"Asıl senin burada ne işin var?"
"Kız kardeşimin nişanına gelemez miyim?"
"Peki ben kuzenimin nişanına gelemez miyim?" Lydia ve Harry birbirlerine şaşkınca bakarken tanımadığım bir kız yanımıza geldi.
"Lydia!" Kulaklarımı tırmalayan cırtlak ses eşliğinde başımı kıza çevirdim.
"Bağırıp durma Gemma,"
"Kapa çeneni Haz!" Harry kendi kendine homurdanmaya devam ederken, benim jeton daha yeni düşmüştü. Lydia ile Harry'nin kuzen olması...
Aman Tanrım.
"Tanrım Gemma, bu sen misin?" Dedi Lydia elleri ağzının üstüne şaşkınca kapanmışken. Kahverengi gözlerini, adının Gemma olduğunu öğrendiğim kızın üzerinde gezdirmeye başladı.
"Yapma, Lyd. Başka Gemma'ya mı geldin yoksa?"
Ah, dur. Ona sadece ben Lyd diyebilirim.
İkisi de kahkaha atarken, Gemma'nın yaptığı espriye karşı tebessüm bile edemedim. Aynı Harry gibi. Onu kolundan tutup mutfağa -insanlardan uzak bir yere- getirdim.
Etrafıma -daha doğrusu kızlara vere Fausto'ya- bakındım. Mutfakta bulunan birkaç kişi ve dışarıdan hiç kimse şuan bizi tınlamıyordu, güzel.
"Lydia ile kuzen olduğunu biliyor muydun?"
Buzdolabının kapağını açtım ve içine bir göz attım. "Bilseydim onu düşünerek mastürbasyon yapar mıydım sence?" Yüzümü istemsizce buruşturdum. Lanet kıvırcık, bana bunu hiç söylememişti.
"Az kalsın azrailin olacak kızı arzuluyorsun, ha? İyi tercih."
Dolaptan çıkardığım biranın kapağını açmak için çakmağımı kullandım ve soğuk şişeyi direk dudaklarımın arasına yönlendirdim. Boğazımdan geçen hafif yakıcı ve ekşiyle tatlı arasında kalmış tat, bir nebze olsa rahatlatmıştı beni.
"Ihm," Harry elini çenesine koyarak gevşek gevşek güldü. "Burnuma kıskançlık kokuları geliyor."
"O koku kıskançlık kokusu değil, büyük ihtimal senin kokundur. Malum, köpek pisliği gibi kokuyorsun." Boğazımdan mideme süzülmek üzere olan biranın burnumdan çıkacağını sandım bir an. Harry, ifadesizce bana bakıyordu hala.
"Evi yok etmedin değil mi? Ya da havaya uçurmadın?" Gülerek omzuma vurdu ve o da buzdolabından bir tane bira seçti.
Tezgah yardımıya açarak büyük bir yudum aldı. "İnanmayacaksın ama ilk defa yemek yedim, yani pizza dışında."
Tezgahın üzerine çıktı ve kıçını iyice yaydı. Cebimdeki sigara paketinden bir yaprak seçtim ve Harry'e uzattım. O da bir tane alıp, "Çakmağın var mı?" dedi.
"Yok, kıçımla tutuşturmayı düşünüyorum." Dedim dalga geçerek. Dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaramı yakıp kirli dumanı içime çektim.
Harry çakmağı elimden kaptı. Bira şişesini tuttuğum elimin son üç parmağı ve baş parmağımla birlikte şişeyi kavradım. Boşta kalan işaret parmağım ile orta parmağımın arasına sigaramı aldım ve havaya doğru uzunca bir duman üfledim.
"Gemma ve annem bizi öldürebilir," Dedi Harry kıkırdayarak, birasından bir yudum aldı.
"Neden?" Dudağımın kenarında duran sigarayla birlikte konuşmak biraz garipti. Ops, ayakkabıma sigara külü döküldü sanırım.
"Çünkü evin içinde sigara içilmesinden nefret ediyorlar diyebilirim."
Omuzlarımı silkerek güldüm. Bakışlarımı içeriye kaydırdığımda Lydia'nın boş bir masaya oturmuş bir şekilde ve elindeki şarap bardağıyla bana baktığını gördüm. Oturunca kısa elbisesi yukarıya çıkmış, biraz daha kısalmıştı.
