Geçiçi Mutluluk

2.3K 101 9
                                    







Herkes hayatı boyunca binlerce kez hayal kurmuştur. Bazen iyi bazen kötü. İçimizden o iyi hayallerin gerçek olması için dua ederken ,o kötü hayallerin hiç bir zaman gerçek olmaması için dua ederiz.

Ama bazen öyle bir durumla karşı karşıya kalkaririz ki o an kurduğunuz ve en çok korktuğumuz hayalin gerçek olduğunu anlarız. Tipki bebeğimin artık karnımda olmadığı için.

İşte o an bizim için herşey bitmiştir.Çünkü yapacağınızı ve nasıl davranacağımızı bir türlü kestiremezsiniz.

Ama bir anda bir şey olur ve siz düşündüğünüz o hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyaya gelirsiniz. Sorun şu ki neyi gerçek neyin hayal olduğunu bir türlü ayırt edemezsiniz. Çünkü o an bütün hissettikleriniz yada o anda çektiğiniz acıların hepsi size o kadar gerçek gelir.

Ama sonra bir an gelir ve seni gerçek dünyaya getirir. Ve sen biraz önce hayal dünyamda canlandırdığım herşeyin gerçek olduğuna inanır ve o dünyadan kolay kolay çıkamazsın şuanda çıkamadığım gibi. Çünkü her şey senin için gerçekte yaşanmış bir olay gibi gözükür

Ama ne kadar çok o dünyada takili kalmaya devam etsen ,elinde sonunda o dünyadan çıkıp gerçek dünyaya gelirsin.

Ve şuanda aynisi bedenimde oldu. Beynim hiç beklemediğim bir anda , bazı zamanlar kurduğum o hayalı çıkardı karşıma .Ve biraz önce gerçekten yaşadığımı sandığım olay ne kadar çok gerçek değil ve beynimin bana kurduğu bir oyunda olsa,hala o beynimde canlanan olayların etkisi üzerimdeydi.Artık bebeğim yoktu içimdeki o beni duygudan duyguya sokan bebeğim yoktu.

Ve ben bir türlü o etkiden kurtulamıyordum.Kafamı kaldırıp yanımda yatan adama baktım.Akşam çok geç gelmiştik eve her ne kadar ikimizde aynı acıyı içimizde yaşasak ta o hiç bir zaman bu bana yansıtmamıştı benim kadar güçsüz değildi.

Elimi yanağına koyup yüzünü inceledim o uyurken bile içinden savaş veriyordu. Keşke bu yaşadıklarımız hayal olsa şuan da bu evde ikimizde huzurlu uyuyup uyansak.Konsolun üzerinde duran telefonumu elime alıp saate baktım. Gecenin 4 du saat yine her zaman ki gibi gece mesaisi yapacaktım.

Yavaş şekilde yatakdan kalkıp üzerime hırkamı giyim yavaş şekilde odadan çıkıp salona indim. Zamansız uyanmalarım artık beni sinirlendiriyordu.Zamansız uyanışlarım her ne kadar beni rahatsız etse de artık yavaş yavaş bu duruma bir çözüm bulmam lazımdı.

Belkide artık sakinleştirici ilaç kullanmam lazım dı zamanı gelmişti artık ne tuaf her zaman ben başka hastalara yardımcı oluyordum şimdi ise o hastalardan bir farkım kalmamıştı. İstemsizce tebessüm edip mutfağa doğru ilerleyip buzdolabından soğuk sütü alıp bardağa koyup içerek salona geçtim.

Dağ evinde uyandığım da hemen bahçeye çıkıp hamakta yatardım şimdi ise dört duvar arasında ne yapacağıma karar veremiyordum. En iyisi televizyonu açıp program tekrarlarına baka bilirdim. Televizyonu açıp koltuğa oturup ayaklarımı orta sehpaya uzatıp sütümü yudumladım.

-Hayatım.Mehmetin sesiyle kafamı çevirip merdivenlerden inen uykulu sevgilime baktım.Gerçekten de yorgun görünüyordu. Uykusuzluktan şişen gözlerini ovuşturarak merdivenlerden iniyordu.

-Efendim hayatım.

-Sen neden yatak da değilsin kabus mu gördün.deyip yarı sarhoş şekilde yanıma gelip anlımdan öptü beni ben de kafamı olumsuz anlamda sallayıp.

-Sadece uyku tutmadı. Elimden tutup beni ayağa kaldırdı.

-Hadi hayatım sensin ben uyuyamıyorum.deyip beni merdivenlerden çıkartmaya başladı.

Püsküllü BelamWhere stories live. Discover now