Çince teşekkür = Türkçe işkence

157 5 0
                                    

İyi dediğim herif paronamanyak çıkmıştı! Şanssızlığim bir kez daha bana 'merhaba demişti. Paronamanyak bir süre beni tartakladıktan sonra kolumdan kavrayıp bir yere doğru sürükledi. Etlerim kopartılıyormuş gibi acıyordu.Banyoya geldik paronamanyak genç adam öfkeden çildırmış gibiydi. Ayni dili konuşuyor olsaydik, hiçbirsey bilmediğim, herseyin bir tesadüf oldugu konusunda ikna edebilirdim belki de onu. Çaresizdim ve beynim olanları idrak edemiyordu.  Suyu açtığında zaten üşüyen bedenim içten içe titredi.

"Soyun!" dedi başta algılayamadım. O kelimenin anlamı soyunmakmıydi diye düşünürken bana doğru hareketlendi. Bir yabancının karşisinda anadan doğma kaldım. Buz gibi suyun altında. İlk defa bir erkeğin karşısinda bu şekildeydim. Kemerini çözüyordu 'Allahım nolur tecavüz etmesin ilk seferim bu şekilde olmasin.' diye dualar ederken ben, kemerini hızla vücuduma vurdu. O yanma hissi... O kıvraniş... Çıglığim bogazimi parçalara bölerek çikti. Sonra bir kere daha... sonra bir daha... Gücüm tükendi yere yığıldım vücudum hissizleşti kemer hiç bir yerimi ayirt etmeksizin bedenime çarpiyordu çarptığı yerde tenim çıglık atiyordu. Su üzerimden akmaya devam ediyordu kemer sesini telefon sesi kesti sonra biri beni havluya sarıp o serin sulu cehennemden cıkardı.Yanıyordum.

Taoran'dan

Kolyeyi araştırmaya başladım. Kız Türk olmalıydi ama sanal ortamda kayıtlı hiç bir bilgi yoktu. Gökten inmiş olamazdi sonuçta. Daldığim düşüncelerden telofonum uyandırdı

"Patron Huan uyanmış durumu iyiymiş hemen ayaklanmiş. Doktorla bakıcilar hemen kaçmış. Sorun yok. Bizden şüphelenmiyor."

"Kız nasıl?" Aslında tek merak ettiğim Lamiaydı.

"Huan kızı tanımıyormuş sanırım onu öldürecek."

Kendini kurtaran birini nasıl öldürebilir? Hem de savunmasız hasta bir kızı? Kız hakkında ne düşunüyordu kim bilir?' içsesim konuşmaya devam ederken elim telefona gitti

"Huan Huan Huann... Seni şansli piç" sesimi keyifli çıkmaya zorladım.

"Siktir git Taoran senle uğraşamicam."

"Ah Huan nasıl bu kadar çabuk ayaklanabildin? Senin cenazen için yaptığım hazırlıklar boşa mi gitti şimdi." yalandan bir kahkaha koyverdim.

"Demek sen yaptın adi piç. Bunu yanına birakacağımı mı sanıyorsun?"

"Seninle sevişmeyi özlemişim." Bir kahkaha daha attim en yalancısından.

"Ben bana hediye ettiğin fahişeni sikerek öldürmeyi planlıyorum hazırlan işim bitince senden devam ederim." sesi gayet sapıkca geliyordu.

"Ne hediyesi? Ne fahişesi? Kim var yanında kimden bahsediyorsun?" Dedim ve suratıma kapatti. Kızi öldürmediğini ögrenince derin bir nefes çektim. Suçu üzerime almıştım fakat benim yardım ettiğimi bilmiyordu. Oyunuma inanması ve kıza kötü davranmamasıni dilemekten başka çarem yoktu.

Huan'dan

Kahretsin kız haklı olabilirdi! işi gerçekten Taoran yaptırmıştı ve kızdan haberi yoktu. Kızla alakası olsaydı kesinlikle belli ederdi. Lanet olsun ona acımadan vurdum. Kemeri her sallayışimda kendi yaralarımda sızlamişti ama onu resmen kasıp kavurmuştum. Belkide kız gerçekten hayatımı kurtarmıştı kendi kanımdan olmayan hatta kendi ülkemden bile olmayan bir yabancı beni kurtarmıştı ve ben ona bu şekilde teşekkür etmiştim!

"Shing kızı banyodan çikar benim yatağima yatır." mini barıma ilerledim biraz alkol iyi gelir diye düşündüm düşunceler içinde viskimi yudumlarken Shing

"Patron yaraları çok ciddi gözüküyor" dedi istemeye istemeye kızın yanina gittim neredeyse tüm vücudunda yüzünde bile kemerin bıraktıği izler vardi ve su toplamaya başlamişlardı. Kız inildiyordu. Shinge arkasinı döndermesini söyledim tüm sırtını kaplayan bir ağaç dövmesi vardı. Ağacın gövdesi sağ tarafa yanaşıktı ve sol taraftan turuncumsu kurumuş yapraklar dökülüyordu, kökü kalçasının hemen üzerinde bitiyordu ve üst dallari ensesine omuzlarina kadar cıkıyordu. Muhteşemdi! Daha önce nasıl faketmemiştim...

Shinge kızı acilen iyileştircek birini bulması konusunda talimatlar verdim. Simdilik kızı kimse bilmemeliydi. Adamlari susturması konusunda da talimatlar verdim.

Getirdigi doktor yaraların bir kaç güne iyileştirilebilecegini fakat kızın uyutulmasi gerektiğini söyledi. Yatak odam revire çevrilmişti.

Ortamlardan cok uzak kalmiştım gövde gösterisı yapmam şarttı. Kız 4 gündür uyuyordu doktor her ne kullandiysa yaraları iyileşmeye başlamişti. Benim yaralarimsa neredeyse kapanmiştı. Ondan çok daha hızlı iyileşiyordum. Bünyesi gercekten zayifti. Kurşun yaralarim olmasaydi onu o kemerle öldürmüştüm.

Siyah gömlegimi ve siyah kumaş pantolonumu giydim koyu karamel tonuna boyadığım kulaklarimi ve ensemi kapatacak uzunluktaki saçlarima hafifce sekil verdim. Gizli kapımdan çiktim ve dışarıdan geliyormuş gibi üst kattaki barıma girdim.

Herkesle selamlastim. Bir çoğu nerede olduğum hakkinda cıkan dedikodularla alakali birseyler sordu. Herseyi yalanladım. Etrafta düsmanlarımın adamları kol geziyordu. Herkesin amacı neler olduğu konusunda bilgi almaktı. Ben de olduğumdan güçlü bir imaj çizmeye çaliştim. Dört farkli kızla öpüştüm hepsi de beni yatağa atmaya uğraşti bir kaç kadeh viski içtim kafam iyice güzelleşti. Evime dönmeye karar verdim Gece hayatını özlemiştim fakat enerjimi çok fazla harcamamalıydım.

Gizli kapımdan zemin katıma döndüm gömleğimin düğmelerini açarak yatak odama girdim

"Hoşgeldin." dedi cılız bir ses. Beyaz çarşafa sarılmış boynunu ve omuzlarıni kaşıyan beyaz saçli kiza bakakaldim.

ACİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin