1.3

9.9K 611 125
                                    

Sabah erkenden uyanarak çantamı ve bale kıyafetlerimi aldım. Jean ve spor ayakkabılarımı giydikten sonra Calum'un odasına koştum. Calum Ashton ile kaldığı için kapıyı yavaşça açtım. Yere bıraktıkları kıyafetlere tekme atarak Calum'un yatağına yürüdüm. Duvara dayalı iki kişilik yatakta yatıyordu. Üstü çıplak altından yorgan bağlı bir şekilde kolları iki yana açılmış, yüz üstü kafasını yastığa gömmüştü. Yastığın üzerine siyah saçları dökülmüştü. Dudağı şiş bir şekilde büzüşmüş duruyordu.

Parmağımı yanağına bastırdım. ''Hey, Calum!''

Diye fısıldadım. Ashton'ı uyandırmamak için elimden geleni yapıyordum. Calum duvara dayalı kısımda yattığı için yatağın üzerine çıkıp ona doğru yürüdüm. Ona doğru fısıldadım ve dürttüm. ''Calum!''

Kafasını diğer tarafa çevirdi. Sinirli bir şekilde fısıldadım. ''Lanet girsin sana!''

Ashton tam belime bir tekme atarak yatağın ucuna sürüklendim. ''Matilda git!''

Diye bağırdı. Calum aniden uyandı. Tekme attığı için sarsılmış duruyordum. Calum gözleri yataktan kalktı. Beni tek hamlede sırtına aldı. Evet abartmıyorum sırtına aldı ve odasından dışarı çıkarttı. Sessizce sırtında bekledim. Sonunda odadan çıkıp arkamdan kapıyı kapattı ve beni yere koydu.

''Sabahın köründe odamda ne arıyorsun?''

''Beni okula bırakır mısın?''

''Ciddi misin?''

Ona tatlı bir şekilde gülümsedim. ''Evet çok ciddiyim.''

Kafasını salladı ve esnedi. ''Haydi gidelim o zaman.''

Gözlerini elleri ile açmaya çalışırken konuştum. ''Boxerlasın.''

Kafasını sallayarak tekrar odaya girdi. Ashton'un küfür ettiğini duyabiliyordum. Yüzümü buruşturdum.Sonunda Calum dağınık saçları, şişmiş dudakları ile odadan çıktığında bırakmış olduğum çantamı verdi. Onu daha fazla kızdırmamak için sesimi çıkartmadan onu takip ettim.

''Sadece bir seferlik değil mi bu?''

''Aslında hep.''

''Araba kullanmayı bilmiyor musun?''

Kafamı 'Hayır' anlamında salladım. Şoförüm vardı ve 16 yaşım oldukça yoğun geçiyordu. Kusura bakmayın.

''Lanet olsun!''

Gülümsemeye çalıştım ama beni görmezden geldi Her sabah Calum'u uyandırmak zorundayım. Benim için önemli şeylerden vazgeçiyordu.

Araba yolculuğumuzun ardından bale salonunu açarak güzelce temizledim. Bale kıyafetlerimi giydim. Benimkiler kadar rahat değildi. Kumaşı çok sertti ama ses çıkartma lüksüne sahip değildim. Müzik sesini açarak, notların ve ahenklerin salonda yankılanmasına izin verdim. Her yerin ayna olması o kadar büyüleyiciydi ki! Tek bacağımı point yaparak diğer bacağımı yukarı kaldırdım. Diğer bir adımda daha yukarı ve diğerinde daha yukarı. En sonunda kafama doğru bacağımı yaklaştırıp yay pozisyonunda durdum. Senfoni bedenimi okşuyordu.Yavaşça bacağımı kafamdan ayırarak etrafımda dönmeye başladım. Döndüm. Salonun bir diğer ucuna doğru giderken küçük adımlar atarak kendi etrafımda dönüyordum.

Alkış sesiyle bedenimi durdurup irkildim. Başımı eğdim. ''Günaydın Bayan Helsin,''

''Günaydın Matilda. Lütfen devam et.''

Beni süzdü. Dikkatimi toplayarak basit hareketler yapmaya devam ettim. Bundan 10 dakika geçtikten sonra küçük çocuklar geldi ve esneme yaparak ilk dersimize başladık.

more and moreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin