8. Tehlikeli Şüpheler /Düzenlendi

24.3K 1.4K 265
                                    

' Yabancı Bir Şarkı Gibiyim..

Dinleyenim Çok,Anlayanım Az..'

Medya: Samet & Yasemin


-YAREN-

Kabullenişimin ardından kendimi toplamaya çalışarak derin bir nefes aldım. Etrafımdaki insanların arasında boğulacak gibiydim. Daha fazla bu eziyete katlanamayacağımı anladığım anda hızla ayağa kalktım. Gözlerimden istemsizce akan yaşlar sebebiyle, gördüğüm adamın sureti bulanıklaştı. Ağladığımı fark etmiş olacak ki, birden öne doğru atıldı. Ve ben onun öne doğru çıkmasıyla arkamı dönerek, adeta koşar adımlarla bulunduğum yerden ayrıldım. Önüme kim çıksa hiç durmuyor, dikkatsizce insanlara çarparak kaçıyordum. Bizimkilerin yanında ışık hızında geçerken, seslenen Sevim'e bile bakmadım.

Kalabalığı yeteri kadar gerimde bıraktığımda, adımlarımı yavaşlattım. Ön tarafa iki büklüm olacak şekilde eğilerek kesilen nefesimi düzene sokmaya çalışıyordum. Hızla çarpan kalbim, normal atışına geri dönmüyordu. Ardımdan gelen ayak sesleriyle korkuyla doğruldum. Gelenin o olmaması için dua ederken Sevim'in sesini duymamla rahat bir nefes verdim. Koşarak gelip tam karşımda durdu. Gözleri telaştan kocaman açılmıştı. Durumumu anlamaya çalışan bakışlarına, sadece başımı sallamakla yetindim.

"Sen haklıydın! Hislerim hoşlanmanın çok ötesinde Sevim!" Aşık oldum diyemesem de, Sevim'in bunu duymaya ihtiyacı olmayan bir surat ifadesiyle gülümsedi.

"Bana bilmediğim bir şey söyle!" Hislerim tek taraflı olabilir. Her şeyi abartıyor olabilirim. Kalbimi aptal bir tesadüfün oyununa kurban vermiş olabilirim. Sevim benden bir şey istedi. Sayıp bitiremeyeceğim kadar nedenim vardı! İçlerinden birini seçtim. "Hislerim ya tek taraflıysa?"

"Bu seferde bana inanabileceğim bir şey söyle!" İşte onu diyemezdim. Deli soruların dolaştığı beynim savaş alanını aratmıyordu. Sevim hızla elimi tuttu.

"Adamın sana bakışlarını görmedin mi Yaren? Gel desen, uçuşa geçecekti! Resmen avını parçalamaya hazır aslan gibi gözünün içine bakıyordu! Bu kadar kör ve aptal olduğuna inanamıyorum. Gerçekten aynı kanı taşıdığımıza emin misin? Çünkü bu kadar saflık, ailemizde olan bir şey değil!"

Sevim'in bu kadar uzun cümle kurmasına şaşkınlık içinde bakmakla yetinirken, beynimin bir köşesinde Yusuf'un bakışlarının gerçeklik payını düşündüm. O avını parçalamak isteyen aslandı, bende saf kuzu muydum?

"Aynen öylesin!"

İçimden geçirmem gerekenleri, dışımdan dile getirmekte üzerime yoktu. Saflığıma saflık ekledim. Sevim'in sinirli ve alaylı bakışları dengemi iyice bozdu. Dediklerinde haklılık payı olsa da, beni rahatsız eden başka bir gerçeklik vardı ki, işte en büyük sorunum oydu!

"Bu hiç bir şeyi değiştirmez Sevim! Adamı hiç tanımadığım gerçekliğini değiştirmediğim gibi!" Yüksek çıkan sesim boş arazide yankılandı. Umursamadım. Titreyen elimi saçlarımın arasına sokup çekiştirdim. Bir sağa, bir sola doğru volta atmaya başladım. Rahatlayamıyordum ve bu durum canımı çok sıkıyordum. Birden volta atmayı bıraktım.

"Bu çok saçma anlıyor musun? Toplasan üç cümle kurup kurmadığımı bile hatırlamazken nasıl bu gerçeği benimseyebilirim? Tanımadığım bir adamı, nasıl olur da bir anda hayatımın merkezi haline getirebilirim? Kalbim ellerinde ezilirmişçesine nasıl acı verebilir Sevim?" Kalbimin ve aklımın hiç kabullenmek istemediği detaya sıra geldiğinde sancılı bir nefes daha aldım. "Hem belki sevgilisi vardır. Belki evlidir, hatta çocukları bile olabilir. Ben kendimi gerçekten kaptırırsam bu durum beni daha fazla yıkar görmüyor musun? Kendi hayal dünyamda onu baş role koyamam anlıyor musun?"

KADERİMİN PEŞİNDE (Yeniden Yazılıyor!)Where stories live. Discover now