31•Bölüm

9.6K 820 302
                                    

Her şey mükemmeldi, aniden gelen utanç duygum haricinde. Bunu çaktırmamak için sessiz kalmaya çalışıyordum fakat Taehyung ısrarla benimle ilgilenmeye devam ediyordu.

Oturduğumuz küvetin içinde sırtım Taehyung'un göğüsüne yaslı olsa da neden bu kadar utandığım hakkında bir fikrim yoktu. Genelde yatakta arsız olan benken, şimdi ki beni tanıyamıyordum bile.

Sanırsam uzun bir süre sonra sevdiğim çocuğun bana duygulu bir şekilde sahip olmasından kaynaklıydı. Genelde ilişkilerimde hep üstte olduğum için duygusal olarak yaklaşan ben olurdum. Hayatımda bir iki kere altta olmuş ve onda da duygusuzca becerilmiştim. İnsanlara çabuk kanan bir tarafım vardı, bundan pek hoşlanmasam da elimden gelen bir şey de yoktu.

Ama ilk defa birisi bana duyguyla yaklaşmış, işimiz bitince de arkasını dönmemişti. Bana kendimi değerli hissettiren ilk kişiydi Taehyung. Mutlu olmam ve etrafa gülücükler atmam gerekirken garip bir şekilde sessizliğe gömülüp önümde ki suyla oynuyordum.

"Bir şey mi oldu?" Taehyung'un sıcak nefesi ıslak enseme çarparken sessizce yutkundum ve kollarımı bacaklarıma dolayıp çenemi de dizime yasladım. "Hayır."

"Emin misin?" Elleri nazikçe karnımda dolanıyor benim içimde ki mutluluğu biraz daha arttırıyordu. "Canını çok mu yaktım?"

Son kelimelerini bir çocukmuş gibi söylemiş, bu eski banyomda tatlı bir ses yankılanmıştı. Ama daha çok sorusuna takılı kalmıştım ben. Elbette canım yanmıştı, hatta şuan bile yanıyordu fakat tatlı bir acıydı bu. Hoşuma gidiyordu, Taehyung'la bir bütün olduğumuzu hatırlatıyordu her hareketimde. "Biraz."

Fısıltım banyomun kirli duvarlarına çarpıp geri kulağıma dolarken Taehyung beni kendisine çekerek başımı ıslak göğüsüne yaslamama neden oldu. Dudakları ıslak saç tutamlarımın arasında yer edindiğinde bacaklarımı uzatıp kendimi biraz daha ona bastırdım. Böyle duyguları ilk defa yaşıyordum ben, sevgililerimden bile bu kadar ilgi göremeyen ben hetero olan bir erkekten böyle şeyler görmek garip hissettiriyordu. Hoşuma gitse de Taehyung'un bu hareketleri geçmiş yaşantılarımı da göz önüne seriyor, aslında başkaları için ne kadar değersiz olduğumu anlatıyordu.

"Canını yakmak istememiştim." Dudakları aralandıkça nefesini saç diplerimde hissediyordum. Nefesinin her değdiği yer ise beni biraz daha eritiyordu. "Üzgünüm."

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdiğim sırada Taehyung rahat durmuyordu. Çünkü yatakta bana söylediklerinden sonra sessizleşince bana sessizliğin yakışmadığını söylemişti. Ama ne yapabilirdim ki, ilk defa değerli hissetmiştim. Ve bu beni utangaçlığı da sürüklemişti.

Taehyung'un eli yavaşça aşağılara kayarken gözlerimi açıp elimle elini tuttum. "Rahat durman gerektiğini banyoya girmeden önce söylediğimi hatırlıyordum, yanılıyor muyum?"

Elini elimden kurtarıp sessizce karnımda konumlandırdığında ben de ellerimi onun ellerinin üzerine koyup olası sapıklığını engellemeye çalışmıştım.

"Neden sessiz olduğunu söylemezsen seninle uğraşmaktan vazgeçmem."

"Yorgunum.." Ses tonum biraz sert çıkmış olabilirdi, fakat izin veremez miydi, bir kere sessiz olup onun kollarında huzuru tatmak istiyordum. Az önce yatakta bana fısıldadığı o kelimeleri düşünmek, öptüğü yerlerimin sıcaklığını hissetmek istiyordum. Ben onun bana verdiği değerin mutluluğunu çıkarmak istiyordum. Bana izin vermeli ve beni rahat bırakmalıydı. "Sessiz olamaz mısın?"

"Sadece seninle sohbet etmek istemiştim." Taehyung'un içinde bir çocuk barındırdığını konuşmalarından anlayabiliyordum. Sevdiği biri onu tersleyince veya kızınca hemen kırılıp çocuk gibi mırıldanıyordu. Özellikle son zamanlarda fark ettiğim ilginç ve önemli bir ayrıntıydı bu. Bazen sinirlenip ona karşı ters tepki gösteriyordum ve o ben onunla konuşana kadar sesini çıkarmıyordu.

nemesis あ vmin ✓Where stories live. Discover now