Gitme Özür Dilerim ?

2.1K 95 4
                                    

Merhaba arkadaşlar multimedyadaki şarkıyı ilk dinlediğimde bu bölüme uygun olduğunu düşündüm. Bölüme başlamadan multimedyadaki şarkıyı çalıştırıp okursanız daha iyi olur tabi karar size kalmış umarım yeni bölümü beğenirsiniz?

  Güneş her zaman ki gibi içimi ısıtıyordu huzurluydum. Sırtımın çimenle buluştuğun da ki toprak kokusunu içime çekiyordum.Ağaçlarda öten kuş sesleri kulağıma şarkı gibi geliyordu. Uzandığım yerden kalkıp rengârenk olan çiçeklerin arasına doğru ilerledim.Muhteşem kokusu içimdeki huzuru tamamlıyordu.

Çiçeklerin yanına vardığım da ağlayan bir kız çocuğu gördüm neden ağlıyordu acaba hızlı adımlarla yanına gidip ellerimi yüzüne koyup gözlerini görebileceğim şekilde kaldırdım.Beyaz elbisenin içinde çok tatlı görünüyordu hele o saçları sap sarı uçları kıvırcık yüzüne dökülüyordu.

-Senin adın ne .deyip gözlerinden akan yaşları sildim. Küçük kız bana cevap vermeden ağlamasına devam ediyordum.Bu sefer dizlerimi çimenin üzerine koyup onun boyuna yetiştim. Hıçkırıkların arasından;

-Mira senin adın ne ?deyip gözyaşlarını elinin tersiyle siliyordu.

-Melis benim  adım Annenin mı  kaybettin.deyip ona tebessüm ettim. Konuşmamıştı sadece ağlıyordu bende üzülmüştüm.Tekrar tebessüm ederek oturduğum çimenden papatya kopartıp.

-Bak görmüyormusun ne kadar saf ,masum ve temiz sen ağlayarak bu güzel çiçeği soldurmak istermisin.deyip  elimdeki papatyayı ona uzattım. Kız göz yaşlarını silip elimdeki çiçeği alıp burnuna yaklaştırdı.

-Ben bu çiçek kadar temiz değilim ben çok kötü bir şey yaptım ama deyip çiçeğe baktı.Bende aynı şekilde elindeki çiçeğe baktım.

-Neden ki sen daha kötü bir şey yapmayacak kadar çok küçüksün canım.deyip tek elimi onun yanağına koyup okşadım.Nasıl bir çocuktu bu böyle.Mehemtin bana seslendiğini duydum sesi çok uzaklardan geliyordu. Çimenlerin üzerinden kalkıp Mehmet'in geldiği sese doğru kafamı çeviriyordum ara sırada buradayım diye bağırıyordum. Elbisemin eteğini çekiştiren kıza baktım gözlerinden akan yaşlar bana bakıyordu.

-Efendim canım deyip elimi omuzuna koyup Mehmet'i gözlerimle aramaya başladım.

-Özür dilerim.Küçük kızın sesini duymamla kafamı ona çevirip tekrar çimenlerin üzerine eğilip, iki elimle küçük ellini tuttum.


-Neden özür diliyorsun ki canım.Uzaklardan Mehmet'in sesi hala kulağımı dolduruyordu gözlerimi kızdan ayırıp Mehmet'i arıyordum.Güneşli hava birden bire kararmıştı.

-Seni zehirledim anne çok özür dilerim sana zarar verdim. Lütfen ağlama anne lütfen benim hatamdı senin bu karnına (elimi karnına koyup )düştüğüm de sana hiç mutluluk veremedim anne üzülme senin hatan değildi.deyip o küçük elleriyle gözyaşlarımı sildi.Babamı çok üzüyorsun anne o seni çok seviyor lütfen onu üzme hem biliyor musun babam da beni çok sevdi. Duyduklarım beni üzmüştü kafamı salladım bu olamazdı gözlerimden akan yaşları o minik elleriyle sildi.

-Ağlama anne sen ağladıkça bende ağlıyorum. Karnıma giren ağrı ile iki elimi karnıma koyup iyice yere çömeldim.Canım yanıyordu kafamı zar zor kaldırıp önüme baktım küçük kız yoktu.

-Mira dur neredesin.deyip zar zor ayağa kalktım.Etrafta onu aramaya başladım elime gelen sıcak sıvı ile ellerime baktım.

-ANNE ÖZÜR DİLERİM LÜTFEN BENİ AFET LÜTFEN.

Ellerim deki kana baktım. Kulağıma gelen miranın sesi ile etrafıma baktım kimseler yoktu. Uzaklardan  Mehmet'in sesini duya biliyordum sadece kafamı eğip karnıma baktım beyaz olan elbisem belden aşası kanlıydı.

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin