21. Bölüm

1.1K 88 6
                                    

VOTE SAYISI AZALDI SANKİ
DİKKAT BU BÖLÜM GOT7 İÇERMEKTEDİR <3
BAYA UZUN YAZDIM EMEĞİMİN KARŞILIĞI YORUM VE VOTE BEKLİYORUM

Taksiye bindim ve Suga'nın evine gitmek istemediğim ve başka gidecek yerim olmadığı için He-Ran' ın evinin adresini verdim. Telefonuma mesajlar geliyordu ve hep Suga' nın arkadaşları arıyordu ama Suga aramıyordu telefonumu kapattım ve kapalı ekrandan kendime baktım rimelim göz yaşlarım ile beraber boğazıma kadar akmıştı. Silmeye gücüm kalmamıştı. Kafamı cama yasladım ve gözlerimi kapattım.

Arabadan indim ve He-Ran ın evine gitmeden önce evinin önündeki parka oturdum salıncakta sallanıyordum ve ağlıyordum daha sonra arkamdan ayak sesleri duydum arkamı dönmemle karşımda Suga' yı görmem bir oldu. Göz altları ağlamaktan şişmişti, yanakları ve burnunun ucu kızarmıştı ve gözlerinden yaşlar süzülüyordu, o çok tatlıydı hemen bana koştu ve dudaklarıma yapıştı nazikçe öpüyordu ve daha sonra beni kucağına alarak salıncağa bindi hala öpüyordu ve ben karşılık vermiyordum dudaklarını benimkilerden ayırdı ve kulağıma yaklaşıp "Özür dilerim" dedi.

"Hanım efendi" taksicinin beni dürtmesi ve seslenmesi ile uykumdan ve rüyamdan ayrıldım. "Adrese geldik" dedi. Cüzlanımdan parayı çıkartıp adama verdim ve taksiden indim.

"Ah Melisa ne oldu sana!?" He-Ran kapıyı açtığı anda bu tepkiyi verdi ve bana sarıldı birinin bana sarılmasına çok ihtiyacım vardı bende He-Ran a sarıldım ve ağlamaya başladım. "Ağlama kuzum" dedi ve beni odasına götürdü. Peçete ile gözyaşlarımı sildi.
Karşıma oturdu ve "Ne oldu sana, kim ağlattı seni?" Diye sordu. Günlerdir yaşadıklarım yüzünden He-Ran ile konuşamamıştım. Baştan başlayarak her şeyi anlattım. "Ne yani Junkook sana tek taş yüzük mü aldı?" Diye sordu. "E-evet ama kendini affettirmek ve özür dilemek için" dedim. Yoksa o da Suga gibi bana inanmıyordu. "Bana inanmıyorsun, sende bana inanmıyorsun" dediğimde hemen elimi tuttu akan göz yaşımı eli ile sildi ve "Hayır ben sana inanıyorum" dedi tekrar sarıldık. "Bak Melisa sen bu konuda kesinlikle suçlu değilsin ağlamayı kes eminim yarın okulda Suga senden özür dileyecek ve barışacaksınız" dediğinde. "Umarım" dedim ve ağlamayı kestim. "Madem bu gün doğum günün hadi eğlenmeye gidelim" dedi. Ben bu halde nasıl eğlenebirdim Suga resmen bana onu aldattığımı söylemişti "Hadi Melisa! Küçük bir kavganın doğum gününü mahvetmesine izin verme." Dedi haklıydı illaki barışırdık sonuçta. "Tamam o zaman, nereye gidicez!" Dediğimde saate baktı bende baktım saat 8.di. "Aklıma bir yer gelmedi" "Hava da kararmış çıkmasak mı esiyo zaten" dediğimde "hayır hayır bara gidelim hem kapalı ortam" dedi. Onu onayladım ama  aslında hiç gitmek istemiyordum sonuçta biz ne zaman bara gitsek kötü şeyler oluyordu ama yinede doğum günümü mahvetmemek için ve Hee-Ran'ı Mutlu etmek için kabul ettim.

He Ran Üstünü değiştirmeye  gitti ben de lavaboya gidip yüzümü yıkadım ve yüzündeki tüm makyajı çıkardım. Çünkü alınca makyajım akmıştı. He-Ran yanıma geldi siyah straplez bir elbise giymişti benim giydiğim elbiseye çok benziyordu "Önce senin makyajını yapalım" dedi. Ona güveniyordum çünkü gerçekten çok güzel makyaj yapıyordu. Onu onayladım ve makyajımı yapmasını bekledim. "Tamam bitti" dediğinde aynaya baktım koyu tonlarda çok güzel bir makyaj yapmıştı. Sonra kendi makyajına başladı o kendi makyajını yaparken ben de saçlarımı yapmaya başlamıştım.

İkimizde hazırdık ve yola çıktık. Taksiye bindik ve dakikalar sonra bara geldik taksi parasını ortaklaşa ödedik ve bardan içeriye girdik. Bar çok kalabalık değildi boş bir masaya geçtik ve içeceklerimizi söyledik. İçeceklerimizi beklerkene biz de dans etmeye başladık.

Daha sonra yanımıza üç tane çocuk geldi ben tam onları kovacakken He-Ran çocuklardan birine sarılarak "Ah Jackson nasılsın?" Diye sordu. Adını Jackson  sandığım çocuk "Görüşmeyeli çok oldu He-Ran özlettin kendini" dedi. He-Ran güldü ve eli ile beni işaret ederek. "Bu Türkiye' den arladaşım Melisa, burada okumaya geldi" "Merhaba" dedim. Ve 3ününde ellerini sıktım. Tek tek adlarını söylediler. "Jackson ben" , "Jeabum", "Bende Mark" dedi. Üçüde bir birinsen yakışıklı ve tatlı çocuklar. "Memnun oldum" dedim gülümseyerek. "Bize takılmak ister misiniz" dedi He-Ran. "Biz sizi rahatsız etmeyelim ya" dedi Jeabum. "Yok canım ne alaka zaten Melisa nın morali bozuk hem bu gün doğum günü" dediğinde ona öldürücü bakışlarımı attım ve çocuklara geri döndüm. Hepsi bir ağızdan doğum günümü kutladılar.
Teşekkür ettim. Jackson "Madem çok ısrar ettin katılalım size" dedi. Yanımıza oturdular ve gelen garsondan içeceklerini siphariş ettiler. Sohpete daldık hepsi çok iyi ve tatlılardı özlelliklede Mark. "Ee Melisa senin moralin neden bozuk?" Diye sordu Jeabum. Konu ne ara bana gelmişti. "Uzun hikaye" dedim ama Mark "vaktimiz var anlatabilirsin" dediğinde anlatmaya karar verdim. Bütün her şeyi anlattım ve sahroşluğun etkisi ile ağlamaya ve küfür etmeye başladım.

"Peki kim bu şanslı iki çocuk?" Dedi Jackson. "Tanımazsınız" dedim ama He-Ran tedirgin bir şekilde "A-aslında tanıyorsunuz ve pekte hoşlandığınız söylenemez" dediğinde hepsinin güler yüzü az da olsa ciddileşti "Kim?" Diye sordu Jeabum. "Suga ve grubu" dedi He-Ran.

"Koskoca Korede o grup mu gerçekten? Dedi Jackson. Ne vardı aralarında, nasıl tanışıyorlardı ve bu nefret nedendi. "Siz nereden tanışıyorsunuz?" Dedim "Çok uzun bir konu ve burada konuşulacak bir şey değil" dedi Jeabum. "İstersen yarın saat 12de bir kafede buluşalım ve rahatça konuşalım" dedi Jackson. He-Ran "tamam olur okuldan erken çıkarız" dedi. Bende kabul ettim daha sonra Mark' ı fark ettim. He Ran Suga ve grubu dedikten sonra ağzını dahi açmamıştı ve çok sinirli gözüküyordu. Elimi omzuna koydum ve "iyi misin?" Diye sordum bana söndü ve "hı? He evet iyiyim" dedi. Ve daha sonra Jackson sessizliğimizi bozdu "ee madem doğum günün o zaman dans" dedi hepimiz piste geçtik ve dans ettik. Saatlerce dans ettik. Lavaboya gitmem gerektiğini fark edince He-Ran' a söyledim. "Tek gitme bir şey olur" dedi o sırada Mark yanıma geldi ve He-Ran'a "ben götürürüm" dedi. Gülümsedim ve beraber lavaboya gittik beni kapıda bekliyordu işim bittiğinde çıktım. Duvara yaslanmış telefonu ile oynuyordu.

Beni fark edince "telefonunu ver numaramı kayıt ediym" dedi. Telefonumu açtım ve ona verdim. "Ben piste gidiyorum gelirsin" dedim ve telefonumu onda bırakıp piste gittim.

Mark'ın ağızından;
Telefonunu açtım ve 48 cevapsız arama olduğunu gördüm. Arayanlar  Taeyoung, Jin, Jimin, Junkook, J-hope, Namjoon adlı kişilerdi ama Melisa nın sevgilisi Suga hiç aramamıştı hiç değişmemiş tam bir piç diye söylendim ve kendimi kayıt edip yanlarına döndüm.

Melisa nın ağızından
Mark telefonumu verdi bende çantama koydum bir kaç saat daha dans ettik daha sonra Jeabum bizi eve bırakmayı teklif etti kabul ettik ve arabaya binip He-Ran' ın evine geldik.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Uzun bir bölüm oldu ve Got7 hikayeye girdi sizce ilerki bölümlerde ne olacak!
Vote sayısı çoğaldığı anda yb gelicek.

Bts İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin