Leyla başıma açtın türlü belayı

191 6 0
                                    

Levent Taşer

Oldum olası şu şirket işlerinden nefret ederim. Babamın zoruyla endüstri mühendisi oldum. Okul biter bitmez kendi yolumu çizmeyi planlıyordum tek hayalim tiyatro eğitimi alıp sahnelerin tozunu yutmaktı ama abimin ölümü herşeyi alt üst etti. Keşke o ölmeseydi de ben ölseydim. Hem o babamı idare etme konusunda ve geleceğin iş adamı vasfına uymak konusunda benden binlerce kat iyiydi. O öldukten sonra ailemin baskıları gitgide arttı. Onlar baskı kurdukça ben uzaklaştım.Herşey benim içinmiş... Çünkü Taşerlerin tek varisi artık bendim.

Toplantı salonu neredeyse full doluydu. Herkes birileriyle mırıldaşıyordu bende Eceye akşamki organizasyona katılmayacağım konusundaki kararlılığımi attığım kisa ve net mesajlarla göstermeye çalışıyordum. Kapı sesiyle kafamı kaldırdiğımda Leyla ile Savaş abinin keyifsiz bir şekilde içeri girdiklerini gördüm. Normalde hep kıkırdaşırlardı. Leylanın gözleri şişmişti, çok bitkin görünüyordu ve yaşam sevincini yitirmiş gibiydi. Gözümü ondan alamadım. Normalde tek tek 'ooo efendim siz de mi buradaydiniz' deyip insanları keyiflendirirken şimdi kuru bir kafa sallamayla selamlamıştı herkesi. Her geldiğimde elinde çayıyla oradan oraya koşuşturan kız şimdi çay bile istememişti. Ne olmuştu, biriylemi tartışmışti, benim şirketimde böyle bir kızı nasıl üzebilirlerdi! Acaba savaş abiyle mi tartışmışlardi ikisi de buraya keyifsiz gelmişti ne de olsa. Evet bunu öğrenmeliyim diye düşünürken bir an amcamla gözgöze geldik. Sanırım bakışlarim Leylada takılı kalmıştı ve o bana bir uyarı bakışı atiyordu. Abimle bana iş hayatıyla ilgili öğrettikleri en önemli kural buydu Asla çalışanlarınla samimi olma! Ona herhangi bir konuda yardım etmeye kalkarsam işten çıkarılacağından emindim.

Uzunca bir süre sonra söz hakki ona geçti balon gibi şişen gözlerini babama dikerek

"Bu şirketin sahibi siz olduğunuz için tabiki son sözü siz söyleyeceksiniz ama ben sizi uyarmakla yükümlüyüm. Ukrayna ile hava koşullarimız bir değil bizim daha viskoz bir malzeme üretmemiz şart KFD2 yi onlarla aynı oranda kullanamayız. Hurda üreticeğiniz aşikar şirketin göz göre göre zarara uğratılacak olması beni huzursuz ediyor." dedi soluksuz bir şekilde. Sesi gayet ciddi ve bıkkın çıkıyordu. Babamla ben bile bu şekilde konuşamiyorum. Ayni ciddiyetle babam

"Sizinde söylediğiniz gibi karari ben veririm benim dediğim gibi uygulama yapılsın." dedi.

Leyla elini saçlarının arasına soktu sertce kaşıdi ve elindeki kalin dosyayı kaldirarak

"Ozaman ben bu şeylerle neden uğraşıyorum?"  Herkesin gözü ondaydı özellikle de Savaş abi tedirgin gözüküyordu ve Leyla devam etti

"Madem bulduğum sonuçlar hiç bir şekilde değerlendirilmicek bunları yapmamın ne anlamı kaldı?" dedi elindeki dosyayı havada sallayarak. Araya Kartal eniştem girdi konuyu dağitti ve ortalık yumuşadı. Babam toplantı sonunda Leylanin projesiyle alakalı bir hafta sonra bir denetleme olacağını hazır olmasini söyledi ona.

Arabama binerken göz ucuyla telefona baktim Ecenin beni defalarca aradığini ve bir sürü mesaj attiğini gördüm. Hiç birini okumadan direk aradım.

"Aşkım çok merak ettim nerdesin?"

"Toplantidaydim Ece haber vermiştim telefonun sesi kısıkti."

" Unutmuşum hayatım kızma banaaa...." diye kedi gibi mırıldandi.Böyle davrandığinda gerçekten kızamıyordum.

"Tamam tamam."

"Akşama siyah takımini giy ve parlament mavisi kravatını tak."

"Off pekala görüşürüz." Sevinçle kahkaha atti.

"Seni seviyorum aşkoşum."

"Ben de canım ben de." deyip kapattım. O anda kulağim radyoda çalan şarkıya takıldi.
Leyla başıma açtın türlü belayı
Ah Leyla Leyla Leyla etme bu nazı....

Kendi kendime gülümsedim ne saçmalıyordum.

"Hadi Ece onca saattir hazırlamamana anlam veremiyorum!"

"Geldim aşkoşum." diyerek yanima yaklaştı kıpkırmızı rujuna rağmen dudağima bir öpücük kondurdu. Parlament mavisi, straplez, vücudunu saran uzun saten bir elbise giymişti. Mavi gözleriyle çok uyumluydu. Ece sarışın bomba denilebilecek bir hatundu. Asil bir güzelliği ve düzgün bir fiziği vardi. Ayrıca tahsil durumu da gayet iyiydi. 4 dil bilen ve edebi konularda fazlaca bilgili olan havalı bir kızdı. Babası aile dostumuz olduğu icin ve Taşerlere uygun bir gelin adayı olduğu için her ayrılma girişimimde ailelerimiz araya girip barıştırıyordu bizi ve Ece her türlü kabul ediyordu beni.

Bütün gece üzerimde nedenini bilmedğim keyifsiz bir hava vardı üzerimde. Ece boy gösterisi yapacak diye peşine takılıp gelmiştim pekte eğlenceli bir tarafı yoktu aslında. Partinin sonlarina doğru tam da iyice sıkılmisken Ece kulağıma eğilip

"Aşkım bu otelde yer ayirttirdim odamıza çıkalım mı?" dedi seksi bi gülucükle. Evet gece uzun olacaktı. Birbirimizin ilki değiliz ama Ece yatakta tam bir fahişe gibi davranıyordu. Seks konusunda isteklerime önem verirdi ve genellikle o beni tahrik etmeye çalışırdı.

Odaya çıktık kapidan girerken dudaklarıma yapıştı. Nefessiz kalana kadar öpüştük. Eli erkekliğime gitti biraz okşadıktan sonra sertleştim. Boynumu okadar sert sömürüyorduki kesinlikle iz kalacaktı. Sonra beni yatağa attı.

"Bekle beni kovboy." deyip arsız bir kahkaha atti ve gitti.

Üzerinde tüm vücudunu saran bir file vardı bacak arasi ve meme ucu kısımları yırtikti muhteşem seksi görünüyordu. Yaklaşıp pantolonumu ve boxerimi bacaklarimi oksayarak cikardi ahh resmen beni emiyordu. Yavaş yavaş yukarı çıkti gömleğimi ve atletimi çıkarttı. Sonra cekmeceye uzadı o sırada meme ucu dudaklarima değdi kücük bir ısırık attım ince bir ciğlik kopardi. Ellerinde kelepçelerle oturduğu yerde doğruldu hizla beni yatağa kelepçeledi. Bir fahişe gibi kahkaha atıp arkasıni döndü kadınliği tam burnumun dibindeydi ve erkekliğim onun ağzinda... Durduğunda neredeyse ikinci sefer boşalacaktım. Yine sırtı bana dönük halde erkekliğime sert bir şekilde oturdu. İnlemeleri kulaklarimi dolduruyordu. İzleyip dokunamamak beni çildırtiyordu. Ece bu işte en iyisiydi. Üçuncu kez boşaldıgımda artık yorgunluktan bayılmak üzereydim. Eceyle hic bi zaman sarilarak uyumadık bu aksamda oyle oldu.

ACİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin