Zifir -3-

9.3K 671 44
                                    

Ben geldimmm :)))

Keyifli okumalar.

****


Ada bir an nefes alamaz olduğunda gözlerini sinirle kırpıştırdı. Kolları hala Maral'ın beline sarılıydı ama ruhu çoktan bedenini terk etmiş gibiydi. Sertaç nefes nefese ellerini dizlerine dayarken "Çatlak cadılar" diye söyleniyordu.

"Korumayın beni! Bir Allah korusun; siz korumayın, yemin etmeyin benim adıma, söz vermeyin, düşünmeyin, yapmayın be yapmayın işte! Ben hepinizini korurum ama siz korumayın!" Ilgaz'ın yüzü duyduklarıyla daha çok kararırken çaresizliğin hissettirdiği acizliğine lanetler okuyordu. Çıkamazdı ki karşısına nasıl çıksındı, öyle pat diye olacak iş miydi?

"Ada" diyen Maral'ı bırakan Ada "Yürü okuluna sarışın, bugünlük beni çıldırtma kotanı çoktan doldurdun" dişleri arasından mırıldanırken arabaya ittiği bedene sırtını çoktan dönmüş yerde yatan kazmaya dik dik bakmaya başlamıştı.

"Ben seni geçen sefer uyarmadım mı lan piç kurusu, ne demeye yavşıyorsun?" Batur korkuyla geri geri sürünürken Ada çoktan çocuğun üzerine eğilmeye başlamıştı. Ada'nın üzerine yumruğunu kaldırarak daha çok eğilmesiyle çok korkan Batur "Tamamdır bro bir daha sana bulaşmam" diyerek toparlandığı gibi ayakları kıçına vura vura sokakta koşarak kaybolmuştu.

Giden çocuğun ardından bakmaya devam ederken aslında çaktırmadan yüzünün halini mantoluyordu Ada. Güçsüz görünmekten nefret eder olmuştu büyüdükçe, aklı kalbine uyup her zayıflık gösterdiğinde önüne düşen kırgınlığı dağ olup aşıyordu bedenini ve daha çok öfke duyuyordu büyüklerine, Ilgaz'a. "Git artık Maral, ilk dersini kaçırdın, 2. Cisi senin en sevdiğin ders onu da kaçırma!" Maral anatomi dersini severdi doğru ancak Ada kadar önemli değildi hiçbir dersi. İş derse kalsındı ona da illa ki bir kılıf uydururdu.

"Al arabanın hayrını gör kara böcü, ahlı mal kullanılmaz dermiş eskiler ben de bu arabayı kullanmam" Ada, Maral'ın araba anahtarlarını ayağının ucuna atmasıyla kaşlarını daha da çattı.

"Anatomi dersinde gerçek kadavralarla mı ilgilenmeye başladınız şapşal sarışın?"

"Ne alaka be!" Maral gerçek bir ölü görmenin düşüncesiyle titrerken çığlık atmıştı. Ada, Maral'ın korkusunu bildiği için sırıtmaya başladı. Ne çabuk değişmişti ruh hali, eğer ki değişmese yine esip gürleyecek kırılmadık kalp bırakmayacaktı biliyordu.

"Ne bilim lan, eskilerden konuyu açınca var bi bildiğin dedim. Hani şöyle kanı çekilmiş, şişmiş bir beden"

"Ver be arabamın anahtarlarını Allah'ın delisi" Maral beti benzi atmış bir vaziyette yere eğilirken anahtarları aldığı gibi arabaya koştu ve hiç beklemeden motoru çalıştırıp küfrede küfrede gaza basarken Ada gülmeye başladı. Ne zaman ki Maral uzaklaştı o zaman gülen yüzü soldu.

"Niye korkusuyla sınadın cadım. Bilmiyor musun ne kadar korktuğunu?" Sertaç yaptığını onaylamaz gibi konuşurken Ada dudaklarını inadına daha da büktü.

"Maral benim zayıf yanım Sertaç bunu sende biliyorsun, o arabanın anahtarlarını sırf ben mutlu olayım diye önüme attı. Ha alır mıydım, onu kudurtmak için alırdım ama bu defa onu mutsuz etmiş olurdum. Sorun arabada değil biliyorsun, Maral'ın benden gizlediği bir şeyler var ve o sırf o gizlediklerini ört bas etmek için benden kaçıyor. Onun korkusu ölüler değil Sertaç, onun gizli bir psikopat olduğunu sende benim kadar iyi biliyorsun. Maral ki, sırf öldürüp dirilticem ameliyat edicem diye kaç tane kurbağa deşmiş kedi öldürmüş bir manyak. O yüzden onun korkusu ölüler değil, korkusu kendini açık etmek. Aynı o öldürdüğü canlıları beni kızdırmamak için saklayıp gömdüğü gibi" devamını getirmeden sustuğunda dudaklarını birbirine bastırdı. Biliyordu Ada, elbet biliyordu. Bildiği içinde kardeşini sıkıştırmaktan kaçıyordu.

ILGAZ'IN ADA'SI [Aşk ve İntikam serisi 2] DÜZENLENİYOR जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें