2.0

9K 549 125
                                    

Calum ile birbirimize baktık. Okula 30 dakika uzaklıkta olan yazlıklarındaydık. Calum bavulumu hızlıca yukarı çıkarttı. Artık bir apartman dairesinde oturmayacaktık. En azından Calum ve ben. Babamın bu habersiz gelişi hem beni korkutmuş hem de Calum'u tedirgin etmişti. Artık burada ikimiz yaşayacaktık. Calum merdivenlerden inerken göz göze geldik.

"Evet ne yapmak istersin?"

"Okula gidelim. Kafamı dağıtmak istiyorum."

Kafasını sallayarak cebinden hızlıca anahtarı çıkarttı.

Verandadan çıktığımızda uzun kollu ceketimin, kollarını avuçlarıma çektim. Arabasına doğru ilerlerken, şimdi olduğumuz noktaya baktım. Üç hafta öncesine yakın, Calum bilerek motorla ağıçlık alandan geçerek ayağımı çizdiriyordu. Şimdi ise beni, babama karşı koruyordu. Arabanın kapısını açıp içine bindiğimde, Calum kucağıma; telefonunu, sigara paketini ve cüzdanını attı. Gözlerini kısarak yola baktı. Direksiyonu çevirdi ve yoldan çıktı.

Normal hızda sürerken, kafamı cama doğru dayadım. "Calum,"

Calum ilk ses çıkarmadı sonrasında nefesi ile birlikte, ismimi bıraktı. "Matilda?"

"...teşekkür ederim."

Kafamı kaldırıp, ona baktım. "Seni yalnız bırakmayacağımı söyledim."

Gözlerimi onun gözlerinden çekmedim. Çağresizce fısıldadım. "Şöyle yapmaktan vazgeç."

Güldü. "Neyi?"

"Bana öyle bakma."

"Neden, yanımda soğuk biri olamadığın için zorlanıyor musun?"

Omuz silktim. "Sen, yanımda olan tek kişisin Calum. Ayrılma zamanı geldiğinde, zorlanmak istemiyorum."

Güldü. "Doğru, sana benden başka kim dayanır?"

Gülerek onun bacağına vurdum. "Vazgeçtim, hiçte zorlanmam."

Gülerek gözlerini yola çevirdi. Yüzümde bıraktığı gülümseme ile önüme döndüm. Şu anlar da bile beni güldürebiliyordu. Dudaklarımı yalayıp, yine kendimi beynime mahkum ettim.

"Matilda,"

Kafamı kaldırmadan mırıldandım. "Hım?"

Fısıldadı. "Ben de yanında, ben gibi davranmıyorum. Bu zorlaştırıyor."

Kafamı kaldırdım. Yanlış anlamamak için sordum. "Veda etmeyi mi?"

Gözlerini benden kaçırdı. "Veda etmeyi."

Bir daha hiç konuşmadık ve okula sürmeye devam etti. Calum'dan başka kimse bana aynı şeyi yapmazdı. Hatta Calum'un böyle bir şey yapacağını tahmin bile etmezdim. Ve şimdi beni yalnız bırakmamak için benimle aynı eve taşınması. Calum'a yakın olabilen tek kişi olduğumu hissedebiliyordum. Çünkü öyle hissettiriyordu.

&

Okula geldiğimizde, arabadan indim. Calum, pantolonunu düzeltirken ona baktım. Okul kapısına doğru giderken, elimde olan eşyalarını uzattım. Ceplerine yerleştirirken, elini uzattı.

Hiç itiraz etmeden yanına geldim. Belimden tutarak, yürümeme eşlik etti. Parfüm kokusunu alabilecek kadar yakındım. Okula erken geldiğimiz için henüz kimse yoktu. "Beni çalıştırır mısın?"

Şaşırarak baktım. "Tango mu?"

Kafasını salladı. Calum ve tango mu? Tanrım, gerçekten daha komik bir an olamazdı. Gülerek, kafamı salladım. "Elbette çalıştırırım."

more and moreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin