11. Bölüm -Part 1-

10.7K 557 17
                                    

Merhabaa :)) Kitabın 500 okunmaya yaklaşmış olması beni çok mutlu etti :) Aslında gece yayımlayacaktim ama erkene aldım. Sizleri seviyorum.

İyi okumalar...

''Peki'' dediğinde onu ikna etmek için yüzlerce kelime dizisi oluşturmuştum bile. Verdiği cevap kesinlikle umut olmuştu bana. O da istiyordu, o da bana karşı birseyler besliyordu. Yoksa neden benimle 2 gün geçirmeyi kabul etsin?

Evin şehirden uzakta ıssız bir yerde olmasının Sevda'yı tedirgin ettiği her halindan belli oluyordu. Ya da 'ev neden bu kadar uzakta?' 'Daha çok var mı?' 'Merak ettim de, evinin yakınlarında başka ev var mı?' Gibi soruları bunu anlamamı sağlamış olabilir.

Sonunda eve geldiğimizde arabayı evin önüne gelişigüzel bıraktım. Adamlarımdan birine anahtarı atıp garaja koymasını söyledim.

''Neden bu kadar adam var?'' Diye sordu. Aslında çok fazla adam yoktu. Belki 100 tane.

''İşsizlik oranını düşürmek için'' dediğimde kahkaha attı. Gülüşü yine beni içeri çekerken titredigimi hisssettim.

''Ciddiyim neden bu kadar adam var?'' Kakahalarının arasında zorla konuşmuştu.

''Koruma amaçlı güzelim. Mafya olmak kolay değil. '' Diyip kapıyı açtığımda artık gelmediğini fark ettim. Ona döndüğümde sabah ki gibi yüzüme bakıyordu. Son cümlemi tarttım. Güzelim dediğim için mi böyle tepki vermişti yani?

''İyi misin güzelim?'' Derken içimden gülüyordum. Evet anlamında başını sağladığında güldüm.

''Tamam o zaman hadi içeri gir'' diyip kapının önünden çekildim. Bu yüz ifadesi gerçekten çok tatlıydı. Neydi benim bu halim? Aptal aşıklar gibiydim resmen. Bir an önce birilerini yumruklamam gerekiyordu.

''Üzerini değiştirmek istiyorsan ya da duş falan gel benimle.'' Dediğimde yine hiç ses çıkarmadan arkamdan geldi. Onu buraya getireceğimden emin olduğum için hazırlattığım odaya götürdüm onu.

''Bu kimin odası?'' Diye sorduğunda
''Gelecekte ki eşimin şimdiki odası'' diyip güldüm. Yaptığım imayı anlamazlıktan gelerek,

''Gelecekte ki esinle tanışmayı gerçekten çok istiyorum, belli ki birbirimize benziyoruz.'' Dediğinde kolundan tutup boy aynasının karşısına getirdim.

''Buraya her baktığında onu görebilirsin.'' Diyip kollarımı beline sardım. Kulağına eğilip hemen yan odadayım işin bittiğinde oraya gel. Diyip yanağından öptüm ve geri çekilip odadan çıktım.

Odaya girdiğimde Mafya kucağıma atlayamadı çünkü o kadar güçlü değil. Hemen eğilip onu kucağıma aldım. Duş almayı düşünsem de daha sabah ki olaydan sonra sakinlesmek için duş aldığımdan dolayi Mafya ile oynamaya karar verdim.

Uygar köpeğimi çocuğum gibi sevdiğim için ona Mafya ismini koydu. Artık mafya babasıydım. Gerçekten bu çocuğun hastanede karıştığını düşünmüyor değilim bazen. Mafya kucağımda, yatağa uzanmadan önce ceketimi ve gömleğimi  çıkardım.

Sevda

Neydi şimdi bu? Ne işim var benim burda? Resmen az önce belime sarıldı ve yanağımdan öptü. En fenası ise o bana sarildiginda harika hissetmem ve o anın bitmesini istemememdi. Gelecekteki eşi olacağımı söyleyen adam ile 48 saat geçirmeyi kabul etmiştim ve şu an daha 2. Saaate yeni girmiştik. Duşta ne kadar zaman harcarsam o kadar iyiydi.

Duşa girdiğimde banyonun benim evimde ki banyomla neredeyse birebir ayni olduğunu gördüm eksik hiçbirşey yoktu. Şampuan ve duş jeli dahi aynıydı. Bu adam tüm bunları nereden biliyordu? Daha da önemlisi bu adam tam bir psikopattı.

*

Banyodan çıktığımda gardropu açtım. Bana yıllarca yetecek kadar giysi, iç çamaşırı ve ayakkabı vardı. İç çamaşırları benim kullandığım markaydı. Bu hem utanmama hem de sinirlenmeme sebep olmuştu. Bu adam tüm bunları nasıl biliyordu?

