Geçmişler

5.7K 200 10
                                    



''Multimedya da gerçek Melis''



''ıım... Şeyyy'' nasıl konuyu saptıracaktım bilmiyordum.Hala gözlerimin içine bakıyordu bir şeyler dememi bekliyordu ama bu durumu ona anlatacak kadar da güvenmiyordum.

''Melis güzelim iyimisin ''

''Evet evet iyiyim bir den bir bire nerden çıktı '' deyip yüzümü tabama çevirdim.

''Dün akşam ki çocuğun adını söylemedin ama onu gördüğün de rengi artmıştı gece de onun adını sayıklayıp kabus görünce şerefsizin adını çıkartmakta zorlanmadım güzellik bak sana bir şey yapamaz yanı buna izin vermem şimdi sen bana olanları soruyorum'' hala benden bir cevap bekliyordu ve ben gerçekten de bu durumdan çok rahatsızdım tamam belki ona anlatacaktım ama şuanda değil daha yeni tanışmış biri için bunları onlara söyleyemezdim. Kafamı kaldırıp Mehmet'e baktım;

''Mehmet akşam yani gece duyduğun şeyler evet doğru yanı akşam gördüğümüz adamın adı umut ama lütfen bana daha fazla bir şey sorma ben bunu daha önce kimseyle paylaşmadım ve biraz bana zaman vermeni istiyorum en azından kendimi azcık topladığım da sana anlata biliyim ısrar edeceksin belki ama lütfen fazla ısrar etme çünkü buna cevap veremem '' dedim ve gözlerinin içine baktım. Mehmet birden kendi sandalyesinden kalkıp yanımdaki sandalyeye oturup iki eliyle yanaklarımı tutup;

''Güzellik ben sana bunu sordum diye kendini anlatmak için mecbur hissetme sen kendini sen ne zaman hazır hissedersen anlatmak için ben seni dinlerim yardım ede bildiğim kadar yardım ederim '' deyip beni burnumdan öptü allahım bu adamın beni burnumdan öpmesi beni çok heyecanlandırıyordu tebessüm etdim sadece ve ''hadi güzellik kahvaltımızı yapıp sana bir şeyler almak için avm gidelim? ''

''Neden avm gidecez ki ? ''

''Kendin den büyük eşortmanlarla gelmezsin yani ''dedi

''Elbisemi giyinirim hoş bende buraya eşortmanlarla gelmedim ''Birden surat rengi kıp kırmızı oldu ve o kahve rengi gözlerinden birden alev saçıyormuş gibi bana bakıyordu bu adamın tatlılığı çok tatlı ama sinirli hali gerçekten de çok ürkütücü oluyordu.Boğazını temizleyip bana baktı ;

''Seni o mini elbiseyle dışarı çıkartacağımı sanmıyorum güzellik ''

''Nasıl yanı ? ''

''Yanisi manisi yok Melis gideceğimiz yer pek mini giymeye müsait değil o yüzden sana bir şeyler alalım''

''Mehmet neden bir şeyler alıyoruz tamam o zaman şöyle yapalım ben arabamı almaya şazeleniye gidiyim arabamı alıp eve geçerim hazır olduğum da buluşup gideriz ''

''Olmazz!!! Hayatda olmaz !!''

''Ya niye olmasın ki hem ben elinde sonunda arabamı alıcam''

''Güzellik o elbiseyle seni ben taksiye bindirmem yani sen unut o işi şöyle yapalım o zaman ben seni eve bırakayım sen hazırlan ordan da ben arabanı almaya taksiyle şazeline geçer arabanı alır gelirim evine tamam ''

''İyi ama yorulacaksın neden böyle bir şey yapıyoruz ki '' dedim ve gerçekten de benimle inatlaşıyordu resmen

''Olsun sen hazırlana kadar ben gider gelirim canım sen sıkma canın '' dedi ve ona hiç bir şey demedim önümdeki portakal suyunu yudumladım oda aynı şekil de tabağındaki zeytinleri yakalamaya çalışıyordu ve gerçekten de çok komik görünüyordu en sonunda yakalamayacağını anlayıp çatalı tabağın içene bıraktı

''Ben doydum sende bitirdiysen hazırlan da çıkalım '' dedi. Ben de olumlu anlamda kafamı sallayıp masadan kalktım tabağımı elime alıp mutfağa getirecekken elimi tutarak;

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin