Püsküllü Belam

Torun İstiyoruz!

-Ay yeter valla nerede benim torunum ?

Tülay annenin sesiyle gülümserken annemin dahil olmasıyla gözlerimi devirerek ona baktım.

-Yeter valla kızım bizide düşünün canım daha fazla yaşlanmadan bir torun istiyoruz böyle ele avuçça gelen.Ayy ! kızım Mehmet oğlum yapmak istedi de sen mı yapmıyorsun ?

-Anne nerden çıkartıyorsun böyle şeyleri?

Lafı ağzımda gevelerken gerçektende bu konularda konuşmak istemiyordum.Evet annem ve sevgili kaynanam geldiğimizden beri torun da torun diye tutturmuştu ve ben ikisiyle de baş etmek de her ne kadar zorlansam da bu torun meselesini nasıl kapatacağımız konusunda aklıma hiç bir şey gelmiyordu.

-Kız bana bak Mehmet oğlum seve seve yapar çocuğu da sen .Hııı seni seni. Ben bilmem mi seni kızım benim ömrüm sana evlen demekle geçti şimdi de torun demekle mi geçecek.

Bunalmıştım annemin bu lafları beni boğuyordu artık. Bu arada da iki gün önce cuba ya gidiyoruz diye havaalana gittiğimizde son anda İstanbul bileti alıp İstanbul'a gelmiştik gelme amacımız da Mehmetin işleriydi daha doğrusu Busenin iş güzarlığı erken gelmemize sebeb olmuştu.Benim iznim olduğunda bende çoğunlukla evim de ya annemin torun baskısı yada Tülay annemin torun özlemini dinlemekten bıkmıştım.Keşke Mehmet şuanda burada olsaydı da biz o balayından hiç dönmeseydik

Çocuğu tabi ki de seve seve yapar ,ama seve seve de bakar mı onu bilemiyorum anne ?

İçimden bunlar geçerken kedim bile hazır olmadığımı farkındaydım evet istemeden olsada bir kısa süren bir hamileliğim olmuştu ama şuan da henüz bir bebeğe hazır değildik daha doğrusu ben hazır değildim.

-Anne farkındaysan daha yeni evlendik en azından bir zaman geçsin yani en azından bir rahatlayalım.

-Aaa ! kızım ne varmış rahatında Lütfen Melis'çiğim bir sıkıntınız varda bize mı söylemiyorsunuz.Bak lütfen rica ediyorum varsa bir sıkıntınız lütfen söyle bende senin bir annen sayılırım artık.

Tülay anne son kıvranmaları oynarken ben artık yavaş yavaş bunalmış ve terlemeye başlamıştım bende biliyordum çocuk yapmasını ama hazır değilim !

-Tülay tey.. yani anne bir sıkıntımız yok ama ikimizde çalışıyoruz ve doğal olarak Mehmet de benim gibi erken olduğunu düşünüyor. deyip konuyu kapatmaya çalışırken çalan kapıyla birlikte yerimden kalkıp kapıyı açtığım da Mehmetini görmemle yüzümde oluşan tebessümle boynuna sarılıp dudağına hoş geldin öpücüğü kondurup içeri aldığım da kocamı şu iki günde nasıl özlediğimi fark etmem kısa sürmüştü. Balayından döndüğümüzden beni doğru düzgün kocamın suratını göremiyordum.

-Ooo hoşgeldiniz hanımlar .Hayırdır bizi çok mu özlediniz ?

Her zaman ki sempatik halleriyle salona doğru geldiğimizde annem ve ikinci annem aynı anda konuştu.

-Nerede bizim torunumuz ?

Mehmet duyduğu soru önce pek umursamasa da oturduğum koltuğu kol kısmına oturup saçlarımın arasına öpücük konduruyordu ki annemleri sorusu üzerine dudakları havada kaldı .Bense anında kafamı ona doğru kaldırdım .İşde bu soruyu beklemiyordu elimi dizine koyup gözlerine baktığım da ne diyeceğini bilmiyordu.

-Annelerimizin maalesef gündem konusunu bu dediğim de Mehmet gözlerini açarak bana bakarken bende fısıltı bir şekilde

-Geldiğimizden beri torun diye tutturdular.

-Tabiki de tuttururuz altmış olduk altmış.

-Anne. deyip Tülay annesi işaret ederken Tülay anne oturduğu yerden toparlanıp.