KARA DUVAK (Yeniden)

40. Bölüm "Bedel"



Aranızda Göremediğim Sen kitabı okuyanlar varsa bazı yerler size tanıdık gelebilir. Keyifli okumalar.

***

Genç adam atının üzerinde durmuş kendisine dikkatle bakan genç kıza odaklandı. Onun ne düşündüğünü anlamaya çalışsa da gözlerinden hiçbir şey anlamadı. Derin bir iç çekerken kulağına gelen konuşmalara öfkelenmeye başlamıştı. Kimi Melek'in hatalı olduğunu düşünürken kimi de yaptığının kadınlar arasında başkaldırış olabileceğini savunuyordu. Sözler nasıl olmuşsa genç kızın hakkında çıkan dedikodulara gelmişti. Asaf daha önce kulak ardı yaptığı dedikoduların ne denli yıpratıcı olduğunu şimdi daha iyi anlıyordu. Sessizce fısıltı adı altında kendisine duyurulan sözlerin ağırlığı genç adamın içine otururken karşısında omuzları dik bir şekilde kendisine bakan kızın bunları haftalarca tek başına göğüslediğini kavradıkça kendisine daha çok kızmaya başlamıştı. Atının kalabalıktan huzursuz olarak yerinde kıpırdamaya başladığında gözlerini kısarak kendisine bakanların ifadelerini incelemeye başlamıştı. Şu yaşına kadar her türlü insanla karşılaştığını sanıyordu ama şimdi karşısında utanmazca duran kalabalığı görünce yanıldığını anlıyordu.

Melek sıkılmış gibi nefes alıp arkasını dönüp içeriye girmeye karar verdiğinde Asaf onun gitmek üzere olduğunu fark ederek yerinde kalması için seslenmişti.

"Melek Arıkan! Bu konaktan ne şekilde çıkmış olursan ol sen Ömer Asaf Arıkan'ın karısısın. Madem düğün istiyorsun, o zaman hazırlıklara başlayabilirsin!" Melek arkası dönük bir şekilde duyduğu sözlerin gerçek olup olmadığına inanamıyordu. Bakışları koridorun başında duran babası ile birleşince yutkunmadan edememişti. Sedat kızına haklı gururla bakarken gülümsedi. Melek heyecanla arkasına döndüğünde hevesini belli etmemeye çalışsa da Asaf onun bakışlarında ki parıltıyı yakalamıştı.

"Hazırlıklar için önce söz kesilmesi gerekmez mi Beyim?" Melek karşısında ki genç adamın sınırını zorlamaya oldukça hevesli görünüyordu. Asaf gözlerini kısarak Melek'e bakarken herkes şaşkınlıkla onları izliyordu. Asaf'ın sözleri ile hayret nidaları yükselirken genç kızın sorusu daha da şaşırmalarına neden oldu.

"Sence de abartmıyor musun Melek Hanım?"

"Neden? Her genç kızın hayalidir babasından istenip evinden gelinlikle çıkması." Kadınlar onaylar gibi başını sallarken Asaf onlara şaşkınlıkla bakmıştı. Az önce kendilerini kınayanlar, dedikodu yapanlar şimdi birlik olmuş Melek'in arkasında yer alıyordu. Başını iki yana sallarken farklı bir ses duyulmuştu.

"O iş o kadar kolay değil Asaf Bey, benden kız almak zordur. İlkinde elimden bir şey gelmemişti ama şimdi işler değişti." Sedat araya girdiğinde Melek ve Asaf gerilerek ona baktı. Onun sözlerindeki kesinlik işlerinin zor olduğunu düşünmesine neden oldu. Sedat Bey kızına düşkündü ve Melek'in yaşadığı zorluklardan sonra kızını garantiye almak istiyordu. Asaf bakışlarını kayınbabasına çevirdiğinde onun söyleyeceklerinden hoşlanmayacağını hissetti.

"Ne istiyorsunuz Sedat Bey? Karımı geri alabilmem için ne yapmam gerekiyor."

"Kızımı iyi tanırım. Acı çekse bile belli etmez. Bunca zaman içten içe kendini yedi bitirdi. Fark ettirmemeye çalışsa da babası olarak onun yaşadıklarının farkındayım. Gözünden düşen her damlanın hesabını sormak istesem de Melek buna razı olmaz. Seninle evlenmesinin tek nedeni ailesinin başının dik durmasını istediğinden. Alacağın kız kimseye benzemez Ömer Asaf Bey... Ona karşılık bir bedel ödemen gerekiyor."

"Baba sen ne diyorsun?" Sedat Melek'in şaşkınlıkla dolu itirazına gülümsemekle yetindi. Avluda bulunan herkes şaşkındı. Aile üyeleri bir bir toplanırken Can'ın yardımı ile yanlarına gelen Asude kocasına şaşkınlıkla bakıyordu.