55. Bölüm

601 30 28
                                    

Mi-Hi, Mi-Cha ve Kwang' ın eşyalarını topladıktan sonra. He-Ran' ın odasına gittim. Kocaman bir bavul almıştı ve yarısını doldurmuştu.

"Bu biraz fazla sanki?"
"Saçmalama Melisa, az bile. Sonuçta sen Suga ile küssün ve eve gidip kıyafet almayacaksın. Bu valiz ikimiz için ben kendimden sana kıyafet koyuyorum beraber giyeriz"
"Tamamem aklımdan çıkmış, haklısın" dedim ve onun gibi yere oturup onun katladığı kıyafetleri valize yerleştirdim.

Hazır olan valizi kapattık ve yavaş yavaş merdivenlerden indirdik. Kızlar, Kwang ve Jin bizi bekliyordu. Elimizdeki valizi görünce Jin valizi aldı ve gelen taksiye kadar götürdü. Kızlar Jin ile vedalaştıktan sonra kızları taksiye bindirdim. Bende Jin ile vedalaştım. Daha sonra He-Ran ve Jin biraz konuştu daha sonra onlar da vedalaştı. Son olarak Jin Kwang' ı kucağına aldı ve yanağına öpücük bıraktıktan sonra onlar da vedalaştı. Taksiye bindik ve otelin adresini söyledik.

Yaklaşık 1 saat sonra otele vardık. Beşimizde aynı odada kalacaktık. Oda anahtarlarımızı aldık ve odaya çıktık. Kızların dişlerini fırçalattım yüzlerini yıkattım ve geceliklerini giydirip ikisini de yataklarına bıraktım. Aynı şeyi He-Ran' da oğlu için yaptı. Çok yorgundum ama bir türlü aklımdan o sahne çıkmıyordu. Birsürü kız, Suga, tuvalet.. yüzümün ıslanması ile ağladığımı fark ettim. Oturduğum sandalyeden kalktım ve kahvemin son yudumunu içip kızların yanına gittim. İkiside çift kişilik yatağın bir ucundalardı. Ortalarına geçtim ve ikisinede sarılıp kokularını içime çektim. Daha sonra gözlerim kapandı.

Sabah uyandığımda He-Ran duş alıyordu ve çocuklar uyuyordu. Şarjdaki telefonumu elime aldığımda 14 cevapsız çağrı olduğunu gördüm. 13ü Suga' dandı. Suga' yı engelledim ve diğer arayan kişiye baktım. Avukatımdı. Onu geri aradım.

Günaydın Melisa hanım
Günaydın, beni aramışsınız
Ah evet, boşanma evrakları için aramıştım. Ben Yoongi bey ile de konuştum fakat o kesinlikle evrakları imzalamayacağını ve sizden boşanmayacağını söyledi. Yinede evrakları gönderdim. İsterseniz resepsiyondan alabilirsiniz.
Tamam, teşekkür ederim.
İyi günler
Sizede

Telefonu kapattım o sırada He-Ran duştan çıktı. "Günaydın" dedi gülümseyerek. "Günaydın" dedim ve bende gülümsedim. O valizinden mayo ve üstüne giyecek bir elbise aldıktan sonra giyinmek için lavaboya gitti. "Çocukları uyandırsana" demeyide unutmadı. Kwang' ı ı uyandırmak için yanına gittim. "Kwang, hadi uyan tatlım" dediğim anda uyandı. Daha sonra kızların yanına gittim. "Hadi uyanın kızlar, sabah oldu" dedim ama uykularından kalkmadılar. "Mi-hi  Mi-Cha hadi kahvaltıya inicez" dedim ve sesimi yükselttim ama tabiki bir işe yaramadı. Tam tekrar söyleyecektim ki Kwang kızların ortasına geçti ve yatakta zıplamaya başladı. Bu sefer kızlar uyanmıştı. Sonunda diye iç geçirdim. Aynı Suga gibilerdi. Uykuya düşkünlerdi. "Kim bu gün havuzda yüzmek ister!?" Diye sorduğumda üçüde aynı anda "Ben!" Diye bağırdı. "O zaman herkes mayosunu ayarlasın" dediğimde üçüde valizlerine koştular ve mayolarını aramaya başladılar. O sırada He-Ran lavabodan çıktı. Valizin önüne geçti ve bir bikini birde elbise alıp suratıma attı. "Koş kız giyin" diye bağırdığında güldüm ve yere düşen kıyafetleri alıp lavaboya gidip giyindim.

Çıktığımda He-Ran çocukları giydirmişti. "Hadi bakalım kahvaltıya" dediğinde çocukların arkasından bizde odadan çıktık.

Kahvaltı alanına geldik ve kahvaltılarımızı yaptık. Daha sonra otelin havuz kısmına geçtik. Çocukların üzerindeki kıyafetleri çıkardık ve onları çocuk havuzuna soktuktan sonra bizde üzerimizdeki elbiseleri çıkarıp şezlonglarda yerimizi aldık. Geçen garsondan limonata istedik ve dakikalar sonra gelen limonatalarımızı içerken sohpet etmeye başladık.

"Ee Melisa ne yapıcaksın, Ayrılacak mısın?"
"Bilmiyorum ama büyük ihtimalle ayrılıcam"
"Suga' dan bir açıklama beklemeyecek misin?"
"He-Ran gördüğüm şeyden sonra ne açıklaması olabilir ki sahroştum falan der anca, sonuçta gözlerimle gördüm. Altına bir kız almış dudaklarını sömürüyordu ve yanında bir sürü kız daha vardı, hemde ben o durumda iken"
"Haklısın Melisa ama kızlar ne olacak?"
"Of hiç bilmiyorum, tabiki aytılırsak benimle kalırlar ama babalarını çok seviyorlar ona çok düşkünler"
"Haklısın, biraz düşün sen acele etme"

Sohpetimizi çocukların bağırışları kesti. "Anne He-Ran teyze hadi sizde geldin" dedi Mi-Hi. "Hadi Melisa havuz bizi bekler" dedi He-Ran. Kalktık ve çocukların yanına küçük havuza girdik. Onlarla beraber kaydıraktan kaydık, su savaşı yaptık ve daha neler neler...

Hayatımın en güzel günlerindendi diyebilirdim hatta. Havuzdan çıktıktan sonra otel odamıza geldik. Çocukları duşa soktuk ve havuz klorunu üzerlerinden attıktan sonra onları öğle uykusuna yatırıp kendimiz duşa girdik. İkimizde duş aldıktan sonra kahvelerimizi elimize aldık ve otelden çıkıp sahilde kumların üzerinde yürümeye gittik. Ben Suga' yı engellediğim için bu sefer He-Ran' ı aramaya başlamıştı. En sonunda telefonu ben açtım.

"Ne var ya!"
"M-Melisa"
"Arama beni rahat bırak bitti artık!"
"Hayır bitemez!"
"Bitti Suga, onu o gün düşünseydin"
"Melisa dinlemeden karar verme! Lütfen bir kere dinle"
"Neyi dinlicem Suga, sen beni bi adamın üstünde onunla öpüşürken görsen ne hissedersin, beni dinlemek istermisin!"
"Melisa, sensiz yapamam"
"Rahatsız etme beni"
"Melisa lütfen"
"Ne lütfeni Suga ya! Hadi beni geç kızların. Onları hiç düşünmedin mi!?"
"Melisa lütfen"
"Arama beni"
"Melisa sende ağlıyorsun, sende böyle olmak istemiyorsun, sende beni seviyorsun"
"Evet Suga seni seviyorum ama sen beni aldattın artık ben yokum, biz yokuz" telefonu kapattım ve göz yaşlarımı sildim. O sırada telefona bir mesaj geldi.Sugadandı mesaj.

Suga:
.Lütfen beni affet ama ben gitmek zorundayım, biz yoksak bende yokum. Seni her zaman sevdim ve sevmeye devam edicem.
Elveda..

Bts İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin