30. Bölüm "Fail bulundu!"

16.2K 1.4K 262
                                    


"Uzun ve güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum. Asaf ve Melek yok bölümde ama bu bölümden sonra bol bol ikiliyi okuyacağınızı düşünüyorum.Fikrinizi söylemekten geri durmayın. Bir çoğunuz hikayenin gidişatından memnun değil sanrım. Eskisi gibi keyif almıyor musunuz bilmiyorum ama umarım okumaktan geri durmazsınız. ben hala yazarken keyif alıyorum. Aranızda Vedat'ı soranlar var. Vedat Benim Küçük Gelinim kitabında bulunan Seher'in oğlu. Bu kadarını söylüyorum çünkü anlatırsak kitabın konusu da açık edilir. :) Yorum yaparken aşırı açıklama yapmak doğru değil bana göre. çünkü biri bana okuyacağım kitabı anlatırsa benim için o kitabın bir önemi kalmaz. :( Umarım anlayışlı olursunuz.    Keyifli okumalar... :)

*****

Asaf elindeki fotoğrafa üzgün bir şekilde bakmaya başlamıştı. "Bu fotoğraf nasıl karıştı bunların arasına?" Asaf hızla fotoğrafı alırken genç kızın yüzü asılmıştı. "Neden onu saklıyorsun ki? Sana söyledim değil mi, o kadını istemiyorum diye?" Asaf sıkıntılı bir şekilde nefes alırken Vedat ne olduğunu anlamadığı için "Kimden bahsediyorsunuz siz? Olayla ne ilgisi var?" diye sordu. Asaf genç adamın meraklı sorusu karşısında "Yangınla bir alakası yok, ailevi bir mesele..." dediğinde Gülüm araya girerek "Onun aile ile bir alakası yok Ömer Asaf, sana kaç kez söyleyeceğim?" dedi.

"O senin ablan Gülüm, onu bir köşeye atamazsın..."

"O beni bir köşeye attı, ben değil. O kadını etrafımda isteniyorum Asaf, bu da son sözüm." Vedat ikilinin kavga etmesinden sıkılarak "Yeter bu kadar, şu resimlere bak artık. Tanıdığın başka biri çıkacak mı?" Gülüm yüzünü asarken tekrar elinde olan fotoğraflara bakmıştı. Birkaç çevirmeden sonra "Bunların arasında o kadın yok!" dedi. Asaf ellerini saçlarına daldırarak "Emin misin?" derken Vedat ikili arasında ki konuşmayı atlamadan takip etmeye çalışıyordu.

"Evet, eminim. Bunların arasında o kadın yok." Vedat ile Asaf göz göze geldiklerinde Gülüm aralarına girerek "Melek nerede, neden yanıma gelmiyor?" dedi. Asaf hızla başını genç kadına çevirirken Vedat'ın şaşkınlığı görülmeye değerdi.

"Neden bana öyle ters ters bakıyorsun ki? Yoksa ona kötü bir şey mi söyledin?" diye Asaf'ı paylamıştı. Vedat ikilinin konuşmasını bölerek genç kadına kendisi cevap verdi.

"Ablam konağa geri döndü... Babasının evine yani... Yakında da okul için şehre inecek. Sanırım buraya gelmez." Gülüm duydukları ile yüzünü asarken sıkıntıyla elleriyle oynamaya başlamıştı. "Yalnız kaldım yine desene... Onun sohbetini özleyeceğim."

"Gülüüm!" Asaf'ın uzatarak genç kadının adını söylemesi onu hiç etkilememişti bile. Nefesini dışarıya vererek "Beni dışarı çıkarır mısın, çok sıkıldım bu odada. Diğer oda en azından daha büyüktü bu oda ise dar ve karamsar," dedi. Asaf ona hak vermek zorundaydı. Vedat izin isteyerek odadan çıktığında Asaf genç kadını kucağına alıp bahçeye götürmeye karar vermişti. Gülüm etrafındakilerin bakışlarından utanarak bakışlarını kaçırırken konağın avlusundaki sedire doğru ilerleyen genç adam onu yavaş bir şekilde oturtmuştu. Gülüm'ü ilk kez görenler oldukça şaşkına dönmüştü. Genç kadının duru güzelliği onları etkilerken Güler Hanım gelininin yanına gelerek "Bir şeye ihtiyacın var mı kızım?" diye sordu. Vural Bey her zamanki gibi uzaktan olanları izliyor, gelin hanımı tanımaya çalışıyordu.

Asaf'ın genç kıza karşı olan koruyucu tavrı karşısında kaşları çatılmıştı. Melek'i de bu şekilde korumasını isterdi. Ağır adımlarla onlara doğru yaklaşırken Asaf annesine dönerek "Anne, Gülüm odada sıkıldığı için buraya getirdim. Bu gün sandalyesi gelecek, o zamana kadar onun yanından ayrılmanı istemiyorum. Gökçe ve senden başkası Gülüm'le ilgilenmesin." Güler Hanım anlayışla başını sallarken Vural Bey kendisini tutamayarak "Melek ne zaman gelecek?" diye sordu. Asaf amcasına ters bir şekilde bakarken Gülüm'ün hüzünlü bir şekilde başını aşağıya eğmesi Vural beyin gözünden kaçmamıştı. "Bana o şekilde bakmayı kes Asaf, sana karını sordum. Melek ne zaman gelecek geriye?" Vedat izin istemek için yanlarına geldiğinde Asaf ona bakarak "Sen gitmedin mi?" diye sordu. Vedat genç adama başını sallayarak "Yangın olan dairedeydim. Birazdan çıkıyorum. Size de hayırlı günler." Vedat arkasını dönüp gideceği sırada Vural beyin seslenmesi ile yerinde durmuştu.

KARA DUVAK (Yeniden)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin