 'ne yani beni koltuğa yatırıp kendin yatakta mı yatacaksın?' diyerek kalktın." Yüzümü buruşturup alnıma vurdum. Bir daha asla sarhoş olmamalıydım.

"Sen yanımda değildin, değil mi?" Sorduğum soruya karşılık gözlerini devirdi.

"Hayır değildim." Başımla onaylayıp arkama döndüğümde aklıma gelen sorularla durup tekrar ona döndüm. Dikkatle bana bakıyordu ve sanki gitmeyeceğimi biliyormuş gibi duruyordu.

Underage | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now