Direct Message-43

1.3K 120 40
                                    

Nazik bir şekilde beni öptüğünde kalbimin küt küt atmasına rağmen ona karşılık vermeye başladım.

Hayallerimdeki kişi. Liam beni öpüyordu. Öpüşüyorduk. Ondan deli gibi platonik bir şekilde aşıkken o da beni seviyordu. Heyecandan ölebilecek durumdaydım.

Birbirimizden ayrıldığımızda nefesimi düzenlemeye çalıştım. O ise gülümseyerek bana bakıyordu. Ellerimi boynundan çekip arkama yaslandım.

O hâlâ gülümserken bende heyecanımı bastırmaya çalışıp gülümsedim ona.

"Bunu hep istedim." dedi elini yanağıma uzatıp.

"Gitmeliyim." diyerek yine çok saçma bir cevap verdim.

"Pekala." dedi ve yanağımdan öptü.

"İyi geceler." deyip indim arabadan.

Kendi kendime sırıtırken çantamdan anahtarımı bulmaya çalıştım.

"Erken geldin tatlım." dedi annem odama girip.

"Evet erken ayrıldık." dedim. Annem Kenny ile birlikte bara gittiğimi biliyordu.

"O kimdi?" dedi kapıya omzunu yaslayıp.

"Kenny." dedim anlamamasını umarak.

"Bebeğim Kenny seni almaya o arabayla gelmedi. Hadi anlat." dedi hevesli bir şekilde.

"Liam." dedim sessizce. Utanmıyordum zaten utanmam ama yine de rahat hissetmiyordum kendimi.

"Gördüğüm kadarıyla arkadaşın değil." Ben şaşkın bir şekilde ona bakarken o gülüyordu.

"Anne! Bizi mi izledin?"

"Hayır canım sadece kim olduğunu merak etmiştim."

"Aramızda bir şeyler var. Ama daha fazla merak etme lütfen."

"Pekala tatlım. Mutlu görünüyorsun hep böyle ol lütfen. İyi geceler."

"İyi geceler."

Servisimden indiğimde okulun bahçesinde gözlerimi gezdirdim. Gözlerimle önce Liam'ı sonra Caitlin, Kenny ve Ashley'i aradım ve Kenny'i gördüm.

"Naber?" dedim yanına gidip.

"İyi. Sence bu mu bu mu?" dedi telefonundaki spor ayakkabıları gösterip.

"Sarı olan galiba." Kenny güzel futbol oynuyordu. Futbola da fazlasıyla ilgiliydi.

"Bende öyle düşünmüştüm. Her neyse. Dün sana bir şey yapmadı değil mi?" dediğinde görüş açıma Liam girdi.

"Tabii ki yapmadı." dedim Liam'a bakarak. Bana ne yapabilir ki kendine her gün daha fazla aşık etmekten başka. O gelirken bende ayağa kalktım.

"Sonra görüşürüz."

"Günaydın." Beni direkt olarak kollarının arasına aldığında bazı bakışları umursamamaya çalışarak bende ona sarıldım.

"Seni özledim." diye mırıldandı saçımı öptükten sonra.

"Bende seni özledim."

"Arkadaşlarımla tanışmak ister misin?" dedi birbirimizden ayrıldıktan sonra elimi tutup.

"Bilmem."

"Gel hadi."

Liam beni Louis,Zayn,Niall ve Harry'nin yanına götürdü.

"Selam." dediler bana sıcak bir şekilde.

"Selam." dedim bende aynı şekilde. Liam ile birlikte oturduktan sonra hepsiyle tanıştım.

En çok Louis'i sevebilmiştim. O diğerlerinden daha sıcak gelmişti bana.

Biz otururken iki kız geldi. Bana küçümseyici bir şekilde bakıp oturdular.

"Harry tatlım bugün partim var." dedi esmer olan dudaklarını büzerek.

"Bebeğim birlikte gidelim mi?" Benim başımda şimşekler çakarken sarışın olan Liam'a söylüyordu bunları.

Sinirlenmiştim. Nasıl söyleyebiliyordu ki? Bir de bana küçümseyici bir şekilde bakıyorlardı.

Liam'ın konuşmasını beklerken bir anlık gelen cesaretimle konuşuverdim.

"Üzgünüm bebeğim Liam meşgul gelemez seninle."

~~~~~~

Kaç gündür bölüm gelmedi bu konuda üzgünüm yayınlayamadım.

Moraller yerlerde bu günlerde. Affedin. Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Direct Message || Liam PayneWhere stories live. Discover now