Siyah bir iç çamaşırı takımı, siyah tayt ve yazılı bordo kolsuz tişört giydim. Görür görmez aşık olduğum siyah kimonoyu da hızla üzerime geçirdim. Ayakkabıların yanında bana bakan pofuduk köpekli terlikeleri de ayağıma geçirdim.

Tekrar banyoya dönüp benim eşyalarımla aynı yere konmuş kurutma makinesi ve tarağı aldım. Azıcık korkmaya başlamıştım. Her şey ayni yerdeydi. Saçımı hızla kurutup taradım ve topuz yaptım.

Odadan çıktığımda Yağız'ın söylediği gibi yan odaya gidip kapıyı çaldım. Ses yoktu.
Çaldım.
Ses yok.
Yeniden çaldım.
Yeniden ses yok.

Sonunda endişeme yenik düşerek kapıyı açtım. Yatakta yatan bir adet yarı çıplak Yağız beklediğim manzara değildi. Açıkçası kanlar içinde yerde yatan bir Yağız bekliyordum. Yağız'ı uyandırmamak için sessizce geri çıkacaktım ki yanında yatan köpeği fark ettim.

''İnanmıyorum sen ne kadar şekersin öyle'' diye fisildadim inanamayarak. Böyle bir adamın kocaman ve korkunç bir köpeği olmalıydı ama değil mi? Yatağın diğer tarafina dolaşarak eğilim ve köpeği Yağız'ın yanından aldım. Bu arada üzerini örtmeyi de ihmal etmemiştim.

Pencerenin kenarındaki koltuğa oturdum. Köpek hiç ses çıkarmıyordu.

''Merhaba köpek'' dediğimde güldüm. Hangi insan bir köpeğe Köpek diye hitap ederdi ki?

''Benim ismim Sevda. Tanıştığıma memnun oldum köpek'' diyip yeniden güldüm. Şimdiye kadar bu kadar şeker bir köpek görmemiştim. Arkama yaşlanıp sessizce köpekle oynamaya başladım.

Yağız

Gülme sesiyle uyandım. Gözlerimi hafif açtığımda pencerenin yanında koltukta Mafya ile oynayan Sevda'yı gördüm. Mafya Sevda'nın üzerine tırmanmaya çalışıyordu ve o başarılı olamadıkça Sevda kahkahalarla gülüyordu. Mafya'nın ona bu kadar yakın davranması beni şaşırtmıştı. Uygar'ı uzun zamandır tanıyor olmasına rağmen kendini kucaklatmamıştı bile.

Duvarda ki saate baktığımda 48 saatimizin 4. Saatine girdiğimizi görüp kendime yumruk attım. Ne kadar süredir uyuyordum.

''Mafya'' diye seslendigimde Sevda'nın kucağından atlayıp hemen yanıma geldi ve yüzümü yalamaya çalıştı.

''Mafya mı?'' Şaşırdığı sesinden belli oluyordu.

''Ben mafya babasıyım'' dediğimde ilk önce durdu. Sonra yüzünü ekşitti.

''Sanırım kuruyorum'' dediğinde kahkaga attım.

''Bu Uygar'ın mizahindan sadece bir parça'' dediğimde,

''Uygar?'' Diye sordu.

''Kardeşim'' diye cevap verdim.

''Senin gibi bir adamın bu kadar küçük ve tatlı köpeği olması beni çok şaşırttı'' diyip gülümsedi.

''Mafya yaklaşık 5 yıldır benimle. Onu aldığımda elimden daha küçüktü. O zamanlar mafya falan değildim. Yani Mafya, geçmişimden kalan tek parça. 2 yıl öncesine kadar ona Köpek diye hitap ediyordum ama Uygar artık bir ismi olmasi gerektiği konusunda diretince Mafya demeye karar verdim.''

''Demek ki Köpek diye seslenen sadece ben değilmişim'' diye mirildanıp güldü. Anlamadığımı belli eder bir şekilde ona bakınca

''Boşver ya'' diyip yeniden güldü.

Onun gülmesini bölen Mafya'nın koşarak üzerine ataması ve yüzünü yalamaya başlaması oldu. Bu kez ikimiz de gülüyorduk.

Aklıma dolan hayal ile kahkaham tebessüme dönüştü;

Sevda ile evlenmişiz ve yine aynı şekilde ben uyuyakalmışım, tek fark ise kucağında oynadığı şeyin bir köpek değil de bebeğimiz olmasıydı.

Bu hayali gerçekleştirmek için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırdım.

Vaz geçmeye niyetim yoktu.

+8 görülme ve +4 vote de yeni bölüm. 24 saatin tamamını tek bölüme yazacaktım fakat öyle olursa bölüm uzatmakta zorlanacağım.

Kendinize iyi bakiiiin :)))

YÜRÜYEN TAKIM ELBİSE (BİR TÜRLÜ KITAP OLMUYOR)Where stories live. Discover now