42•Bölüm

6.8K 680 336
                                    

İçimde garip hisler dönüyordu ve bu hisler rahatsız edici bir şekilde kalbimin kasılmasına neden oluyordu.

Eun Ji'yi içeri almıştım almasına fakat neyle karşılaşacağımı bilemiyordum. Sonuçta Taehyung onu buraya bilerek çağırmıştı ve her ne kadar mantık çerçevesi içerisinde düşünmeye çalışsamda kıskanan tarafım tüm mantığımı elimden alıyordu.

Taehyung'u seviyordum. Ona bağlanmış ve güvenmiştim. Tüm sevgimi onunla paylaşmıştım, bir anda her şeyim olmuştu. Ama bu kız beni korkutmuştu. Sanki tüm hislerim Taehyung'un gözünde birer birer değerini yitirecekmiş gibi hissetmiştim.

Yine de mantıklı olan tarafıma sığınmalı ve içimi rahat tutmalıydım.

"Güzel bir gece geçirmiş olmalısın." Sinir bozucu bulduğum o ses tam ben Taehyung'u çağırmaya giderken kulaklarıma dolunca duraksadım. Güzel bir gece geçirdiğim doğruydu, fakat bu kızın nasıl anladığını bilememiştim. "Anlamadım?"

Sanki komik bir şey söylemişim gibi kıkırdayıp elini kendi boynunda gezdirdi. Anlatmak istediği şey kendi boynumda olmalıydı. Fakat etrafta ayna namına hiçbir şey yoktu, üstelik telefonumda odada kalmıştı.

Umursamak istemesemde boynumda ne olduğunu merak etmiştim ister istemez. Üstelik karşımda bu kız dururken boynumda ne olabileceğini de tahmin edemiyordum.

"Kız diyorum, fazla ateşliymiş." Utanmazlık seviyesinin sınırlarını zorladığını yeni anlarken kaşlarımı çattım. "Boynunu güzel renklendirmiş."

Bir an için o izlerin sahibinin Taehyung olduğunu söylemek istesem de vazgeçerek yapmacık bir şekilde gülümsedim. Ortalığı karıştırmak istemiyordum, bu yüzden bir an önce yatak odasına gitsem iyi olacaktı. "Ben Taehyung'u çağırayım."

Daha sonra bir şey demesine müsaade etmeden arkamı dönmüş, yatak odasına ilerlemiştim. Bu arada da derin nefeslerimin eşliğinde kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Sonunda yatak odasına girdiğimde Taehyung'u da üzerini giyinmiş bir vaziyette bulmuştum. Sanırsam gelmeme bile gerek yoktu, o zaten odadan çıkmak için kapıya yaklaşmıştı bile.

"Sinirlisin biliyorum." Yanıma ulaştığında kurduğu ilk cümle bu oldu. Ben de ona sinirimin seviyesini belli edebilmek amacıyla kısıkça konuşmuştum. "Tahmin edemeyeceğin kadar sinirliyim, Taehyung."

Aslında tahmin edemeyeceği kadar kıskanmıştım ama bunu ona açık açık söylemek istemiyordum. Zaten onun da konuyu uzatmak ister gibi bir hali yoktu. Bu yüzden sağ eliyle dağıldığını düşündüğüm saçlarımı düzeltmiş, ardından yerini dudaklarına bırakmıştı.

"Hadi salona gidelim."

Bana açıklama yapmıyordu. Bu da demek oluyordu ki açıklamayı ikimiz aynı ortamdayken yapacaktı. Fakat o kıza olan sinirim yüzünden kendimi rahatsız hissediyordum.

"Sen git." Dedim en sonunda. "Ben de birazdan gelirim."

Sıkıntılı bir nefes verip odadan çıktığında hemen yatak odasında bulunan giysi dolabının üzerinde ki aynaya baktım. Boynumda ki izlerin derecesini görmek istemiştim.

Fakat gördüğüm görüntü beni şaşırtmıştı. Boynumun neredeyse tamamı kızarmış ve yer yer morarmıştı. Dün gece Taehyung fazla oyalanmıştı boynumda. Yine de bu derece olacağını tahmin etmemiştim.

Derin bir nefes verip üzerimi değiştirmek ve daha kapalı bir tişört bulmak için hemen önünde durduğum dolabın kapağını açmıştım. Bir süre düşünceli bir şekilde bakınsam da en sonunda bundan vazgeçerek kapağı kapatıp odadan çıkmıştım.

nemesis あ vmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin