► 30.Bölüm "Yakamoz misali "

En başından başla
                                    

"Özür dilerim... "

Teker teker kilime dökülen gözyaşlarını hafiften siler gibi yaparak yere çömeldi Angel. 

"Bu teklifi daha o an reddetmeliydim! "

Ağlamaya devam ederken hıçkırıklarının arasına karıştığı kelimeleriyle sözde Ryan'a içini dökerken fısıldıyordu. 

"Asla yapmayacağım. Oğlumuz için de olsa asla ama asla sana ihanet etmeyeceğim bir tanem... " 

Gözünün önünde beliren Ryan'ın bedeni adeta yeniden canlanmış, öylece bakmaya başlamıştı ona. Seyrek bıyıklarının altından ettiği tebessüme eşlik eden yeşil gözlerine bakmaya doyamazken yavaştan solmaya başlamıştı sanki işittikleriyle.

"Sana ihanet etmedim Ryan. Etmem de, ölürüm de etmem! "

**

"Hiçbir yere gidemezsiniz! " diyerek araya giren Zach'in söylemi üzerine birkaç adım geriledi Alexandra. 

Bu tavrı onu her ne kadar mutlu etse de hala masumiyetine inanmadığı için içinde yanan alevi söndüremiyordu.  

"Ağalar! " diye bağırdı Zach. 

"Oğlum Ryan'ı alın ardından çekilebilirsiniz! "

Telaşla yaklaşan adam Ryan'ı kucakladığı gibi çıktı odadan. 

Zach'in sessizce kendisine baktığını fark eden Alexandra, bakışlarını yavaşça kaçırırken birkaç adım geriliyordu en tedirgin halleriyle. Her bir adımına karşılık olarak yakalaşan sevdiği adama karşı nefsine zar zor hakim olabildiğinden yerden ayıramıyordu gözlerini. Her ne kadar burnuna gelen o koku içini cezbetse de "Sakin ol. " diye hükmeden iç sesine kulak veriyordu en basitinden. 

"Alexandra. " diye yutkunan Zach, sonunda geri çekilirken duvara yaslanmış olan Alex'in omuzlarının yanına kapadığı elleriyle adeta onu kıstırmış, hafiften morarmış dudaklarının ahengine mahkum etmişti. 

"Neden kaçıyorsun benden? "

Sonunda dillendirdiği merakına karşın aniden başını kaldıran Alexandra'nın göz bebekleri büyürken kalbinin acısını yansıtan cümlelerine maruz kalmıştı o an Zach.

"Sen bana inanmadın Zach, güvenmedin. "

Sonlara doğru artan tonlamayla solan yüzüne vuran ışık Alexandra'yı daha da çekici kılarken kendisini zor tutan Zach daha da yaklaşmıştı. 

"İnandır o zaman. " diyerek her nefes alış verişinde yüzüne üflerken gözlerini kapatmasıyla uzun kirpiklerine de aşık olma fırsatı doğuyordu genç kral için. 

"Beni sen inandır o zaman! "

Kırgınlığını kelimelerine dökerken istemsizce havalanan eliyle okşamaya başladı sevdiği adamın sakallarını Alexandra. Elinin tersiyle yanağına değerek başını saran avuçlarını gerdiriyor, soğuktan moraran o dudaklara yapışmamak için direniyordu. 

O sırada belinde hissettiği ellerle iyice Zach'e sokulurken göğsünü ona dayadı ve nefesini kontrol etmeye çalışırken adeta dudaklarına gerilen zincirden kurtulurcasına "İnandıracağım! " dedi ve dudaklarına yapışarak gönlüne düşmeye başlayan kar taneleriyle bir nebze olsun serinledi .

**

"Abla. " diyerek çöktüğü dizlerinin üzerinde söylenmeye başlayan Mia'ya anlam veremeyen Agnes elini genç kızın omzuna hafifçe dokundurdu ve "Ne oldu sana? " diye söylendi. 

KANLI DİADEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin