1.4

9.2K 614 132
                                    

Telefonumun alarmı çalmaya başladığında kafamı yavaşça yastıktan kaldırdım. Calum alarmı kapattı ve bacağını üzerimden kaldırdı.

"Sabahlardan nefret ediyorum."

Yataktan hızlıca kalktı. Bende aynı anda sürtünerek yataktan çıktım. İkimizde ayakta birbirimize baktık.

LANET OLSUN TEK BANYO

Gözlerim birden açılarak koşmaya başladım. Beni belimden tutarak gidişimi engelledi. Hiçte nazik olmayan bir şekilde yatağa fırlattı.

Evet ciddiyim fırlattı. Yavaşça tuvalete girdi. Kapıyı kapattı. Ellerimi karnıma koyarak kıvrandım. Bacaklarımı açarak yatağı kapladım. Başımı yataktan aşağa sarkıttım Calum'un çıkmasını bekledim.

Dakikalar geçiyor ve Calum adeta tuvaletime kamp kurmaya başladığında sinirle yataktan kalktım. Sert adımlarımı banyo kapısına doğru ilerlettiğimde kapıyı aniden açarak yine göz göze geldik. Derin bir nefes aldım.

''Ne zaman çıkacaksın diye merak ediyordum.''

Cebinden hızlıca telefonunu çıkarttı. ''5 dakikan var hazırlanman için yoksa geç kalırsın.''

''Ah sen ve senin dakikalarımı alan idrarın!''

Kapıyı hızlıca kapatarak içeri girdim. İşimi onun aksine daha hızlı bitirerek üzerimdekini çıkartıp kapımı kapattım. Calum'un benim için aldığı bale kıyafetini çantama koyarak gülümsedim. İdrarı uzun sürerdi ama iyi biriydi. Boyfriend jean ve beyaz tişört üzerime geçirdim. Botlarımı giydim ve tokamı saçımdan çıkartıp ellerim ile şekil verdim. Çantamı sırtıma takarak mutfağa geldiğimde Calum benden daha iyi görünüyordu.

''Al bakalım tostun.''

Gülümsedim. ''Teşekkürler.''

Kendi tostunu dişlerinin arasına koyarak hızlıca anahtar, cüzdan ve telefonunu cebine attı. Bana yana yatırılmış küçük kafa hareketin yaptığında gideceğimizi anladım.

Arabaya bindiğimizde telefonumdaki mesajları kontrol etme gereği duydum.

Anne; Matilda, lütfen beni ara. Senden sadece son kez bir şey isteyeceğim. Baban için.

Kaşlarımı çatarak mesaja baktım. Yoksa çok mu abartıyordum? Ama o evde kalacak olursam ne olacağını da biliyorum. Telefonun ekranını kilitleyip cebime attım.

''Her şey yolunda mı?''

''Evet, sadece okul çıkışı eve gidebilir miyiz? Almam gereken eşyalar var.''

Calum kafasını salladı. Ona bu şekilde bakmaktan nefret ediyorum ama kendime başka bir şekilde soramıyorum.''Neden bana bu kadar iyi davranıyorsun Calum?''

''Sana evimi temizlettiriyorum Matilda.''

Gözlerimi devirdim. ''Bunu kastetmediğimi sen de biliyorsun.''

''Açıklar mısın lütfen?''

Kafamı salladım. ''Beni evine aldın.''

''Oy kararı ile.''

''Para verdin.''

''Temizlik karşılığı ile.''

''Bale kıyafetlerimi aldın.''

''Ahh Matilda gerçekten bunu mu konuşacağız?''

''Hayır, sadece yapmayabilirdin. Ama yaptın.''

Bana usulca baktı. ''Teşekkür etsen olmaz mı?''

Ona baktım. Kızarmış kırmızı dudağına, küçük gözlerine, saçlarının altında hala var olan sivilcelerine, onun kendine has olan kokusuna, arabaya yaydığı manzaraya. Ona öylece baktım. "Gerçekten teşekkür ederim Calum."

more and moreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin