26•Bölüm

9.2K 1K 571
                                    

Bana kötü bakışlar atan bir Tae ile dört duvar arasında tıkılı kalmak benim açımdan iyi değildi.

Çünkü bir an da fazlasıyla üzerine gitmiş, onu korkutmuştum. Yine de bana kötü bir şey yapmamasını umuyordum.

Ama nedense tüm bu dileklerim banyonun havalandırmasından bana gülerek uzaklaşıyordu. Bir nevi 'boku yedin dostum' mesajını verir gibiydiler.

"Dönüşümlü ne?" Aslında duyduğu ve bildiği o cümleyi yeniden bana soruyor, bir nevi cümlemi düzelttirip kendini rahatlatmaya çalışıyordu.

Ama benim eceline susayan tarafım susmamakta ısrarcı gibiydi. Çünkü kendimi tutamamış, aynı cümleyi yeniden sòyleyerek banyo duvarlarına çarpmasına neden olmuştum. "Dönüşümlü işte, bir sen bir ben."

Tabi ki dilimi ısırmış, bunu sòylediğim için kendimi cezalandırmıştım. Bir yandan da içimden Tanrı'ya dualar ediyordum. Şuan ki tek dileğim ise o banyo duvarlarına çarpan gereksiz kelimelerimin Taehyung'un kulağına girmemesiydi.

"Jimin.." Bir şeyler söyleyecekti, benim için kòtü bir şeyler. Ama bir yere odaklanmış ve kaşlarını çatmıştı. Bu her neyse söyleyeceği kelimeleri ona yutturmuştu.

Odaklandığı yer tahminimce benim sağ elimdi. Tam sormak için dudaklarımı aralasam da olayı çözerek alt dudağımı dişlerimin arasına almıştım.

Taehyung ise bir elini ensesinde ki saçlarına atıp dokunduğu yerleri yokladı. Daha sonra ise suratını ekşiterek elini indirmişti. "O menilerle kaplı olan elinle saçlarımı mı- Ahh!"

"Ne olacak ya? Duş alırsın olur biter." Tişòrtümün uçlarını tutup aşağî doğru çekiştirdim ve tişörtün gerilmesine neden oldum. Böylelikle lekeler daha belirgin oluyordu. "Bak benim de üstüm battı ama sana bir şey diyor muyum?"

"Ben yeni duş almıştım." Kafasını olumsuz anlamda sallayıp bir anlık sinirle tişörtünü üzerinden sıyırdı ve biraz sonra da tamamen çıkardı.

Esmer teni tam önümde bana ziyafet sunarken bir saniye olsun bakışlarımı üzerinden çekmedim. Tapulu malımmış gibi bakıyordum çünkü Taehyung'un benim olduğunu hissediyordum.

Üstelik onun dikkatini çeken ilk erkek olmak da gurur vericiydi.

"Çık dışarı!"

"Ne?" Bakışlarım ateş saçan gözlerle birleştiğinde gözlerim korkuyla kısılsada bakışlarımı gözlerinden çekmedim.

"Çık dışarı, duş alacağım."

"Ama benim de almam gerekiyor." Hayır, kesinlikle onu zorlamak gibi bir niyetim yoktu fakat menileri her yerime bulaştırmıştım.

"Benden sonra alırsın."

Beni kolumdan tutup banyonun dışına attı ve kapıyı kapatmadan önce emirlerini sıraladı. "Delikten bakmak yok, buradan ayrılmak hiç yok. Evimi batırmanı istemiyorum. Şu köşeye kıvrıl otur. Ben çıkınca girersin."

Şaşkınca yüzüme kapanan kapıya baksamda bunun benim için bir yararı olmadığını anlayıp dediği köşeye oturup onun çıkmasını beklemeye başladım.

***

Taehyung'un banyodan çıkmasıyla yüzüme bile bakmadan yanımdan geçip gitmesine her ne kadar sinir olsam da umursamamaya çalışarak banyoya girdim.

Islak olan banyoda Taehyung'un şampuanlarıyla hızlı bir duş alıp duşakabinden çıktım ve etrafıma bakınmaya başladım.

Havlu arıyordum fakat bulamamıştım. Banyo dolabını gözüme kestirsem de bunu yapmayıp Taehyung'a sormayı daha mantıklı buldum. Çünkü orayı dağıtacağıma emindim.

nemesis あ vmin ✓Where stories live. Discover now