8. Bölüm- Sürpriz

261 15 4
                                    

MEDİADAKİ- CAN

mediadaki şarkı-  Oğuz Berkay Fidan Ft. Elieve "Sadece ol Düşlerimde"

DİLAY MAYIN 

Perdeyi kapattığında kızaran yanaklarıma rağmen gülümsedim. O benim uğruna her şeyimi feda edeceğim biri olmaya başlamıştı. Onu kaçırdığımda aşkım bu kadar büyük değildi. Ama birkaç günde çok şey değişti. Ben değiştim. Kalbim tamamen değişti. Artık biliyordum. Ona hissettiklerim basit bir hayranlık değildi. Aşktı...

Mavi gözlerimi masmavi denize çevirirken, ahşap korkuluğa iki elimle sımsıkı tutundum. Gülümsemem genişlerken ben hala onun tavırlarını düşünüyordum. Arkamdan gelen sesle bir anda yerimde sıçradım tabi düşüncelerimde korkuyla dört bir yana kaçtı.

"Patron!" diye haykıran tabi ki Sakar'dı. Elim kalbimin üzerinde derin nefes aldım.

"Ne diye sessizce gelip arkamdan bağırıyorsun? Ödüm koptu! Öküz!" dedim. Sakar mahcup halde "Özür dilerim patron. Ama teessüf ederim. Öküz demeyi size hiç yakıştıramadım. " dedi ve devam etti.

"Patron bizimle aşağı gelir misiniz?"

Meraklanmıştım. Kaşlarımı çatarken "Neden?" dedim. Sakar ciddi tavrını korurken "Acil efendim." dedi. Merakım daha da artarken koşar adım aşağı indim. Şakir dışarı çıkmamla sağ kolumdan beni çekmesi bir oldu. Korkuyla bir çığlık basacaktım ki ağzıma elini bastırdı. Büyümüş gözlerimle Şakir'e baktım. Elini ağzımdan çekip "Patron polisler her yerde bir iz arıyormuş. Şimdilik Can'ı kaçıranın kim olduğunu bilmiyorlar. Ama sizin yaptığınız ortaya çıkarsa babanızın neler yapabileceğinden korkuyorum." dedi. Ben babamı hiç düşünmemiştim.

"Haklısınız. Ama burada olduğumuzu bilmiyorlar. O yüzden bir süre buradayız. İşler gitgide karışırsa Can'la konuşacağım. Yakınlarından biriyle iletişime geçmesi gerekebilir."

"Bu riskli olmaz mı?" dedi Sakar. Sıkıntıyla nefes verdim.

"Bilmiyorum. Ama ona güvenmek istiyorum. Hayatımda ilk defa âşık oldum ben." dediğimde ikisi de şaşkınca bana bakıyorlardı. Şimdiye kadar hiç bu cümleyi kullanmamıştım. Onlar sadece hayranlık sanıyorlardı. Onlara göre birkaç gün sonra vazgeçecektim. Ama durum hiçte öyle olmadı. Ben bile öyle sanırken şimdi Can'ı asla bırakamayacağımı hissediyorum. O bana âşık olmazsa düşeceğim karanlığı tahmin bile edemiyorum. Sanırım Dilay diye biri olmazdı. Çünkü ben tamamen Can'la yoğrulmuştum. Ben oydum. Gözlerim yine dolmuştu. Son günlerde başka bir yönümü keşfeder oldum. Şakir'de bunu fark etmişti. Şaşkın bir halde "Patron se... Sen gerçekten bu adama tutulmuşsun." dedi. Sakar bir köşede yine ağlamaya başladı. Şaşkınca ona baktım.

"Ulan ne şans lan... Ah kalbi yorgun, aklı karışık patronum. Gittin gittin de soğuk bir nevaleye mi âşık oldun? Kadersizim benim."

Hala Sakar'a bakıyordum. Ama ince tiz sesiyle bir türkü patlatınca Şakir ile beraber koşarak eve girdik.

"İncecikten Bir Kar Yağar
Tozar CAN CAN Diye
Deli Gönül Abdal Olmuş
Gezer CAN CANNNNN Diye "

"Allah seni kahretmesin Sakar!" diye haykırırken çoktan iki elimle kulağımı tıkamış evin merdivenlerini koşarak tırmanıyordum. Şakir ise çoktan kendini odasına kapamıştı. Odama girdiğimde sırtımı beyaz ahşap kapıma yasladım. Her şeyi bir kez daha boş verdim. Yine gülümserken buldum kendimi. Hafızamda yine Can dolaşıyordu. Öpüyordu yeni büyümeye başlayan hayallerimi...

CAN SANCAK

Yatağa uzandım. Aklımda karavandaki şarkı geldi. Hala o müthiş sesi kulaklarımdaydı. Unutamıyordum o anı, silemiyordum benliğimden. Kendimi gülümserken bulduğumda şaşkın bir halde yatakta doğruldum. Bana ne oluyordu? Neden kalbim bu kadar hızlı atıyordu?

YILDIZIMWhere stories live. Discover now