7. Ördü Kader Ağlarını /Düzenlendi

20K 1.5K 111
                                    

'Bir gün çıkıp gel uzak yollardan
Benim can yaramı sarmak için!
Çünkü bir nefes ki aşk sana benzer..'

-YUSUF-

Gidecekti! Eve bırakma teklifimi reddetti. Şuan yaşadığım hayal kırıklığını, hayatımın hiçbir anında yaşamadığıma yemin edebilirdim. Ben reddedilecek bir adam mıydım?

Benim gibi adama at hırsızı diyen şam şeytanı olacak kuzeninin çekiştirmesiyle, sırtını tamamen bana doğru döndü. İçimde kopan fırtınaların arasında savruluyordum. Bacaklarım dahi kıpırdamıyordu. Ne ileri gidebiliyordum, ne de geri. Derbeder bir adam görüntüsü altında, ağzımı açıp dur gitme diyemedim. Her zaman çalışan, fikir üreten aklım, şuan nerelerdeydi bilemiyordum.

Yaren.. Adı ne güzeldi. Hayır! Asıl güzel olan adının yanıma yakışmasıydı. Yusuf'un sevdası, Yusuf'un yareni olan Yaren!

Dudaklarımda derbeder halime inat saf bir mutluluk gülümsemesi belirdi. Onu karşıma çıkaran kaderimin peşinden gitmek artık farz olmuştu. Öyle ya da böyle bir şekilde yolumu, yoluna katmak zorundaydım..

** *** ***

Arabayı evin önüne park ettiğim anda benim güzel annem antrenin önünde belirdi. Hem mutluluk, hem hüzün ifadeleri kaplayan suratı arabadan inmemle birlikte güneş gibi parladı. Elleriyle dizlerine vura vura bana doğru yaklaşırken orta yolda buluştuk ve o kısa boyuyla boynuma doğru atıldı.

"Oy anasinin ballisi! Aslan parçam benum! Nasulda özlemişum, kokusuna yanduğum.."

Annemin bir elli olan boyuna eğilmek için girdiğim pozisyon sanırım sonum olacaktı. Boynumu sıkması haricinde birde sağa sola doğru sallaması ise dengemi hepten kaybetmeme neden oldu. Beline sardığım kollarımı gevşettim. "Anne az daha boynumu sıkarsan kokusunu alacağın bir uşağın kalmayacak!" Annem sıktığı kollarını hızla gevşetti ve geri çekildi. Suratındaki evlat sevgisini barındıran ifadenin yerini cani anne ifadesi aldı. Kafama yediğim şamarla akıbetimi anladım.

"Hoşt afkurma ordan! Tövbe de uşağum o nasu laf öyle! Allah bendan alsun size versun!" Hazırda bekleyen gözyaşları birer ikişer akmaya başladığında, dediğimden pişman oldum. O pamuk yanaklarını avuçlarımın arasına alarak, alnına dudaklarımı bastırdım. "Sen çok yaşa anacım. Yaşa ki, her zaman ardımda bana dualar eden, beni düşünen bir anam olduğunu bileyim!"

Aramızdaki duygusal yoğunlaşmamız sırtıma doğru bir kütlenin çarpmasıyla dağıldı. Gözlerimi kapatan minik ellerin sahibi şüphesiz kardeşim Yasemin'e aitti. "Şuna bakın! Kimler gelmiş?" Ellerini gözlerimden çekerek kafasını suratımın yan hizasından öne doğru uzattı. "Yakışıklı abim gelmiş!" cümlesi bittiğinde yanağıma doğru bir öpücük bırakıp geri çekildi. Sırtımdan inmeye niyeti olmayan kardeşimi ani bir hareketle sırtımdan yanıma doğru çekiştirdim ve suratına baktığımda girdiğim şokla biranda afalladım.

"Kız sen ne oldun böyle?" Soruma karşılık kıkırdamakla yetinen Yasemin, bir iki adım gerileyerek karşımda tam tur döndü. "Nasıl olmuşum?" Ellerini iki yana doğru açıp beklentiyle gözlerime bakmaya devam ediyordu. Kardeşimi görmeyeli üç ayda bu derece değiştiğine aptal gibi bakmakla yetindim. Yoksa beş ay mıydı? Ne kadar hayırlı bir evlattım böyle!

"Harika gözüküyorsun bebeğim! Gel buraya!" Kollarımın arasına aldığım kardeşime sıkıca sarıldım. Kardeş nimetti. Ötesi berisi yoktu! Geri çekildiğinde yakından daha net gördüğüm suratındaki boyaların sebebiyle kaşlarımı istemsizce çattım. O da bunun farkına varmış olacak ki, daha ben sormadan savunmaya geçti.

KADERİMİN PEŞİNDE (Yeniden Yazılıyor!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin