19. Bölüm

8K 376 21
                                    

Vote ve yorum sınırı bu kadar çabuk geçtiği için hepinize teşekkür ederim. Multimedya: Oktay

Düşündüm de işin ucunda onun gülüşü varsa, Nasrettin Hoca olup eşeğe ters binebilir, hatta Hürbela teyzenin takma dişlerini koyduğu bardakta çay bile içeb- yok ya o kadar da uzun boylu değil...

''Ay ama yeter Yağız neden dalga geçip duruyorsun'' diyip kollarımı göğsümde birleştirdim.

''Tamam hayatım özür dilerim'' diyip yeniden gülmeye başladı. Sen görürsün Yağız. Hadi bakalım..

''Evlenmeyeceğim seninle, görürsün'' diyince güldüğümü görmemesi için kafamı diğer yana çevirdim.

''Ne demek evlenmeyeceğim seninle?'' Dedi sinirli bir şekilde. Tabi ki evlenmeyecegim ben 38 arizona kertenkelesi olan yaşlı teyze olacak, Müşbela teyze gibi gelenin geçenin dedikodusunu yapacaktım. Hayalim buydu yani.

''Sen sürekli benimle dalga geçeceksen ne gerek var. Hem ben 38 tane arizona kertenkelesi olan yaşlı teyze olmak istiyorum.''

''Tamam hayatım, kertenkelen olsun ama evlenince olmayacak mı?''

''Ne demek kertenkele? Arizona kertenkelesi o. Özel bir adı var. Bana bak Yağız bir daha ona basit bir hayvanmışçasına kertenkele dersen seni evlenmeden boşarım!''

''Tamam balım'' arkadaşlar gördünüz bana balım dedi. Nasıl posta koyayım şimdi. Ben ki Tivitir takipcisi saniyede 888 kişi artan, instagramda gelen takip isteklerinden telefonu kasan Aslan yürekli viktorya sıkritçi Sevo ay hoşt aminakodum ne viktoryası.

''Ya Yağız akşam yemeği dedin baya bir restorana gideceğiz sandım. Beni kokorecciye getirdin. Hayır şikayet ettiğimden değil ama önce ümit seviyesini zirveye çıkartıp hoyratca yere fırlatıyorsun. Neden böyle hayatım? Zengin olacaksın birde, pu sana...''

''İstiyosan başka bir yere gidebiliriz ben sakin biyer olsun diye buraya getirmiştim seni'' yüzü asılan sevdiğiceğime bi bakış attım içini yaktım.

''Şaka yapıyorum bal. Ben halimden gayet memnunum.''

Yemekten sonra sahilde biraz dolaşıp banklardan birine oturduk. Sadece bi kaç metre ötemizde 60-70 yaşında bir çift oturuyordu.

''Yağız ya ne kadar da tatlılar'' dediğimde Yağız da dönüp onlara baktı. Gülümsedigini gördüm, aynı zamanda bize bakan teyzeyi.

''Ne bakıyonuz?'' Diyen teyzenin bu tepkisine şaşırmıştım açıkçası. Tam kalktiklarinda söylemişlerdi bunu. Yağız'a baktığımda o da teyzeye verecek bir cevap arıyor gibiydi.

''Ne kadar tatlı olduğunuza bakıyorduk teyzecim'' dediğimde tam karşımızdalardi.

''Yahu ben bu kadını tanımıyorum bile, metrobüsde karşılaşmıştık o zamandan beri peşimde. Kurtulamıyorum.'' Amcanın söyledikleri karşısında gerçekten şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Ben ki neler görmüş geçirmiş Sevo böyle bir olay ile karşılaşmamıştım.

Teyze ''kes sesinu düş önüme'' diye bağrınca amca usulca önüne döndü ve yürümeye başladı.

Yağız ile biraz arabayla dolaştık eve geldiğimiz de saat 12 ye yaklaşmıştı. Evin önünde kime ait olduğunu bilmediğim bir araba görünce hen tedirgin oldum hem de merak ettim. Yağız'a baktığımda 'ben bilmiyorum' der gibi bakıyordu. Yanıma gelip elimi tuttuğunda eve doğru yürüdük.

İçeri girdiğimizde salonda oturan annem, babam ve tanımadığım bir bey gördüm. Ada Hulk ileydi sanırım yoksa ben zili çalmam ile damlaması bir olurdu. Tanımadığım bey kahverengi göz ve saçlara sahipti. Yüzünde benler vardi ve cok sevimliydi.

''Anne? Baba?'' Diyerekten çocuğu gösterdiğimde çocuk öksürerek ayağa kalktı ve karşıma geldi. Elini uzattığında Yağız'a baktım sonra ben de elimi uzattım.

''Naber abla ya ben kardeşin, Oktay.'' demesiyle önce gözlerimi kocaman açtım sonra anne ve babama döndüm. Böyle hani siciyomus gibi bi gülümseme var ya aynen öyle bakıyorlardı.

Bi kardeş eksikti daha neler çıkacak acaba?

Biraz geç ve güç oldu arkadaşlar Özür dilerim.. Sizleri seviyorum.

+5 vote +2 yorum yeni bölüm. Öptüm siziii

YÜRÜYEN TAKIM ELBİSE (BİR TÜRLÜ KITAP OLMUYOR)Where stories live. Discover now