1.13 | Wuthering Heights

Start from the beginning
                                    

"Austin" diye düzeltti. O da bir şekilde rahat görünmeye çalışıyor ve gülümsüyordu.

"Elisa'nın neden bana seni nereden tanıdığımı sorduğunu şimdi anlıyorum" diyerek güldüm.

Kızın adını duyunca yüzündeki gülümseme kayboldu.

"Seni neden buraya getirttiğimi sormayacak mısın Styles?" yüzünde ciddi bir ifade vardı.

"Bunu duymak için can atıyorum" Sırıttım

"Elisa'dan bahsediyordun, söylesene aranızda ne var?" Ciddi bir ifade ile sordu

"Seni ilgilendirmez" Güldüm.

"Haklısın beni ilgilendirmez. Nasıl olsa artık onu rahat bırakacaksın" Yüzünde aşağılık bir gülümseme vardı.

"Benim için sorun yok" diyerek güldüm. "O beni zaten rahat bırakmayacaktır"

"Kes sesini" diye bağırdı. " Seni bir daha onun yanında görmeyeceğim"

"Öyleyse gözlerini kapatsan iyi edersin çünkü kız asla benim yanımdan ayrılmayacaktır. Ne var biliyor musun? Uzun zamandır ondan kurtulmaya çalışıyorum ama görünen o ki o benim hayallerimi kurmakla o kadar meşgul ki beni rahat bırakmasını istediğimi göremiyor"

"Elisa asla senin gibi bir ucubenin peşinden koşmaz, yalan söylüyorsun Styles" Yüzünde anlamsız bir şekilde özgüven dolu bir ifade vardı.

"Ciddi misin?" Kahkaha attım "Öyleseyse kendisine sor ve sana anlatsın. En son hatırladığım kadarıyla onu öpmem için yalvarıyordu."

Sınırlarımı ne kadar zorlayabileceğimi görmeye çalışıyordum ki o sırada şerefsizin suratıma atmış olduğu yumruk en fazla bu kadar olduğunu anlamama yardım etti.

Öksürerek ağzıma gelen kanı yere tükürdükten sonra ona baktım "Bir şeyi gerçekten merak ediyorum, Elisa senin gerçekten kim olduğunu biliyor mu?"

Soruma cevap vermeyişinden cevabının hayır olduğunu anladım. Cevap vermek yerine bana karşı soru yöneltti.

"Gizli mabedin açığa çıktığı için çok üzgün olmalısın."

"O kadar da üzülmediğimi itiraf etmeliyim" dedim "Ama seni tebrik ederim, iyi işti. Gerçekten, evimi nasıl buldun?" Güldüm. Onun beni mağlup ettiği fikrine kapılmasını istemiyordum

"Zor olmadı, Elisa'nın hattını takip ettim. Aslında uzun bir süre telefonu kapalıydı ama onun telefonunu açtığı zamanı kaçırmamak için ona mesaj atmıştım ve boooom! Çok kolay bir işti Styles" Kendisiyle gurur duyuyor olmalıydı. Bu kadar basit bir noktayı gözden kaçırdığım için kendime küfrettim. O mesajı, ailesini araması için sinyal önleyiciyi kapattığım birkaç dakika içinde almış olmalıydı

Ciddi bir ifadeyle ona baktım "Çöz şu ipleri"

"Seni tam burada gebertmek beni ne kadar mutlu ederdi biliyor musun?" Kaşları çatıktı.

"Tabi ki de ederdi" diyerek güldüm "Ben de cehennemin en konforlu köşesinde köşesinde tahtıma kurulur ve senin başına gelecek olayları büyük bir zevkle izlerdim"

Austin'in göz işaretiyle arabada bana yumruk geçiren sıska herif beni bağlayan ipleri çözdü

"Taht falan yok Styles. Güzel bir tanışmaydı ve seni buraya attığın adımlara dikkat etmek için çağırdım. Şimdilik tahtının hayallerini kurmaya devam edebilirsin ama eğer seni bir daha Elisa'nın yanında görürsem gideceğin yer cehennemin dibinde bir çukur olacak"

İplerden kurtulduktan sonra bileklerimi ovdum. Kızarmış ve sızlıyordu.

Arkamda duran sıska herife yere serildiğine emin olacak kadar sert bir yumruk geçirdikten sonra "Bu arabada bana göstermiş olduğun hoş geldin nezaketin içindi" dedim ve depodan çıkmak için kapıya doğru ilerledim

WonderwallWhere stories live. Discover now