Yeni bir hayat
Yeni bir okul
Yeni bir arkadaş
Yeni bir ülke
Hayallerime kavuşup şu anki boktan hayatımdan kurtulmak için tek şansım Kore;
Annem ile babamın vefatından önce girdikleri bir işin borcu üstüme kaldı ve ben her gün o borcu ödemek için çal...
Motorsikletten indik ve alış veriş merkezinin bowling katına çıktık. Herkes gelmiş bizi bekliyordu. "Sonunda geldiniz" dedi He-Ran kızmaması için gülümsediğimde o da gülümsedi.
Bowling için isimlerimizi yazdırdık ve ayakkabı alıp bowling salonuna geçtik biz ayakkabılarımızı giyerken erkeklerin bowling ayakkabısı verilen yerdeki çalışanla tartıştığını gördük tam kalkıp yanlarına gidecektik ki bizim yanımıza yürümeye başladılar. Suga ve Namjoon kahkaha atıyordu. Tae hariç diğerleri de gülmemek için kendilerini tutuyorlardı. "Ne oldu ya ne gülüyosunuz?" Diye sorduğumda Tae sinirle yanıma oturdu "Böyle şey mi olur ya" dediğinde tekrar sordum "Anlatsanıza ne oldu" dedim. Jimin gülerek "Tae' nin ayak numarasında ayakkabı kalmamış" dedi. Ne vardı bunda komik miydi. "Komik mi bu?" Dedi He-Ran bende devam ettim "Ne olcak ayakkabılarıyla oynar işte" dediğimde Jin "Adam izin vermiyo çorapla oynayacak" dediğinde bende güldüm.
Oyuna başladık önce He-Ran attı. Onun bowlingte kötü olduğunu biliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim
Sıra Tae' ye geldi ayakkabılarını çıkarttı. Çorapları daha fazla gülmemize neden oldu. J-hope gülerken "Tae inanmıyorum sünger bob mu?" Dediğinde Tae suratını asmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tae eline bowling topunu attı ve "Siz gülün gülün bakın şimdi nasıl hepsini vurucam" dedi bira geriye gitti ve koşmaya başladı tam topu atacaktı ki ayağı çoraplardan dolayı kaydı ve Tae poposunun üstüne yere düştü. Herkes gülüyordu bende dahil ama daha sonra Tae' nin gerçekten şaka yapmadığını ve canın çok yandığını fark ettim. Acıdan inliyordu ve "Ah dolgun popom" diyordu gerçekten canın yandığını fark edince hemen yanına gittim ve yere çömeldim. "İyi misin?" Diye sordum. Arkamdan Jungkook geldi. Tae ağlamaya başlayınca gerkes gülmeyi kesti "Tae hadi ayağa kalk" dedi Suga. "Ah kalkamıyorum, götüm kırıldı sanırım" dediğinde He-Ran tekrar gülmeye başladı onu kolumla dürttüm ve "Ambulans çağıralım" dedim. Jimin ambulansı çağırdı. Dakikalar sonra ambulans geldi.
Hastaneye geldiğimizde Tae nin poposundan röntgen çektiler ve şu an röntgen sonuçlarını bekliyorduk. Doktor yanımıza geldi ve "Kuyruk sokumun zedelenmiş, bir müddet ani haraketler yapma ve çok otur kalk yapmamaya çalış" dedi ve elindeki kremleri Tae' ye uzattı. "Bunları günde iki kere popona uygula, acını azaltacakalar" dedi ve geçmiş olsun dileyip gitti. Jin, Suga d He-Ran gülüyordu Tae ise sinirle onlara bakıyordu "Hepsi o it çalışan yüzünden hayır yani ayakkabılarımla oynasaydım ne olurdu ki al bak götüm kırıldı" dediğinde bende güldüm.
Hep beraber bizim eve geçtik ve Tae' yi yüz üstü bir şekilde koltuğa yatırdık ve odadan çıktık. Çünkü kremlerini sürmesi gerekiyordu kapıda bekliyorduk saniyeler sonra bir ses geldi "Iıı şey ben popoma yetişemiyorum. Kim bana sürmek ister" dediğinde hepimiz aynı anda öğürdük. "Bence Suga yapar" dedim hepsi "evet bizcede" gibi şeyler söylerken Suga' nın itirazını dinlemeden onu salına ittik ve kapıyı kapattık. İlk başta Suga çıkmaya çalıştı ama kapıyı kitlediğimizi fark edince Tae' nin yanına gitti. Saniyeler sonra Suga bağırdı "Off Tae ya azına sıçiym senin bi götünü tutamadın!" Dedi ve bir kaç şaplak ve çığlık sesinden sonra Suga kapıya vurmaya başladı "Nolur çıkarın bu mal osurdu keş gibi koktu nolur" dediğinde gülmekten karnımıza ağrışar girmişti en sonunda Namjoon kapıyı açtı ve Suga koşarak evden dışarı çıktı. Tae ise "Ahh götüme vurdu" diye bağırıyordu.
Herkes Tae' nin yanına gittiğinde bende Suga' nın yanına gittim. "Suga" dedim. "Off suratıma osurdı ya" dediğinde kendimi zor tuttum. "Aşkım acıktım ben" dediğimde verdiği cevap bana trip attığını belli etti. "Git yemek ye o zaman" dediğinde yanına yaklaştım. "Trip mi atıyorsun bana?" Dediğimde "Evet" dedi. "Ama ben ne yaptım ki" "Daha ne yapabilirsin sevgilini göt kremi sürmesi için bi kokarcanın yanına attın" dediğinde burun buruna gelmemizi sağladım. "Üzgünüm" dedim. "Olma kabul etmiyorum" "Beni affetmen için ne yapmalıyım peki?" "Şu anda bir şey yapamazsın ama akşam baş başa kaldığımızda neler yaparsın bilemem" dedi ve sırıttı. "O zaman akşam kendimi affetirebileceğim" dediğimde bende güldüm.
Yemek masasına oturduk ve dışardan sipariş ettiğimiz hamburger menülerini yiyorduk. Suga bana attığı kadar Tae' ye de trip atıyordu. Yemekler bittikten sonra herkes gitti ve Suga ile baş başa kaldım. Sanırım şu an kendimi affetirmenin en güzel anıydı. . . . . . . . . .. . . . Birdahaki bölüm Smut isteği gelirse smut içerecek. Yorum olarak isteğinizi belirtin lütfen.
