Arkadaşlarınla buluşup bir şeyler yapmaya karar vermiştiniz ve her zamanki buluşma yeriniz olan parka en önce sen gitmiştin. Arkadaşlarından biraz gecikeceklerine dair mesajı aldığındaysa somurtarak etrafı izlemeye başladın. Ama somurtman neredeyse sevimlilikten ölecek olan biri kahverengi biri siyah iki köpeği görene kadar sürdü
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sahipleri arkasını dönük bir şekilde telefonla konuşurken, tasmalarını tutmasına güvenerek köpeklere ellerini salladın. Hayvanlara sevgin onlar sana yaklaşana kadardı çünkü. Köpekler havlamaya başladıklarında duraksadın. Daha fazla dikkati üzerine çekmemek için yavaş yavaş uzaklaşmaya çalışırken köpekler sana doğru koşmaya başladılar. Köpeklerin sahibi elinden kaçan tasmayla arkasına baktığında çoktan koşmaya başlamıştın.
Ama koşun çok uzun sürmeden ayağın yerdeki engele takıldı ve düştün. Arkana bakıp köpeklerin gelmek üzere olduğunu görünce kollarını ve başını bacaklarına gömerek kendini olabildiğince gizlemeye çalıştın. Köpekler dibine geldiğinde ise mümkünmüşcesine iyice küçüldün ağzından bir çığlığın kaçmasına izin vererek. "Lütfen biri bana yardım etsin" diye tekrarlamayı da ihmal etmiyordun ağlamaklı sesinle.
"Hey hey hey! Çocuklar buraya gelin bakayın" sesiyle kafanı kaldırdın. Köpeklerin sahibi gelmiş onları senden uzaklaştırıyordu. Sen de hemen kalkıp birkaç adım geri attın. Senin tedirgin halinle gülümsedi Key. "Merak etme sana bir şey yapmazlar. Sadece telefon süsün ilgilerini çekti muhtemelen" dediğindeyse elindeki telefonundan salanan kocaman topu farkettin. "Oh, demek bu yüzdendi" dedin utanarak. Bu esnada o da cebinden çıkardığı iki topu parka doğru atarak köpekleri serbest bıraktı ve onlar topun peşinden koşarken kendisi sana yaklaştı.
"Yine de kusura bakma. Bizim yüzümüzden düştün sanırım. Dizin iyi mi?" diye sordu ve dizine bakabilmek için geri çekilip gözlüklerini çıkardığında gördüğün yüz ile kekeleyerek konuştun. "K-key o-op-pa" Birden telaşla kafasını kaldırdı ve sessiz olmanı işaret etti ve hemen gözlüklerini geri taktı. Sen utançla özür dileyip başını eğdiğinde ismini sordu. " (adın) " dedin çekinerek. Key senin biasındı ve ona rezil olduğunun farkına varmak seni utandırmıştı. Bide yetmezmiş gibi vücudun heyecandan alev almaya başlamıştı.
"Oh.. (adın)-ah endişelenmene gerek yok. Beni sadece senin farketmiş olman yeterli şimdilik" dedi göz kırparken ve ekledi "Bu arada hayvanlardan korkmana gerek yok. Sen onlara nasıl davranırsan onlarda ona göre hareket ederler. Ve korktuğunu hissederlerse üstüne gelirler. Anlaştık mı?"diye sordu eliyle okey işareti yaparken. "Evet" dedin sen de utangaçca gülümseyerek ve aynı onun gibi okey işareti yaptın..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
