7. Bölüm

13.5K 1K 105
                                    


"Güzel bir bölüm oldu sanki, umarım seversiniz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Güzel bir bölüm oldu sanki, umarım seversiniz. Keyifli okumalar!"Kapak resmi için Zübeyde arkadaşımıza teşekkür ederim. 

******

Gözlerini aralamaktan korkarcasına ısrarla uyumak istiyordu. Yeni bir güne güzel uyanmayalı günler olmuştu. Genç kız olacak olanı daha fazla erteleyemeyeceğinin farkında olarak bir elini alnına koyarak bal rengi gözlerini aralamıştı. Sıkıntı ile nefes alırken birkaç gündür yaşadığı uykusuzluk nedeniyle başındaki ağrı yeniden baş göstermeye başlamıştı. Yerinden doğrularak konaktaki sessizliği dinlemeye başlamıştı. Kaza gününün üzerinden beş gün geçmişti ve köy dedikodu kazanı gibi kaynıyordu. Babasının sıkıntıyla kendisine belli etmek istemediği sıkıntıları annesinin bilmesi genç kızın içini acıtsa da bu işe bir çare bulması gerektiğinin farkındaydı. Üstelik annesi sıkıntılı bir hamilelik yaşarken kardeşlerinin hayatını tehlikeye atamazdı. Usul bir şekilde üzerini değiştirerek odasından çıkan Melek seher vakti olduğu için henüz kimsenin kalkmamış olduğunu fırsat bilerek kardeşinin odasına gitmişti. Suat büyüdüğü için babasının eski odasına yerleşmişti. Arada Can ile aynı odada kalmak istese de babası ona izin vermemişti. Can'ın babasının odasında rahat etmesini istiyordu.

Etrafına bakınarak işlemeli kapıyı sessizce açarken kardeşinin odasına hızlı bir şekilde süzülmüştü. Kapıyı aynı sessizlikle kapatarak arkasını döndüğünde gece lambasının yüzünü aydınlattığı kardeşini görmüştü. Tedirgin adımlarla kardeşine yaklaşan genç kız "Suat," diye kardeşine seslendi. Kendisine cevap vermeyen oğlanın iyice yanına yaklaşıp omzundan silkelerken küçük çocuk hızla yerinden sıçramıştı.

"Abla, ne oluyor?"

"Kalk Suat, seninle konuşmamız gerekiyor." Suat yattığı yerden kalkarak ablasının yüzüne bakarken bakışları kısa bir süre odanın penceresine kaymıştı. Hala karanlık olan hava yeni aydınlanmaya başlıyordu. "Abla bu saatte ne oldu, sabah bekleyemeyecek kadar?" Melek güçlükle yutkunarak kardeşinin yanına oturmuştu. Ablasının sıkıntısını anlayan küçük çocuk üzgün bir şekilde ona baktı. "Abla, ne yapacaksın?" Melek kardeşinin sorusu ile oğlana bakarken derin bir iç çekerek "Dedikodunun kaynağını bulacağım. Bu iftirayı ilk yayan kişiyi bulmak için sana ihtiyacım var," dedi.

"Ne yapmamı istiyorsun?" Melek kardeşine dönerek ellerini tutmuştu. Yüzünde hüzünlü bir gülümseme ile kardeşine bakarken odanın kapısı birden açılınca ikili irkilmişti. Can odanın kapısına dikilmiş iki kardeşe bakarken Melek yüzünü asarak başını öne eğmişti.

"Bensiz plan mı yapıyorsunuz?" Melek Can'ın sorusu ile hızla kafasını ona kaldırırken Suat gülümseyerek Can'a içeri girmesi için işaret etmişti. "Ne yapmayı planlıyorsun abla?" Bu kez Can sormuştu soruyu. "Annemin daha fazla üzülmesine izin veremem. Zaten hamileliği zor geçiyor, bir de benim yüzümden üzülmesini istemiyorum."

KARA DUVAK (Yeniden)Where stories live. Discover now