33. ~Samet~ / Düzenlendi

14.5K 1K 147
                                    

-SAMET-

Bu hafta yaşadığımız aksiyonu sanırım ömrü hayatımın hiçbir anında yaşamamıştım.. Hepimizde bir telaş, bir tedirginlik oradan oraya savrulurken olayın analizini yapan beynim sürekli aynı yerde takılıyordu. Sinan Aslan neredeydi?

Adamın sırra kadem basmasının ardından hiçbir şekilde haberi gelmemişti. Bu durum hepimizde bir can sıkıntısı hali yaratmaya yetmişti. Tabi en çok merak eden Narin'di..

Yaren, Sinan'ın bıraktığı notun üzerine bütün umudunu kaybederken, Narin bütün umudunu o nota bağlamış gibiydi.. Ne zaman konusu açılsa, sadece dönecek diyordu. Ve beklediğimizin aksine hiç üzgün durmuyordu. Ortama fazlasıyla uyum sağlamış, Yaren sayesinde işini çabuk kavramıştı. Güler yüzüyle sabahtan akşama kadar ortalıklarda dolanıyor, işi olmadığı zamanlarda ise istememize rağmen kahve yapıp getiriyordu. Değişik bir enerjisi vardı. Aslında var olan hüznünü mutluluk adı altında yaşıyordu, Narin.. Bunu biliyordum. Hepimiz biliyorduk. Lakin hiçbirimiz bu durumu dillendiremiyordu. Nasıl olacaktı bilmiyorum ama elbet Sinan gelecekti..

"Samet, bu nasıl?" Kadınımın sesiyle bakışlarımı boşluktan çekerek gösterdiği alyansa çevirdim. "Sen beğendiysen sorun yok bebeğim." dedim boğuk çıkan sesimle. Kadınımın suratı düştü. "Beğenmedin sen!" dedi hemen astığı suratıyla.

"Yavrum beğenmedim demedim. Önemli olan senin beğenmen, biliyorsun.."

Beğendiği her halinden belli olan yârime sıcak bir gülümseme bahşettim. Son güne bıraktığımız alyansları o yoğunluktan neredeyse almayı unutuyorduk. Onu da sağ olsun Narin hatırlatmıştı. Yarın sabah Trabzon'a gidecektik. Belki uzaklaşacağımız şu üç dört günde kafalarımızı toparlayabilirdik. Kafamın almadığı diğer olaysa, daha düne kadar Sinan'ın adını bile duymak istemezken ne olmuştu da, bu herif için dört bir yandan seferber olup çıkmıştık? Yasemin'in o gün dedikleri her fırsatta kulağımda çınlıyordu.. Gün gelecek bu dediklerinizden pişman olacaksınız demişti.. Kadınım bu ön görüşüyle kalbimi bir kere daha fethetmeyi başarmıştı ne yalan söyleyeyim.. Olayın en şaşırtıcı kısmıysa, hepimizden de merak içinde kıvranan Yusuf'tu! Her fırsatta Sinan'ı öldürürüm demelerinin yerini, Nerede bu herif? Hele bir dönsün kesin öldüreceğim demelere dönmüştü. Aptal herif içten içe Sinan'a hayatında bize verdiği gibi bir kardeşlik makamı vermişti, haberi yoktu..

"Narin nerede?" diye sordu Yasemin etrafına bakınarak. Düşüncelerimin arasından hızla sıyrılıp arkama döndüm. Kapının önünde bekleyeceğini söylemiş, içeriye girmemişti. Hemen dışarıya çıkıp caddenin her bir tarafına göz gezdirdim. Her akşam birimiz bırakıyorduk Narin'i.. Bu akşamda benim emanetimdi ve lanet olası emanete sahip çıkamamıştım.

"Ay nereye gitti bu kız?" diye soran Yasemin hızla çantasından telefonunu çıkarttı. Birkaç saniyenin ardından kulağına götürüp, tedirginlikle dudaklarını dişledi. Bu görüntü başka zaman olsa beni benden almaya yetse de, şuan bu durumu bile düşünecek halde değildim.

"Açmıyor mu?" dedim merakla. Yasemin sadece başını salladı. Korku bütün bedenimi ele geçirdi. Bize söylemeden bir şey yapması mümkün değildi. Öyle bir kız değildi. Peşinde büyük bir tehdit olduğunu ona söylememiştik. Ben ve Onur söyleme taraftarı olurken, Yusuf ve Ahmet her zamanki gibi saklama gereği duymuştu. Şimdide kabak benim başıma patlayacaktı!

"Of Narin of!" diye inleyerek elimi saçlarımın arasından geçirdim. "Samet bey, paket yapalım mı? Kapanış saatimiz geldi." dedi arkamdan mağaza sahibi. Kafamı hızla salladım. "Faturayı, holdinge yollarsın!" dedim ve hemen Yasemin'e döndüm.

"Sen bekle ben hemen şu sokaklara bakıp geliyorum tamam mı?" dedim ve hiçbir şey demesini beklemeden caddenin karşısına adeta ışınlandım. Sıra sıra dizili mekanların bahçelerine, içerisi gözükenlerin camlarından içlerine doğru kısa bir bakış atıp, bir umut Narin'i görmeyi umsam da, hiçbir izine rastlamadım..

KADERİMİN PEŞİNDE (Yeniden Yazılıyor!)Where stories live. Discover now