49. Bölüm

667 35 29
                                    

Perde aralığından gözüne gelen güneş ışığı ile alarmdan önce kalktım. Yanıma baktığımda Suga' nın olmadığını fark ettim. Tam kalkıp ona bakacaktım ki odadaki tuvaletin kapısı açıldı ve içeriden sadece alt kısmında havlu olan üstü açık olan ve elindeki havluyla ıdlak saçlarını kurulayan bir Suga belirdi. Zor da olsa gözümü karın kaslarından ayırdım ve gözlerine baktım. "Hayret erken kalkmışsın" dediğimde gülerek yanıma yatağa oturdu ve bana dönüp "Sonuçta bu gün özel ve önemli bir gün" dedi gülerek. Bende ona gülümsemem ile karşılık verdikten sonra "üstünü bir şey giyinsene" dedim. "Yapma Melisa, bu gün evleniyoruz ve sen utanıyor musun?" Dediğinde gözlerimi ondan kaçırdım ve yere bakarak "Of ne alaka giyin hadi" dedim. Yataktan kalktı ve dolabın önüne geçti. Dolaptan bir eşofman altı ve beyaz bir tişört çıkartıp yatağa koydu. O sırada onu izliyordum. Belindeki havluyu tuttu ve tam çekecekken benim bakışlarımı fark etti. "Ne yani beni mi izleyeceksin?" Diye sorduğumda "Utanma diyene bak" dedim. İnadıma inat ile karşılık verdi ve "Sen bilirsin" dediği anda belindeki havluyu çekti. Bunu yapmasını ve bu görüntüyü görmeyi beklemiyordum. Aniden "Yuh" dedim ve elimle gözlerimi kapattım. Bir kaç saniye sessizlikten sonra. "Giyindin mi?" Die sorduğumda "Evet" cevabını alınca ellerimi gözlerimden çektim. "Ben duşa gireceğim sonra da kahvaltıyı hazırlarım" dediğimde "Ben hazırlarım bir şeyler" dedi. "Tamam" dedim ve tuvalete girdim. Üstümdekileri çıkarttım ve son olarak tam iç çamaşırlarımı çıkaracaktım ki birden içeriye Suga girdi ve arkasından kapıyı kapattı. Südyenimin arkasını açmıştım ve çıkarmak üzereydim Suga içeri girince hemen göğüslerimin üstüne tuttum ve sakladım yada saklamaya çalıştım. "Suga çık dışarı, ne yapıyorsun!?" Diye bağırdığımda bileğimden tuttu ve beni kapı ile arasına aldı. Bileğimi çektiği için sütyeni tutamadım ve sütyen kayıp düştü. Nefeslerimiz bir birine karışırken Suga "Günaydın öpücüğümü almayı unuttum" dedi. Her ne kadar şu an sinirli ve çok utanmış olsamda bu dediğinde tebessüm ettim ve dudaklarımı onunkilere bastırdım. Daha sonra kendimi geri çektim. Başını olumsuz anlamda salladı ve "Yeterli değil" dedi. Bu sefer o benim dudaklarımı dudaklarının arasına almaya başladı ve öpmeye başladı ama ben karşılık vermedim. Belimden tutup sadece kilot ile kalmış vücudumu kendi vücuduna bastırdı ve ona karşılık vermem için dudağımı ısırdı. Küçük bir inleme den sonra ona karşılık verdim ve daha sonra gülümseyip tuvaletten çıktı.

Duşumu aldım ve üstüme kısa rahat bir şort ve siyah askılı bir atlet giydikten sonra aşağıya indim. İnmez olaydım. Sanırım mutfakta 3. Dünya Savaşı yaşanmıştı. "Bu ne gal böyle" dediğimde Suga bana döndü ve kızmamam için gülümsedi. "Off Suga ya" dedikten Sonra yanına gittim ve mutfağı toplayıp ikimizede mısır gevreği koydum. Yedikten sonra düğüne hazırlanmak için çıktık.

Suga beni randevu aldığımız güzellik merkezine bıraktıktan sonra gitti. İçerideki kadınlar beni hemen yanlarına aldılar. Bir kadın kucağıma dergi koymuş saç modeli seçmemi isterken bir diğeri ayak tırnaklarıma pedikür yapmaya başlamıştı. Bu kadarına gerek varmıydı? Bilmiyordum. Kucağında bulunan dergiden bir saç modeli seçtim. Kadın saçlarımı taramakla başladı. Ayağıma pedikür yapan kadın ise ellerime geçmişti bile.

Yoğun bir iki saatin sonunda aynada kendime baktım. Bu ben miydim. Yüzümde ağır bir makyaj vardı ama öyle bir makyajdıki makgöz kadın ne kadar fazla malzeme kullansada çok doğal bir makyaj olmuştu ve güzel olmuştu. Saçımda tam istediğim gibi olmuştu. Tek eksiğim gelinliğimdi. O sırada güzellik merkezine He-Ran girdi. Saçları maşa yapılmıştı ve mavi tonlarda bir makyaj yapmıştı. "Haydi Melisa giyinsene" dedi ve elindeki gelinliği bana uzattı. Gelinliği aldım ve giyinme kabinlerine gittim. Gelinliğimi giyindim ve daha sonra topuklu ayakkabılarımı giyip kabinden çıktım. Güzelkik merkezindeki çalışanlar ve müşteriler bile bana bakarken. He-Ran ağlamak üzereydi. Topuklularla hızlı gidemediğim için kendi çapımda bir hızla He-Ran ın yanına gittim ve omzuma elini koyup bana bakmasını sağladım. "Saçmalama kızı evlenecek anneler gibi ağlamayacaksın umarım" dediğimde "Ona ağlamıyorum, sanırım biz Jin ile evlenemeyeceğiz" dedi. "Neden?" Diye sorduğumda "Ne zaman evlenme konusu açılsa konuyu değiştiriyor ve panik yapıyor, benimle evlemek istemiyor sanırım" dediğinde ona bir anlığına sürprizi söyleme fikri geçti aklımdan ama olmaz sürpriz bozmayacağım. "Eminimki seninle evlenmek istiyor şimdi ağlama tamam mı yoksa rimelin akıcak" dediğimde yüzünde tebessüm oluştu. Güzellik merkezinden çıktığımızda. Karşımızda beyaz üstü açık lüks bir araba vardı. He-Ran gülerek onun arkasındaki Jin' in olduğu arabaya bindi ve gittiler. Ben ise bu beyaz arabaya bakıyordum.

Kapısı açıldı ve içinden Suga çıktı. Onu hayatımda ilk defa böyle görüyordum. Damatlık ona çok yakışmıştı. Gülümseyerek bana kolunu uzattı. Koluna girdim ve arabaya binip düğünün olduğu yere plaja geldik. Suga çiçeğimi elime verdi ve "Hazır mısın" diye sordu. "Hiç olmadığı kadar" dedim ve elimi yavaşça yanağında gezdirdikten sonra gözlerine baktım. "Gerçekten bunu yapmak istediğine emin misin?" Diye sorduğumda "Hayatımda hiç bir şey için bu kadar istekli olmamıştım" dedi ve gülümsedikten sonra dudaklarıma bir öpücücük kondurdu.

O sırada görevliler kapıyı açtı ve klasik güzel melodili bir müzik ve düğündekilerin alkışları ile arabadan çıkıp el ele yürümeye başladık.

Davetlilerin oturduğu yeri geçtikten sonra imzaları atacağımız yere geldik. He-Ran ve Jin şahitlerimiz olmuştu.  Nikah memuru konuşmaya başladı ama ben dinlemiyordum dinleyemiyordum.

Çok heyecanlıydım. Aklımda bir sürü soru vardı. Evet diyeceğim sırada bağırarak mı evet deseydim yoksa normal bir şekilde mi yoksa hayır mı demeliydim? Ah Aman Tanrım düğünümüze bu kadar çok kişi geleceğini tahmin etmemiştim açıkcası. Çoğunu tanımıyor olsamda umrumda olmadı.

Daha sonra etrafta sessizlik oluştuğunu fark ettim ve derin düşüncelerimden çıkıp nikah memuruna ve daha sonra Suga' ya baktım. Herkes gülünce bende halime güldüm. Nikah memuru soruyu tekrarladı. "Sayın Melisa hanım, hiç bir kişinin etkisi ve baskısı altında kalmadan Min Yoongi bey ile , hastalıkta, sağlıkta, mutlulukta üzüntüde, sonsuza dek beraber olmayı kabul ediyor musunuz?" Sessizlik oldu herkes cevabı bekliyordu. Sanki zaman durmuştu dalgaların sesi uçan martıların sesi... Hayatımda ilk defa doğru seçimi yapmıştım ilk defa pişman olmayacağım bir şeye kalkmıştım ve bunu tamamlayacaktım. "Evet" diye bağırdıktan sonra. Herkesin alkış sesine ramen yanımdaki Suga nın tuttuğu nefesini rahatlamışça bıraktığını fark ettim ve bu benim gülmeme sebep oldu. Aynı soru Suga' ya soruluğunda bir saniye bile beklemeden "Evet!" Diye bağırdı. Sahili bir kez daha alkış sesi doldurduğunda Nikah memuru konuşmaya devam etti. "Sizi karı koca ilan ediyorum , gelini öpebilir-" Nikah memuru sözünü bitirmeden Suga beni kucağına aldı ve hızlı bir şekilde öpmeye başladı. Bende ona karşılık verirken ilk dans müziği başladı. Dudaklarımızı ayırdık ve ilk dansı yapmak için dans pistine yürüdük.

En ortaya geldiğimizde Suga elini belime attı bende elimi onun omuzlarında birleştiridiğimde Suga kulağıma doğru eğildi ve  "Seni hak etmek için ne yaptım?" Diye sordu. Aynı soruyu her gün bende soruyordum. Ben senin gibi birini hak etmek için en yapmıştım. Daha sonra Suga tekrar kulağıma eğildi ve "Kaç çocuk istersin?" Diye sordu. Hiç düşünemiştim aslında "İki, iki çocuk yeterli olur bence bir kız bir erkek" dediğimde gülümsedi ve başını olumsuz anlamda salladı. "En az dört tane" dediğinde ikimizde güldük.

Sıra sürpriz vaktiydi He-Ran için. Düğündeki bütün bekar kızlar arkama geçti He-Ram da dahil. Çiçeği atıyormuş gibi yaptım ve arkamı döndüm. He-Ran a baktım. Gülümseyerek yanına gittim ve çiçeği ona uzattım. Gözleri doldu. O sırada Jin belirdi. Eğildi ve yüzük kutusunu açıp He-Ran' a o soruyu sordu. "Benimle evlenirmisib" He Ran evet diye bağırarak Jin in boynuna atladı.

Suga' nın yanına geri döndüm ve dansımıza devam ettik. "Akşama enerjin kalması için kendini çok yorma" dediğinde "Akşam ne olucakki?" Diye sordum. Suga bana fesat bakışlarını gönderdikten sonra "Yaramazlık yapıcaz" dedi ve güldü. Utanıp kızardığımda ise dudağını dudağıma bastırdı ve daha sonra ayrılıp "Seni seviyorum" dedi

50. BÖLÜM 3 YIL SONRA HAKKINDA OLACAK.

20 VOTE GELDİĞİNDE YB GELECEK!

YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.

SİZİ SEVİYORUM!

Bts İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin