Dönüş

136 5 0
                                    

Kenzhi'den

Kaiyi ilk defa bukadar savunmasız görüyordum. O kızdan başka hiç kimse Kaiye böyle davranamamıştı. O kızı kıskanıyordum. Abimin üzerinde benden daha fazla etkisi olmasına dayanamıyordum.

"Yaşananlar meydanda. Başarısızlığınız güneş gibi parlıyor. Abimin -Chang ailesinin genç liderinin- canını defalarca tehlikeye attınız." çalışanların hepsini etrafımda çember halinde toplamıştım yörüngemde dönerek ve her kelimeyi her birinin gözlerine ölümcül bakışlar göndererek söylüyordum.

"Tanrıya şükürler olsun ki o hala sağlıklı bir şekilde nefes alıyor. Aksi durumda şuan, kopan organlarınızdan hangisinin kime ait olduğuna dair kumar oynuyor ve çok eğleniyor olurduk." ani bir dönüşle arkamdaki adamın boğazına yapıştım.

"Sen eğleniyormusun?" ismini bile bilmediğim adamın her bir hücresi titriyordu. Ellerimi çekerek etrafımda dönmeye devam ettim.

"Ben hiç eğlenmiyorum!" kükreyişimle bayan personeller hafif sıçradı.

"Kimin silahıydı o?" ses cıkmadı.

"O silahın sahibi bir adım öne çıksın!" şansıma az önce boğazladığım adam öne ürkek bir adım attı. Anında bir kahkaha koyverdim. Daha çok sinir patlamasıyla atılan bir kahkahaydı.

"Nasıl becerdin bunu?"

"E-efendim b-beklemediğim bir anda bir hareket yaptı." Lamia gibi bir kızın iyi eğitimli birinin elinden silah alabilmesine anlam veremiyordum.

"Silah elimdeydi. Yanıma geldi yabancı dilde bir şeyler sordu. Sonra..."

"Neyi bekliyorsun gerizekalı!" bu kükreyişimde hemen hemen hepsi yerinden sıçramıştı.

"Aniden dizlerini kırıp elini o-orama uzatarak ö-öpücük atar gibi bir ses çıkardı." gülmeye başladım ama bu sefer gerçekten komik gelmisti. Nasıl bir hareketti bu böyle? Gülmeye devam ederek

"Hepiniz kovuldunuz. Siz fahişelerde dahil." dedim ve Kaiye bakmaya çıktım. Lamia ona ne dediyse hem üzgün hem de mutlu görünüyordu. Tanrım bu kız abime ne yapıyordu böyle?

Kai'den

"Herşey için teşekkür ederim. Sen harikaya yakın bir adamsın. Hmm çok değil ama..." kıkırdamasinı bastırarak. "Kendine çok iyi bak ıslak saçla dışarı çıkma."

deyip kollarımın arasından süzüldü. Bedenimi saran alev de onunla birlikte uçup gitmişti. Bütün o yaptıklarıma rağmen benim 'harikaya yakın' bir adam olduğumu söylemisti. Duş aldıktan sonra saçlarımı kurutmadiğımı farketmiş olması benim için sürpriz olmustu ve tabi benim hastalanıp hastalanmamamı önemsemesi...

Ama gitmişti işte. Üstelik Huana daha yemek yapacaktı. Belki romantik bir yemekten sonra sevişirlerdi. Kahretsin! Sevişemezlerdi!

Ona aşık değildim bunun üstesinden gelebilirdim. Geceyi birlikte geçirdiğimiz yatağa şimdi tek başıma yatmak, onun kokusunu duyup ona dokunamamak zor olsada alışabilirdim.

"Kai uyuyor musun?"

"Defol Kenzhi!"

"Bütün çalışanlarını kovdum benimkilerden takviye yaptım Feng yeni adamlar gönderecek. O süreçte ben de sevgili abimin yanında kalacağım."

"Evimden siktir olup git Kenzhi!" sırtım hala ona dönüktü. Yatağa oturdu ve elini saçlarımda gezdirdi.

"Aaa hadi ama ağlama kızım. O sana göre degildi." terkedilmiş bir genç kızı teselli eden anne gibi konuşmuştu. Oturma pozisyonuna geçerek.

ACİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin