Dişe Diş

2.4K 104 9
                                    




Uçaktan iner inmez Burcu'yu aramış cevap vermemişti. Bavulumu alıp seri şekilde gelen yolcu kapsından çıkıp gözlerimle Sinana bakındım.

-Hoş geldin yenge deyip elimdeki çantayı aldı.

-Hoş bulduk Sinan hadi deyip önden yürümeye başladım.İnşallah trafik yoktur diye içimden dua ediyor. Sinanın kapımı açmasını beklemeyerek hızlı şekilde arabaya bindim.

-Sinan Mehmet getir beni.deyip arkama yaşlandım. Sinan telaşlanmış bir şekilde dikiz aynasından bana bakıp;

-Yenge bir sıkıntı mı var? Kafamı olumsuz anlamda salladım.

-İnşallah yoktur Sinan biraz hızlı gidelim.deyip sinana baktım.O sırada çalan telefonumu hemen çantamdan çıkartıp arayana baktım ablam arıyordu sakin kalmayı başarıp telefonu açtım.

-Efendim abla.

-İndin mı Melis ?

-İndim abla abim geldi mi?

-Geldi canım kendine dikkat et tamam mı ?

-Tamam abla görüşürüz deyip telefonu kapattım. Bu kadar stresli ortamda nasıl kendime dikkat ede bilirdim ki. Aklım hala Mehemt deydi. Elimde çalan telefonuma hemen bakıp cevapladım.

-Burcu ne oldu. Mehmet nasıl dememle. Sinan dikiz aynasından bana baktı.

-Merak etme canım mehemt iyi sadece biraz rahatsız dediğim gibi onu da uzaklaştırdım. Biraz canı acımış olabilir.deyip telefonda kahkaha attı.

Dışarıya derin bir nefes bırakıp sonunda diye bilmiştim.

-Melis sıkıntı yapma iki gün sonra kontrole gel unutma sakin.

-Tamam canım teşekkürler deyip telefonu kapattım. Birazda olsa içim rahatlamıştım ama tabi bunu bu kızın yanına bırakmayacaktım.Mehmet'in evinin önüne gelip arabadan indim.

-Sinan valizimi benim eve bırak çantamdan anahtarımı çıkartıp ona uzattım. Sinan da kafasını olumlu anlamda salladı. Tam arabaya binecekken

-Sinan birde Mehmet'in evinin anahtarını verirmisin deyip tebessüm ettim. Sinan cebindeki anahtarı çıkartıp bana uzattı. Hiç düşünmeden anahtarı elinden alıp apartmana girip asansöre binip mehemtin dairesine çıktım.

Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim. Salon bıraktığım gibiydi ayakkabılarımı çıkartıp Mehmet'in odasının kapısını açtıp içeri girdim.Mehmet'e yarı çıplak yatakta uyuyordu. Çantamı odadaki koltuğun üzerine koyup üzerimi değişip dolaptan Mehmet'in beyaz tişörtünü alıp üzerime geçirdim.

Yanına gidip yatağın üzerine oturdum. Elimle yüzü kavradım. Terlemişti rüyasında bile birileriyle boğuşuyordu.Anlına bir öpücük kondurdum ama çok ateşi olduğunu fark ettim. Bana hastayım dediğin de ben fazla cildiyeye almamıştım ama gerçekten de hastaydı.

Seri şekilde mutfağa inip tabağın içine soğuk su koyup temiz bir bez alıp Mehmet'in yanına çıktım.Bıraktığım gibi yatıyordu hala ıslak bezle göğüns kaslarının üzerine koyup yavaşça sildim. Aynı şekilde alnına ayrı bir bezi ıslatıp bıraktım.

-Hayatımm dudaklarından zar zor sesi çıkıyordu. Yavaşça gözlerini aralayıp bana baktı.

-Buradayım hayatım.demeye kalmadan gözlerini kapattım.Ne yapacaktım bu şekilde ateşi düşmezdi Mehemtin telefonumla sinanı arayıp Mehmet'e doktor getirmesini söyledim.Sinan gelene kadar ben üzerimdekini değiştirip dolaptaki eşortmanlarımı giyindim.Mehmetin üzerindeki ıslak bezleri değiştirip tekrardan tekrar anlına ve gönsüne koydum.

Püsküllü BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin