28•Bölüm

8.9K 905 324
                                    

Az önce duyduğum bu kelimeler 'nasıl aileler var' dedirtecek cinstendi.

Cidden bir baba neden oğlunu istemediği biriyle evlendirmeye çalışıp, hayatını sòndürüyordu ki?

İçimde henüz büyümekte olan endişeyle hemen yataktan kalktım. "Kalk bu hafta ki sınavlara çalışmalıyız."

Taehyung'un kısık kahkahası kulaklarıma ulaşsada duymamazlıktan gelip ayağa kalkmaya yeltendim ama bileğimden tutan Taehyung yüzünden kalkamamıştım. "Çalıştım zaten yeteri kadar."

"Düşük almaman lazım."

"Ne zaman düşük aldığımı gördün Jimin?"

Tamam kabul, tüm notları baya yüksekti. Fakat şu sıralar Taehyung'u çok oyalamıştım. Bu yüzden düşük alma ihtimali vardı. "Son haftalar seni çok oyaladım, kalk hemen çalışalım."

Korku insana her şeyi yaptırabilecek türdendi. Mesela ben ders çalışmayı seven bir insan değildim ama konu Taehyung ve onu kaybetmek olunca gece gündüz ders çalışabilirdim.

"Sakin ol sevgilim." Taehyung'un muzip bir ses tonuyla söylediği bu kelime beni saliselikte olsa gülümsetmişti.

Ama içimde daha da büyüyen korku ve endişe Taehyung'un söylediği kelimenin bile mutluluğunu yaşatmıyordu.

"Ama ya düşük alırsan?"

"Kendimden emin olmasam bu kadar rahat olur muyum?"

Haklı olabilirdi, fakat ben de korkmuştum işte. Taehyung'u öyle sahiplenmiştim ki onsuz nefes alamayacakmış gibi hissediyordum.

Eğer ki o kızla birlikte olursa ben buna asla dayanamazdım. Tenimde can bulmasını istediğim o ellerin kızın teninde dolaşması, dudaklarımdan beslenmesini istediğim dudakların da o kızın dudaklarından beslenmesi ruhumu en derinden yaralayan düşüncelerdi.

Şimdiden bile garip hissetmeye başlamış, kalbim korkuyla kasılmıştı. "Onunla evlenmeyeceksin değil mi?"

"Diğer dönemler başarılı olamazsam maalesef ki evlenmek durumundayım." Fısıltısı kulaklarımda çınlıyor, zihnim hemen kalkıp ders çalışmamız gerektiğini beynimde acı verici bir şekilde yankılatıyordu. "Babamla anlaşmamız böyle."

"Bundan sonra gece gündüz ders çalışacağız."

Yeniden kalkmaya yeltendiğimde bu sefer bileğimde yer edinen eliyle beni kendisine çekmişti. Kafam hemen yanına düşünce de kalkmamam için kollarını bedenime dolamıştı. "Eğer başarısız olursan benden ayrılır mısın?"

"Evli bir adamla takılmak istemezsen yapacak bir şey yok."

Neden bu kadar rahat konuşuyordu, anlamış değildim. Ama içimde ki o büyük korku sağolsun bunu pek sorgulamıyordum. "Seni kaçırsam?"

"Ne?"

Pekala saçmalıyordum. Derin bir nefes verip kolumu ona doladım ve yumuşak saçlarıyla oynadım. "Evlenmeni istemiyorum, neden anlaşmaya uyuyorsun ki?"

"Jimin, az önce dediklerime inandın mı?"

Ne saçmalıyordu bu? "Yoksa evlilik şeysi şaka mıydı?"

"Hayır, hayır. Yanlış anladın." Yatakta biraz doğrulunca ben de doğruldum ve yatakta oturur pozisyona geldik. "Bir anlaşma var evet, ama başarısız olsam da onunla evlenebileceğimi düşünüyor musun?"

"Sen öyle deyince otomatikmen bütün kötü şeyler zihnimde yer ediniyor." Sinirle konuşsam da beni umursamadan güldü.

"Sana karşı hissettiklerimden sonra anlaşmayı siktir ettim. Ne yaparlarsa yapsınlar onunla evlenmeyeceğim. Hatta beni kaçırma fikrin de aşırı mantıklı geldi."

nemesis あ vmin ✓Where stories live. Discover now