Home

9.1K 543 403
                                    

Parmağımdaki yüzüğü çıkartıp çantamın içine koydum. Salona doğru yürüdüm ve yedi yaşında olan çocuklara baktım.

"Günaydın Bayan HOOD."

Bayan HOOD.

Onlara gülümsedim. "Günaydın çocuklar."

Birkaç erkek camın kenarında oturmuş, oyunlardan bahsediyordu. Ellerimi çırptım. "Evet, beyler lütfen hizaya geçin."

Hepsi altlarındaki taytları çekiştirerek, sıraya geçtiler. Hepsi aynı anda bana selam verdikten sonra ellerimi kalçamda birleştirdim. "Evet, bugün sizi bir balerin ile tanıştıracağım. Ona sormak istediğiniz soruları sorabilirsiniz."

Angela: "Kim?" dedi bağırarak. Gülümsedim. Sabırsız balerinim benim.

"Benim lise zamanında olan bale öğretmenim."

Hepsi şaşırarak baktı. Onlara baktıkça, kendimi hatırlıyordum. Yılmadan, pes etmeden sürekli çalışmıştım. Tırnaklarım kopmuş, ayaklarım şekilsizleşmişti; fakat bu pes etmem için bir neden değildi. Pes ettiğim zamanlarda Calum bana yürek vermişti. Hayallerimi gerçekleştirmiş, bir bale evi açmıştım. Bu onur vericiydi. Bayan Helsin çocuklara doğru gülümsedi ve hepsi ile tek tek tanışmaya başladı. Bayan Helsin ile arayı açmadığımız için çok mutluydum. Ellerimi arkamda birleştirdim. Geleceğin balerinlerini ve baletlerini yetiştiriyordum.

&

Bir buçuk ay önce Calum Sidney'di. Turneleri yüzünden beni sıkça yalnız bırakıyordu ama artık bu rutine alışmıştım. Annem benim için kapıyı açtı.

"Matilda hoş geldin hayatım."

Gülümsedim. "Merhaba anne."

Hafta sonlarımın çoğunu ailem ile birlikte geçiriyordum. Boynumdaki atkıyı etrafımda geriye doğru döndürüp çıkarttım. Paltomu hizmetliye verdim ve çantamı omzuma taktım.

"Dünki, davet nasıldı?"

Annem gözlerini devirdi. "Artık yaşkandıklarını kabul etme vakitleri."

Gülerek salona doğru adım attım. Ağabeyim babamı tedavi ediyordu. "Bak baba hayır, kolunu sırtına doğru uzatmalısın ki herhangi bir rahatsızlığının olup olmadığını anlayayım."

Babam mızlanarak, kolunu arkaya uzattı. Ağabeyim kolunu büktü ve göğüs kafesini dikleştirdi. Onların yanından geçerken sırtını okşadım. "Merhaba ağabey."

"Merhaba Mati."

Babam kafasını kaldırdı. "Ah! Tamam artık Matilda geldiğine göre duralım."

Ağabeyim bundan memnun olmayarak babamdan ayrıldı. "İkinci bir kaçışın olmayacak Bay Lougher."

Ağabeyim burada bizimle kalmaya ve doktorluk mesleğine burada devam etmeye karar vermişti. Babam onu affetmişti. Babam yıllar süren mücadele sonrasında değişmiş ve çocuklarını, görmek istediği gibi değil; oldukları gibi sevmeye karar vermişti.

Ağabeyim yanıma oturdu. Annem yardımcılarla birlikte salona girdi.

"Calum ne yapıyor?"

"Turda, haftaya gelecek."

Babam kafasını salladı. "Geçen gün ödül almışlardı."

more and moreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin