22. Bölüm

159 8 2
                                    


*********

ŞİMDİKİ ZAMAN

"Buse ne oldu?" dediğinde gözlerimi başka yöne kaçırdım. Ona yakalanmak istemiyordum. Daha hissettiklerimi ben kabullenememiştim. Ama kollarımı sımsıkı kavrayan sert ellerle gözlerim siyah gözlere gitti.

"Buse ne oldu?" nefesi nefesimde, gözleri gözlerimde, kalbi kalbimde...

Korkuyorum! İtiraf edebileceklerimden, kaçtıklarımdan, kendimden, ondan, aşktan korkuyorum.

"Buse iyi misin?" güçlükle duyduğum sözlerle yutkundum.

"Tuna ben..."

"Evet?"

"Tuna ben..."

"Evet sen?"

Sustum. Sustu. Gözlerim nemlenirken bize doğru gelen Akın'ı fark ettim. Ve o duymadan hiç tahmin etmediğim sözcükler dudaklarımdan döküldü.

"Ben Akın'ı seviyorum. Ama ona gitmem imkânsız."

Gök gürlüyordu sanki. Bir anda Tuna'nın kalbi darma duman olmuştu. Bana heyecanla bakan gözlerinin yıkılışından bunu anlamıştım. Cevap veremedi. Bense konuşamadım. Çünkü hala duyduğum sesin etkisindeydim. O duyduğum gök gürlemesi Tuna'nın kalbiydi. Kollarımdaki eli boşluğa düşmüş, benden uzaklaşmıştı. Onsuz kendimi yalnız hissederken, ona sarılmak isteyen yanıma inat omzuna çarpıp yürüdüm. Hızlı adımlarım kulübeye doğruydu. Akın ile karşı karşıya kaldığımızda gözlerimden birkaç damla daha süzüldü.

"Buse bak ben çok üzgünüm. O gece..." derken onu susturdum.

"Artık benim için hiçbir önemi yok. Akın ben Tuna'yı seviyorum. Hem de tahmin bile edemeyeceğin kadar çok."

Akın şoka girerken onunda omuzuna çarpıp kulübeye yürüdüm.

TUNA MAYIN

Neden aşkta herkes şanslı değildi? Kırılan kalbim, kendi sesimi yok etmişti. Sol omuzumda omuzunu hissettiğimde yavaşça arkamı dönüp gidişini izledim. Buse Akın ile karşılaşıp, konuşmaya başladığında kulaklarım uğulduyordu. Çıkmaz bir sokaktaydım. Sanki çıkış yoktu. Dört bir yanıma koşuyordum ama sonsuz bir karanlık. Gözlerim nemlenirken uzaklaşan Buse'de kaldı ruhum. O ise kor ateşlere atmış, yakmıştı beni. Akın ile göz göze geldiğimizde bunu yapabileceğimi hiç düşünmemiştim. Ama Buse gözden kaybolduğunda kendimi Akın'a hızla yürürken buldum. Sağ elimi sımsıkı bir yumruk yapmıştım. Akın şaşkınca "Tuna?" derken onun yüzüne en sert darbemi indirdim. Akın geriye sendelerken öfkeyle ona bağırdım.

"Sakın bir daha Buse'ye yaklaşma! Sakın! Akın iyi dinle beni! Bir daha Buse'ye yaklaşırsan seni gebertirim!"

Herkes gözlerini bize çevirmişti. Ablam büyümüş gözleriyle bana bakarken, acı dolu gözlerimi saklamak istedim. Akın'ın kanayan dudağına kısa bir bakış atıp "Umarım dediğimi yaparsın." deyip kulübeye hızlı adımlarla yürüdüm.

DİLAY MAYIN

Tuna'yı ilk defa böyle görmüştüm. Az önce mutlu olan kardeşim bir anda yıkılmış bir haldeydi. Endişe ile onun arkasından gitmeye kalktığımda, artık bağımlısı olduğum şey yine oldu. Can beni bir kez daha kucağına almış endişe dolu gözlerime tedirgince bakıyordu.

YILDIZIMDär berättelser lever. Upptäck nu