9.Bölüm

1.6K 84 17
                                    

Kapıyı açmak için ilerliyorduk. Kimdi ki bu? Junkook kapıyı açar açmaz karşımızda Suga belirdi. "Hizmetçim olduğun için benimle gelmek zorundasın" dedi ve aynı anda bileğimden tutup beni dışarıya çekti. O sıradada Junkook diğer elimden tuttu, Suga bileğimi sertçe sıkarken Junkook sadece gitmemi istemiyormuş gibi elimi tutuyordu."Canım yanıyor!" Diye bağırdım ve Suga'nın tuttuğu bileğimi ondan kurtardım.
Şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. "Bırak Melisa bu gece burada kalsın, bir gece hizmetçisiz idare et" dedi Junkook. "Ne bağırmıştı nede sakindi. Suga önce gözlerimin içine baktı ve daha sonra Junkook ile elele tutuşan ellerimize baktı. "Öğlen 12' de evde ol" dedi ve arkasına bakmadan gitti.

Junkook kapıyı kapattı ve hala elimi tutarken "Ne takıntılı çocuk ya" dedi. Elimi yavaşça bıraktı. "Evde olsak beni takmaz dışarda olunca işi düşüyo ya" dediğimde. "Boşver sen onu" dedi ve gülümsedi.

Beraber mutfağa doğru ilerledik ve bana "Kahve yapıcam istermisin?" Diye sordu. Kafamı olumlu anlamda salladım ve o kahve yaparken sohpet etmeye başladık.

"Ee beni az çok tanıdın, ne düşünüyorsun benim hakkımda?" Diye sordu "Zevklerimiz çok uyuşuyor aslında, ayrıca çok iyi kalpli ve düşüncelisin." Dediğimde bana en içten gülümsemesini gösterdi. "Peki ya sen benim hakkımda ne düşünüyorsun?" Diye sorduğumda "Senden az çok hoşlandığımı  zaten söylemiştim. Aslında duygularımdan emin değildim ama seni tanıdıktan sonra gerçekten seni sevdiğimi fark ettim" dedi ve yanıma gelip ellerimi ellerinin arasına aldı.

"Melisa, daha öncede söylediğim gibi bak ben senden hoşlanıyorum senden duygularımın karşılığını beklemiyorum ama en azından bana aşık olmaya çalışsan" dedi ve yutkundu Gözlerini ellerimizden ayırdı ve gözlerime baktı, "Benimle çıkarmısın?" Diye sordu.

Ne cevap vereceğimi bilmiyordum, onu o anlamda sevmiyordum aslında, onu sevmek isterdim o iyi kalpli, düşünceli ve cömert biri, Belki onu zamanla sevebilirim diye düşündüm ve bir anlığına gelen gazla..

"Bak Junkook aslında ben şu an seni çok yakın bir arkadaşım olarak görüyorum sana aşık olmak istiyorum fakat bu bir anda olabilecek bir şey değil biliyorsun..." Yutkundum ve devam ettim "...ama ben zamanla sana aşık olabileceğimi düşünüyorum bu yüzden teklifini kabul ediyorum" dedim ve ona gülümsedim. Birden bire bana sarıldı ve yanağımdan öptü.

Daha önce hiç sevgilim olmamıştı, çünkü hiç aşık olmamıştım umarım Junkook'a aşık olabilirdim.

"Film izlemek istermisin sevgilim?" Diye sordu elindeki kahvelerden birini bana uzatarak, "Fark etmez benim için" dedim ve kahvemden bir yudum aldım.

"O zaman kahvelerimizi bitirdikten sonra sahile oturmaya gidelim olur mu?" Diye sordu kafamı olumlu anlamda salladım ve kahvelerimizi içmeye devam ettik.

5-10 dakika sohpet ettik ve o sırada kahvelerimizi bitirip dışarı çıktık. Evet sözde sevgiliydik ama arkadaş gibiydik taki Junkook elimi tutana kadar. Ona karşı ne zaman birşeyler hissedebileceğimi merak ediyordum umarım hissedebilirdim.

Birkaç saat sahilde dolaştık banklarda oturduk, pamuk şeker yedik ve saat 11 olduğunda onun evine doğru yürümeye başladık. Eve geldik ve beni bir odaya çıkarttı, misafir odası gibi bir yerdi sanırım. Bana olabilecek pijamalar verdi ve iyi geceler dileyip odasına gitti.

Sabah kalktığımda saat 10.30'dı. Kalktım elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa indim. Mutfağa indiğimde karşımda pankek yapan bir Junkook görmeyi beklemiyordum. Karşımda çeşit çeşit şeyler olan bir kahvaltı masası vardı. Elindeki pankekleri masaya koymak için arkasını döndüğünde beni gördü ve pankekleri masaya bırakıp "Günaydın sevgilim" dedi. "Günaydın" dedim ve "Bunları sen mi yaptın?" Diye sordum. "Evet, afiyet olsun dedi ve sandalyelerden birine oturdu. Onun karşısına oturdum ve beraber kahvaltımızı yaptık.

Kahvaltımız bittiğinde saat 11.30 du. "Junkook benim eve gitmem lazım biliyorsun daha Suga ile uğraşıcam" dedim. Beraber kahvaltılıkları topladık. Üstümüzü değiştirdik ve yola çıktık. Arabası ile beni Suga'nın evine kadar bıraktı. O da yetmedi arabadan benimle beraber indi ve elimden tutarak kapıya kadar geldi. Kapıyı tıkladım 15-20 saniye içerisinde kapıda saçları dağılmış, gözleri henüz tam açılmamış, altında sadece pijama altı üstü çıplak olan ve esneyen bir Suga belirdi.

"Bana kahvaltı hazırla" dedi ve tam dönüp gidecekken Junkook ile elele olan ellerimizi fark etti. "Artık çalışanımın elini bırakırsan daha çok işi var" dedi Junkook'a. Junkook gözlerini devirdi ve saçımdan öpüp "Ben seni ararım sevgilim" dedi ve içeri girmemi bekledi tam içeri girdiğimde "Sevgilime iyi davransan iyi edersin Suga yoksa karşında beni bulursun, he ayrıca git şu üstünü giyin " dedi. Suga o konuşmasını bitirmeden kapıyı suratına kapattı ve bana dönüp "Demek en yakın arkadaşlarıma sardın" dedi. "Ne alakası var?" Diye sordum. " Boşversene" dedi ve üst kata çıktı. Oflaya puflaya kahvaltıyı hazırladım ve hazır olduğunda Suga'yı çağırmaya odasına çıktım. Kapıyı açtığımda hala uyuan bir Suga vardı karşımda.

Yanına gittim. Yatağın diğer köşesine oturdum, ve bir anda yatakta yatan Suga beni belimden tutup yatağa yanına çekti ve burunlarımızın birbirine değmesini sağladı. Gözlerini kapattı, kalkmak için bi haraket yaptığımda belimi daha sıkı sardı. "Biraz uyuyalım" dedi ve gözlerini kapattı.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
BU BÖLÜMÜMÜZDE BİTTİ!
LÜTFEN VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN EĞER FAZLA VOTE GELİRSE GÜN İÇERİSİNDE YENİ BÖLÜM GELECEK❤️

Bts İle Hayal Et Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin