"Bu çocuk da kim? Kimse kim kızım sanane. Baksana bütün kızların gözü onun üstünde hem sana bakar mı o kadar kızın içinden? Aşık olmaya kalkma üzüleceğin şimdiden belli. Ama insan bu kadar tatlı olmaz ki ya! Vicdansızın oğlu hangi galaksiden geliyorsun sen? Ezgi saçmalama lütfen kendine gel kızım. Onu hiç görmemiş gibi devam et hayatına. Ama onu görmemek mümkün mü? İşte al yanına bir kız geldi. Bak sarıldılar. Sevgilisi var işte. Sende görür görmez etkileniyorsun. Hadi dersine git."

O gün kendine defalarca ona bağlanmamak için laf anlatmaya çalışsa da başaramamıştı. Emir'e sırılsıklam aşık olmuştu. Ama hiçbir zaman ona duygularını açmamış, platonik takılmıştı. Ne kadar çok istemişti. Emir'in onu fark etmesini ama etmemişti.

O gün kantinde çocuğun biri çarptığında düşmemesi için Emir onu tuttuğu zaman kalbi yerinden çıkacak gibiydi. Onu gözlerini, bakışlarını gördüğünde dünya durmuştu sanki.

Şimdi ise onunla vakit geçirmek için eline fırsat geçmişti. Ama yinede ümitlenmek istemedi. Yinede kendini haftasonu için hazırlanmak için alıkoyamadı.

Burak Emir'e haftasonu planını söyledi. Haftasonu gelirken Ezgi'yi almasını Canan'la alışveriş yapacakları için onu alamayacağını söyledi. Emir sakıncası olmadığı için kabul etmişti. Hazırlanıp Ezgi'yi almak için yola çıktı.

Ezgi ise çoktan hazırlanmış. Emir'in onu alması için bekliyordu. Dışarıdan gelen araba sesiyle geldiğini anlamış aşağıya kapıyı açmak için inmişti. Kapıyı açtığında onun yeşil gözlerini görünce ister istemez gülümsemişti.

-İstersen gidelim.
-Şeyyy. Tamam eşyalarımı alıp geliyorum hemen.
-Tamam bekliyorum.

Ezgi hızlıca eşyalarını alıp gelmişti. Emir arabanın kaputuna oturmuş bekliyordu.

-Geldim ben gidelim çok beklemeden.
-Tamam bin bakalım.

Emir, Ezgi'nin binmesi için kapıyı açmıştı. Ezgi Emir'le aynı arabada olduğu için dili tutulmuş hiçbir şey diyemiyordu. Emir durumu fark etmişti. Bu yüzden gülümsüyordu.

"Yapma bunu bana. Zaten seninle aynı arabada olmak bile kalbimi yerinden çıkacak gibi atmasına neden oluyor. Bir de böyle gülme. Derin nefes al."

Emir onun bu halini görünce,

-Bu kadar heyecan yapmana gerek yok. Bende insanım sonuçta. Yemem seni.
-Şeyyy. Bunu bende biliyorum. Neyse.
-Bir şey sorabilir miyim? Biraz özel olacak ama.
-Tabi ki sorabilirsin.
-Bana neden aşık oldun?
-Ha? Şeyyy ben soruyu anlmadım.
-Anlaşılmayacak bir soru sormadım. Bana neden aşık oldun?
-Şeyyy. Bunun net bir cevabı yok.
-Nasıl yok?
-İnsanın birini sevmesi için bir nedene ihtiyacı yok.
-Bence var. İnsan genelde çıkar için birini sever.
-Gerçekten böyle düşünüyor olamazsın. Çıkarı olan biri sevmiş olmaz zaten.
-Bence öyle. Bunu yaşamış biri olarak söylüyorum.
-Bir kız sana bunları yaşattı diye hepsi aynı şeyi yapacak diye bir kural yok.
-Öyle mi? Peki senin diğer kızlardan yani o kızdan farkın ne? Beni sevmenin nedeni ne?
-Aslında gerçekten çok yakışıklı birisin. Bir kızın rahatlıkla dikkatini çekebilirsin.
-Bunu biliyorum zaten.
-Bil diye söylemedim zaten. Neyse. Gözlerini seviyorum. Yeşil rengi çok sevmem. Ama senin gözlerinin yeşilini gördüğümden beri dünyanın en güzel rengi benim için yeşil oldu. Sonra bakışın beni alıp başka diyarlara götürüyor. Gülüşün ise benim için dünyanın en güzel şeyi. Bir olay karşısında takındığın ifade, davranışların beni benden alıyor. Daha sayabilirim istersen yetmediyse sana.
-Yok yeterli bu kadar.
-Bir şey demeyecek misin?
-Ne dememi bekliyorsun?
-Bu kadar duygusuz olmasan? Sonuçta sana duygularımı açtım.
-Ezgi bak iyi bir kızsın. Ama eski sevgilimin yaptığı şeyden sonra tekrar bir kıza güvenip aşık olamıyorum.
-Anladım. Benden ümidi kes diyorsun.
-Ezgi seni kırmak istemiyorum.
-Yoo. Kırmadın ki beni. Sadece kalbime koca bir hançer sapladın.

Ezgi daha fazla dayanamamış ağlamaya başlamıştı. Emir arabayı sağa çekip Ezgi'yi teselli etmeye çalıştı.

-Bak seni kırmak istemedim. Gerçekten sadece ileride seni daha çok üzecek bir şeye neden olmak istemiyorum.
-Gerçekten boşver Emir. Teselli etme gerek yok. Hadi gidelim. Canan ve Burak bekliyor.
-Ezgi böyle yapma gerçekten. Üzülüyorum.
-Gerçekten üzülüyor musun benim için? Boşver senin için ne önemim var ki. Sonuçta en yakın arkadaşının sevgilisinin arkadaşıyım sadece. Senin için diğer kızlardan farkım yok. Senin gözünde eski sevgilinin yaptığını yapabilecek biriyim.
-Ezgi yeter. Senden hoşlanıyorum. Ama seni sevemezsem seni üzmekten korkuyorum. Benim için diğer kızlardan, eski sevgilimden çok farklısın. Ben yediğim o kazıktan sonra sana karşı güven sorunu yaşarsam seni incitmekten korkuyorum. Çünkü ilk kez bir kızın gülüşü her şeyi unutup mutlu oluyorum. Ama bu şimdilik hoşlantı sana aşık değilim. İleride ne olacak bilmiyorum. Fakat benim yüzümden üzülme lütfen. Dayanamam buna.

Emir'in dedikleri Ezgi de bomba etkisi yaratmıştı. Ezgi donup kalmıştı. Kalbi deli gibi çarpıyordu.

"Senden hoşlanıyorum, dedi bana. Ben yanlış duymuyorum değil mi? Emir benden hoşlanıyor mu yani? Allah'ım ne olur bunlar bir rüya olmasın. Rüyaysa bile beni bu rüyadan uyandırma lütfen."

-Ezgi iyi misin?
-Şeyyy. Ben biraz hava alabilir miyim?
-Tabi ki.

Ezgi arabadan inmiş. Derin derin nefes alıp veriyordu. O sırada Emir de yanına gelmişti.

-Nasılsın? İyi geldi mi temiz hava?
-Şeyyy. Evet, iyiyim biraz daha.
-Birden onları söylemem ağır geldi sana. Söylemesem daha iyi olacaktı.
-Hayır, hayır! Öyle düşünme. Söylemen iyi oldu. En azından yıllarca ümitsizce seni sevdikten sonra boşa sevdiğimi düşünürken seninde bana karşı bir şeyler hissetmen beni çok mutlu etti. İnan!
-Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Ezgi gerçekten inanılmaz birisin.
-Evet! Ne olmuş? İltifatın içinde teşekkür ederim.
-Bir şey olmadı.

Emir bunu derken gülümsemişti. Ezgi de onların gözlerinin içine bakıp gülümsüyordu. Emir Ezgi'nin elinden tutup kendine çekti. Başını göğsüne dayayıp ona sarıldı. Bu Ezgi de şok etkisi yaratmıştı. Ama şikayetçi değildi.

"Rüya değilmiş. Bunun için uzun zaman beklemem gerekti. Ama değdi."

-Böyle yıllarca duarabilirsin. Biliyorum ama gitmemiz gerekiyor.
-Tamam. Gidelim. Teşekkür ederim.
-Rica ederim de ne için?
-Çok kısa da olsa bu duyguyu yaşattığın için.

Emir başını eğip Ezgi'nin gözlerinin içine bakıp,

-Şu an çıkmıyoruz. Bunu yanlış anlama diye söylüyorum. En azından benim biraz zamana ihtiyacım var. Olanları gözden geçirmem lazım. Çünkü ileride seni kıracak bir şey yapmak istemiyorum. Şu an sadece arkadaşız.
-Tamam. İstediğin kadar zaman sana bana küçük de olsa bir ümit verdin ya. Bir ömür beklesem de olur.

Emir Ezgiden emindi aslında ama onu kıracak bir şey yapmak istemiyordu. Ezgi ise olacağına dair küçük bir ümit gördüğü için içi içine sığmıyordu.

İkisi de bu küçük konuşmadan sonra arabaya binip Canan ve Burak'ın yanına doğru yola devam ettiler.

Bu konuşma ikisi içinde çok şeyi değiştirecekti. Birisi yıllarca karşılıksız sevip olmasa bile sevmeye devam edecek kadar çok seven birisiydi. Diğeri yıkık bir aşkın ardından aşka inancını yitirmiş. Ama gerçek aşkı aramaya devam eden kalbi kırık bir aşık.

Ama dostlarının ve kaderin yardımıyla hayatlarında çok şey değiştirecek olan yere doğru yol alıyorlardı.

Merhaba arkadaşlar biraz beklettim sizi yeni bölüm için. Ama sonunda yazmayı bitirebildim. Umarım beğenirsiniz.
⚠Arkadaslar hikaye de şikayetçi oldugunuz yerler varsa yazabilir misiniz? Düzeltme yapabilirim gelen yorumlara göre.⚠
⚠ Bir de arkadaşlar karakterlerde gördüğünüz sıkıntılara bana yorum olarak ve özelden yazabilir misiniz? Değişmesini istediğiniz yönlerini yazarsanız ona göre karakterde değişime gidebilirim.⚠
⚠ İstek ve önerileriniz varsa çekinmeden bana yazabilirsiniz.⚠
Hazır bunları okumuşken bir de yıldıza dokunmayı unutmazsanız sevinirim arkadaşlar. İyi okumalar.😊😊😊

SEN BENİMSİN ⚠Kısa Bir Ara Verildi.⚠Where stories live. Discover now