24.BÖLÜM- Affet Beni Anne

5K 419 165
                                    

Eğer Annen yoksa yanında, yalnız kalırsın. Sevgisiz ve sahipsiz... Eğer Annen yoksa yanında, kelimelerin tükenir... Artık dilinden dökülmez ANNE sözcüğü... Eğer Annen yoksa yanında, büyümek zorunda kalırsın. Ne birinin küçük bebeğisindir artık nede gözünde hiç büyümediğin biri kalır hayatında... Annen gider ve mutluluğun azalır. Annen gider, sen büyürsün...

Gözlerinin önünde git gide yükselen alevleri izlemeye devam ediyordu. Yüzüne yayılan sıcaklık ve kulaklarını uğuldatan patlama sesi bile yerinden kıpırdatamamıştı. Diğerlerinin de Ilgın'dan bir farkı yoktu. Dilem ve Kenan Bey duydukları sesle dışarı çıkmışlar ve gördükleriyle donakalmışlardı. Doruk ise Ilgın'ın hemen arkasında duruyordu. Gözleri yanan araba ile Ilgın arasında gidip geliyordu.


"Anne." diye tekrar fısıldadı Ilgın. Ve sanki bu kelime onu kendine getirmiş gibi feryat etti.


"Anne!" Ardından tekrar ve tekrar "Anne!" feryatı ile yanmaya devam eden arabaya doğru koşmaya başladı. Onu son anda belinden kavrayıp durduran Doruk'tan kurtulmaya çalışırken bir yandan da çığlık atıyordu.


"Anneeeeeee! Anneeee!.... Bırak beni!!! Bırak beni... Anne!!!"


Gözünden sicim gibi akıyordu yaşları. Güçsüz elleri beline dolanan kolları gevşetmeye çalışıyordu. Doruk ise ne yapacağını bilmeden sıkı sıkıya öylece tutuyordu Ilgın'ı. Diyecek hiçbir sözü yoktu. Elinden gelen tek şey Ilgın'a zarar gelmesini önlemekti.


"Bıraaak!!! Annemi kurtarmam lazım! "


"Ilgın, Ilgın yapma birtanem. Yapma..."


Ilgın'ı kendisine doğru daha çok çekip sıkıca sarıldı . Ilgın ise bir süre daha çırpındıktan sonra tükenmiş bir vaziyette kendini bıraktı ve Doruk ile beraber yere yığıldı. Ağzından çıkan tek kelimeydi Anne. Hıçkırıkları,tiz çığlıkları oraya toplanan herkesin yüreğini dağlıyordu. Kenan Bey sessizce ağlarken Dilem hala olduğu yerde duruyor ve donuk bir şekilde arabaya bakıyordu. Gözlerinden akan yaşların farkında değildi.


Ilgın'ın daha fazla yanan arabaya bakmasını istemeyen Doruk eliyle Ilgın'ın gözlerini kapattı ve başını göğsüne yaslattı. Bir süre sonra bayılan Ilgın'ın son sözleri "Anne beni bırakma." olmuştu...


***


"Başın sağolsun kızım."


"Allah sabırlar versin."


"Bırakma kendini yavrum. Bak babanı düşün."


Yanından geçip giden insanlar vardı. Bazıları teselli etmeye çalışıyor bazıları ise üzgün gözlerle bir müddet duraksadıktan sonra devam ediyorlardı. Babası her birinin elini teker teker sıkarken kendisinin yaprtığı tek şey boş gözerle mezara bakmaktı. Annesini kendisinden ayıran toprak yığınına...


Teker teker çekip gitti insanlar. Ilgın geride kimlerin kaldığına bakmadan mezar başına çömeldi ve işte o anda günlerdir akmayan yaşları hızla gözlerinden düşmeye başladı. Boğulduğunu hissediyordu yine. Günlerdir alışkın olduğu zoraki nefes alış verişleri bugünde etkisini sürdürüyordu.


"Ilgın, bebeğim nolur bırakma kendini."


Babasının elini omzunda hissedince irkildi. Kendi dünyasından sıyrılıp bakışlarını göz altları şişen yanıbaşındaki babasına çevirdi. O buradayken olmazdı. Annesiyle yalnız kalmak istiyordu. Bugün buna sahiden ihtiyacı vardı.


"Annemle yalnız kalmak istiyorum . Lütfen..."


Kenan Bey üzgün gözerle bir süre kızına baktıktan sonra başını hafifçe salladı. Kızının omzunu destek vermek için biraz daha sıktı ve Ilgın'ın hemen arkasında çaresizce bekleyen Dilem'e baktı. Dilem "Ben buradayım, merak etme Kenan Amca." deyince ağır adımlarla uzaklaştı. Dilem ise arkadaşının isteğini anlayışla karşılayarak mezarlıktan Ilgın'ı görebileceği kadar uzaklaştı. Biraz daha ötede kendisini izleyen Melih ve Ilgın'ı izleyen Doruk'tan habersizce...

FISILTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin