Okulun bahçesinde Liam,Louis,Zayn,Niall,Harry ve ben oturuyorduk. Louis ve Harry'nin atışmalarını izlemek çok eğlenceliydi.
Biz onlara gülmeye devam ederken masamıza Jack ve Bella geldi. İkiside Liam ve arkadaşlarının yakın arkadaşlarıydı. Yani ben öyle biliyordum en azından.
"Selam gençler." dedi Jack yanımıza geçerken. Arkasından Bella da geçti. Liam bu kızla diğer kızlara göre daha samimiydi. Liam için değerli olduğunu biliyordum. Doğal olarak Bella'yı pek sevdiğim söylenemezdi. Pekala açık konuşmalıyım onu sevmiyordum. Liam'ın çevresindeki hiçbir kızı sevmiyordum.
"Gece parti var. Benim evde." dedi Jack Louis ve Harry'nin şakalaşmalarını bölerek.
"Geliriz Jack. Ne bu ciddilik?" dedi Zayn sigarasını yakarken.
"Öyle değil. Anlarsın ya." dedi bir şey saklarmışcasına.
"Geliriz." dedi Louis Jack'i onaylayarak.
Nasıl bir partiden bahsediyorlardı anlayamamıştım. Yani değişik türde parti nasıl olabilir ki?
"Liam geliyorsun değil mi?" dedi Bella.
"Geliyorum tabii ki. Bensiz olur mu hiç." dedi Bella'ya göz kırpıp. Liamsız olur mu hiç parti? Eksik kalmasın.
"Tamamdır o zaman. Sonra görüşürüz."
Onlar kalktıktan sonra diğerleri de kalktı. Liam ile başbaşa kaldık.
"Ne partisi?"
"Parti pek yasal türden değil." Yasal türden değil mi? Ne işi var ki öyle yerlerde. İşi varsa da gitmemeli.
"Gidecek misin?"
"Gideceğim."
"Yasal değilse neden gidiyorsun?" dedim ayağa kalkıp.
"Çünkü gitmem gerekiyor. Bence bunu tartışmasak iyi olur."
"Bence de iyi olur." Kırılmıştım. Hayır neden ters cevap veriyor ki? Sadece sormuştum.
"Ders başlamadan gidelim istersen."
"Tamam gidelim." Yürürken kolunu omzuma attığında hiç sesimi çıkarmadan yürümeye devam ettim. Sinir olmuştum ama hiçbir şey demedim. Hayır ters ters konuşuyordu bir de dibime geliyordu.
"Liam yasal olmayan partilere gidiyormuş." dedim Caitlin'e. Keyfim hiç yoktu bu yüzden kızlarla takılıyorduk.
"Herkes gidiyor. Yani onun arkadaşları da gidiyor."
"Ona neden gidiyorsun dediğimde bu konuyu tartışmayalım dedi. Sanki her konuda tartışıyoruz da sıkılmış gibi. Çok sinir oldum ve kırıldım."
"Neden öyle tepki vermiş bende anlamadım. Neyse boşver o gidiyorsa bizde dışarıdayız ve keyfimize bakalım."
"Keyfim yok ki hiç." dedim elimdeki içkiyi içerken. Evet içki içiyordum Caitlin elime tutuşturdu.
"April. Oraya değil buraya." dedi Ashley beni omzumdan diğer tarafa doğru ittirerek. Yolumuzu bir anda değiştirmiştik. Neden? Zaten kafam doğru düzgün yerinde değildi bir de böyle olunca beynim zonkluyordu.
"Ben oraya gitmek istiyorum."
"Hayır. Olmaz." dedi Caitlin ve beni çekiştirmeye başladılar. Neler oluyordu anlayabilmiş değildim.
Kafamı arkaya çevirdiğimde gözlerim tek kişide takılı kalabilmişti.
Zaten sinirlerim bozuktu. Gözlerimden yaşlar süzülürken hıçkırmamla Ashley ve Caitlin beni çekiştirmeyi bıraktılar.
Liam. Oradaydı. Caitlin ve Ashley'in beni çekiştirdiği yolun kenarında.
O bir kızla öpüşüyordu. Kızı seçemiyordum. Zaten bulanık görüyordum ama Liam'ı görebiliyordum.
Onu her yerde her zaman net bir şekilde görüyordum. İhanetini net bir şekilde görebiliyordum.
~~~~~~
Uzun yazamadım kusura bakmayın.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ☺☺☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Direct Message || Liam Payne
Fanfiction"Bana kim olduğunu söyle. Artık söylemen gerekiyor." "Söyleyemem." "Neden söylemezsin? Seni merak ediyorum." "Karşına çıkmaya cesaretim yok. Böyle konuşmaya devam edebiliriz bence." "Eğer bana kim olduğunu söylemezsen seninle bir daha konuşmam."
