Rüya mı? Gerçek mi?

167 8 0
                                    

Toplanti çikışı Cevdet beyle görüşmek için bekledim. Cevdet bey her müdür gibi şirket sahiplerine yalakalanan fakat işçilerin yanında emekçi yandaşiymiş gibi görünen iki yüzlü şerefsizin tekiydi. Müdür odasındaydim aklım bir gece öncesinde Özcanla yaşadıklarimiza takılmisti ben hüngür hüngür ağlarken o durumumdan habersiz bana bir ton +18 mesajlar atmistı. Sanirim yine alkollüydü. Kesinlikle bitmişti benim için.

Cevdet bey sallana sallana yanima geldiğinde direk konuya girip işten ayrilmam gerektiğini söyledim.

"Leyla sen kafayı mi yedin? Haftaya denetim var ve tamamen senin projenle alakali olacağını biliyorsun değil mi?" gözlerinden ateş cıkıyordu. 'Projene sıçayım ben, ölüyorum, katıksız puşt.' diyebilecek kadar ilerlememişti hastalığım.

"Denetleme olduğunda burada olacağım. Sırf proje bana ait olduğu için yani kimseden korktuğum için değil."

" Sende bi haller var zaten belli ki iş bulmuşsun da havandan geçilmiyor. Yazıklar olsun.Mehmet beye çıkışma cesaretinin de nereden geldiği belli oldu." tiksinir gibi bakiş atti bana. Koskoca müdür mahalle ağziyla 15 yaşındaki ergen tripleri atıyordu.

" Cevdet bey iş bulmadım bir süre istirahat etmem gerekiyor. Haftaya burada olacağım. Görüsmek üzere." deyip kapiya yöneldim. Hala konuşuyordu umursamadan çiktim.

Eve girdim annemden başka kimse yoktu. Kapımı bile acmaya üşeniyordu. "Bir gün de kapımı açsan, hoşgeldin kızım günün nasıl geçti desen." diye söylendim.

"Ahh Leyla bu yaşa kadar baktım büyüttüm yetmiyor mu? Hala kıçınızda mı dolanayım? Gençliğimi verdim ben size be. Bütün bedenim çürüdü sizi bakıp büyütecem diye. Ey gidi ne analar var. Sıçtıklarım beni beğenmez bir de." bir an gözgöze geldik.

"Anne ben yarın hastaneye yatıyorum."  bir süre baktıktan sonra

"Nasıl? Ne yapacan hastanede?" Ciddiye almıyordu.

" Beynimde bir kitle var acil ameliyat olmam gerekiyor kurtulma şansım %30 ve kurtulsam bile sakat kalma ihtimalim çok yüksek! Ameliyat olmazsam günden güne çekilmez yatalak, kör ,sağır, kendini bilmez bir insan haline gelerek ölüme gidecem!" herşeyi bağırarak bir çırpıda söyledim ah tansiyonunu düşünmeden edemedim. Hasta olan bendim ve ona ilgi gösteren de bendim. Yanaklarımdan yaşlar iniyordu.

" Anne iyi misin?" Ağlamaya başladı.

Sonrasını hatırlamak bile istemiyorum. Evde bir cenaze havası mevcuttu. En çok da Toygunum yıkıldı. Allahtan hastaneye yatacaktım yoksa bu ev insani kahirdan öldürürdü.

Ben hastanedeyken abimle eşi Trabzondan geldiler. 'Bizim niye haberimiz yok' tribini attilar baya bir süre. Hemen her gün laboratuvardakilerle konuşuyordum. Beni tek güldürebilen onlardı. Ha bir de Metin Çetin Tekin... Tam bir arızaydı. Agresifti, ufak bir şeyde hemen küfürü basardi. Sürekli tartışirdik hep ben galip çıkardım 'Sen bu çenenle dünyayı fethedersin.' derdi.

Denetleme günunde işyerine gittim herkes resmen üzerime atladı. Çok mutlu olmuştum gerçekten. Millet gelmeden son rütuşlari yaptım. Belki Levent de gelir diye düşünüp küçük çaplı heyecan yaşadım.

Denetlemeyi başarıyla tamamladık. Heyettekiler teker teker elimi sıkıp vedalaştilar.

Levent beklediğimin aksine gelmemişti. İçim burkuldu, ayrılık vakti gelmişti. Önce gidip temizlikçisine varana kadar bütün işçilerle helalleştim çoğu sigara arkadaşimdi.Sonra idari personelle ve laboratuvar tayfasıyla vedalaştım. Göz yaşlarım sel oldu. Laboratuvarın hepsi ve diğer birimlerden bir kaç kişi ağladı. Çok canım acıdı...

Servis kapımın önüne kadar bıraktı. Evden sesler geliyordu kesin misafir var diye düşündüm . Tam merdivenlerin üst basamağına çıktım ki dünya karardı birden. Bir bağirış, çığırış... Bir süre karanlıkta kaldım. Sonra uyandım, ilk defa alarmım çalmadan uyanmiştim. Kendimi dinç hissediyordum annem kahvaltı hazırlamisti en son bana kahvaltı hazirladiğinda ilkokul beşe gidiyordum. Evdeki herkes beni gördüğunde öptü. İşe gitmek için hazirlandim annem beni yolcu etti servise bindim herkesle ufak çaplı sohbet ettim işyerinde herkes neşeliydi. Özcan sürekli ariyordu. Sanki o kırıci olayı yaşamamış gibiydik. Peki benim o gördüklerim rüya miydi ozaman?  Bir kaç gün her şey böyle devam etti. Sonra bir gece uykuya daldiğımda derinden gelen dıt dıt dıt seslerini duydum ardından fısıltıyla konuşan bir adam sesi

" Hayır fişini cektiremezsiniz Leyla hala nefes alıyor." Bu bana her seferinde Lamia diyen Çetin doktordu.

"Bizim daha fazlasına maddi gücümüz yetmez benim daha 4 tane çocuğum var 1 senedir bu durumda yatıyor Mervan bey durumunun ümitsiz olduğunu söylüyor." Burnunu çeken bu kadın annemdi.

"Yapmayın o kurtulacak sabretmemiz gerekiyor."

"Ne kadar doktor ne kadar? Bizim gücümüz kalmadi artık. Benim için kolay mı sanıyorsun?"

Rüyadamıyım gerçektemiyim? Her iki durumda da hemen uyanmak istiyordum. Uyanamadım...

ACİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin