7. Bölüm

19.2K 1.1K 56
                                    

   Multimedya daki David. İyi okumalar. 😘

   Gözlerimi açtığımda bir yatakta olduğumu hissettim. Yan tarafımda bazı aletler falan vardı. Sanırım hastanedeydim. Kollarıma baktığımda sol kolumda kocaman bir iğne olduğunu gördüm. Serum veriliyordu.
"Nasılsın?" Diye sordu birisi. Sesi biraz tanıdık gelmişti.
  Etrafıma bakındım. Sağ tarafımdaki koltukta birisi oturuyordu. Daha dikkatli baktığım da ise dünkü genç olduğunu farkettim.
"Burada ne işin var?"
"Sana yardım etmeye geldim Bella."
"Adımı nerden biliyorsun?"
"Kimliğimde Bella yazıyordu. Bella Winston. "
"Beni buraya sen mi getirdin?"
"Evet. Çarpıştığımız da yüzün bembeyazdı, titriyordun ve ellerin buz gibiydi. İyiyim diye geçiştirdin ama tökezleyerek yürüyordun. Ben de bir şey olur diye seni takip ettim. Tam arkandan seni tutacakken yere öylece yığıldın. Ben de seni arabamla buraya getirdim."
"Teşekkür ederim. Hiç gerek yoktu."
"Dün gece neden böyle olduğun hakkında bir fikrin var mı?"
"Hayır bilmiyorum. İçki de içmedim. Yani dokunan bir şey yiyip içmedim."
"Yani panik atağın olduğundan haberin yok mu?"
"Panik atak mı?"
"Evet panik atak. Dün gece baya bi şiddetli olmuş."
"Annemler.....annemler onların haberleri var mı?"
"Telefonundan az önce aradım. Birazdan burda olurlar."
"Peki David?"
"David mi?"
"Evet. Yoksa tanımıyor musun?"
"Tabiki de tanıyorum. Ama senin tanıdığını bilmiyordum."
"Tanıyorum. Benim en yakın arkadaşım."
"Bella okula daha yeni geldin. Toplasan bir hafta bile etmez. Nasıl oldu da en yakın arkadaşın oldu? Ona nasıl bu kadar güveniyorsun?"
"David ile eskiden beri tanışıyorduk.....bi dakika bu da ne demek şimdi niye ona güvenmeyeyim ki?"
Tam konuşacakken kapı açıldı ve annem ile babam içeriye girdiler. Annem hemen bana sarıldı.
"Kızım. Canım benim. Nasılsın?"
"İyiyim annecim. Endişelenecek bir şey yok."
Babam saçlarımı okşadı.
"Kızım noldu?"
Odaya hemşire girdi.
"Sorun yok efendim. Kızınız gayet iyi."
Annem hemen hemşirenin yanına gitti.
"Nesi varmış hemşire hanım?"
"Panik atak geçirmiş."
"Panik atak mı?"
"Evet. Sizin kızınızın panik atağı olduğunu bilmiyor muydunuz."
"Hayır....hayır daha önce hiç olmamıştı."
"Serum verdik. Sakinleşti. Dünkü biraz fazla şiddetli olmuş. Ama şimdi iyi. Merak etmeyin. Akşama taburcu olur." Hemşire gitti. Babam da dışarı çıktı. Annem yanıma gelip koltuğa oturdu.
Beni buraya getiren çocuk ayağa kalktı ve
"Ben sizi yalnız bırakayım." Deyip hızla dışarı çıktı.
Annem saçlarımı okşadı.
"İyisin değil mi bebeğim?"
"İyiyim anne bir şeyim yok.......anne panik atağımın olduğunu biliyor muydun?"
"Hayır kızım. Daha önce hiç yaşamamıştın ki."
"Peki nasıl..."
"Boşver bebeğim. O çocuk kimdi? Arkadaşın mı?"
"Aslında onu tanımıyorum. Adını bile bilmiyorum."
"David neredeydi Bella? Seni nasıl yalnız bıraktı?"
Derin bir nefes alıp diğer tarafıma döndüm.
"Bilmiyorum anne. Lütfen yorgun hissediyorum."
.....
Sabah kalktığımda gayet iyiydim. David beni hiç aramamıştı. Mesaj bile atmamıştı.

   Hızla merdivenlerden indim ve okula gitmek için çıktım.

   Okula geldiğimde Jessica hemen yanıma geldi.
"Bella iyi misin?"
"Evet iyiyim neden?"
"Dün panik atak....."
"Bem iyiyim Jessica gerçekten." Yürümeye devam ettim. O da arkamdan geliyordu.
"Bella David seni çok merak etti. Dün bana seni sordu. Ben de ona Chris ile bir yere gittiğini söyledim."
"Nasıl yani Chris de kim?"
"Chris'i tanımıyor musun?"
"Jess Chris kim?"
"Seni hastaneye götüren çocuk."
"Adı Chris miydi?"
"Evet. Anlaşılan sana adını söylememiş."
"Konuşamadık. Tanışamadık bile."
"David'in yanına gitsen iyi olur. Panik atak geçirdiğini bilmediği için seni aramadı. Ya da yanına gelmedi."
"Tamam giderim. Şu anda nerde?"
"Büyük bi ihtimalle beden salonunda basketbol oynuyordur. Basketbol takımının kaptanı. Eskiden siz de çok oynarmışsınız."
"Evet oynardık." Dedim ve beden salonuna gitmek için üzere hızlandım.

  Evet. Oradaydı. Ve morali bozuk gibiydi. Hemen yanına gittim.
"David merhaba." Cevap gelmedi.
"David"
"David?"
  Yine cevap yoktu. Ben de dikkatini dağıtmak için oynadığı topu aniden elinden aldım.
"David!"
"Ne var?"
"Ne var mı? Gerçekten mi? Noldu sana böyle?"
"Bana ne mi oldu. Ondan hoşlandığını bana söyleyebilirdin ya da onunla birlikte partiden ayrıldığını.... en azından haber verseydin ekilmiş hissetmezdim."
"David ne ekmesi. Seni ekmedim ben. Zaten onunla bir yere de gitmemiş...."
"Lütfen anlatmana ve ya yalan söylemene gerek yok." Dedi bana yaklaşarak.
"David yemin ediyorum. Yalan söylemiyorum. Lütfen izin ver de anlatayım..."
"Neyi anlatacaksın Bella!" Diye bağırdı. Konuşmama izin vermiyordu. Yere oturdu. Ben de onun karşısına oturdum.
"David ben onunla bir yere gitmedim. Beni hastaneye götürmüş." Böyle dediğimde kafasını kaldırarak bana baktı.
"Nasıl yani?"
"Dün ağır bi panik atak geçirmişim. Ölücem zannettim. O his çok çok kötü."
"Keşke panik atağının olduğunu söyleseydin."
"İnan ben de dün hemşireden öğrendim. Bak dün sen içecek almaya gittiğinde yanıma Ed geldi.  Zaten kendimi o sırada da iyi hissetmiyordum. Hava almak için birlikte üst kattaki balkona çıktık. Karşıma baktığımda bir çocuk ölüyormuş gibi kıvranıyordu. Kusuyordu. İlk başta içki yapmıştır diye düşündüm. Ama çocuk kendini tırmalama başladı. Ed 'e söyledim. Çocuğu gördüğü an hızlıca yanına gitti. Gözlerimi kapatıp açtığımda Ed çoktan orada olmuştu. Hızı beni şaşırtmıştı. Sonra seni de orada gördüm. Çocuğu muhtemelen sakinleştirmek için bir şeyler söylüyordunuz. Yanınıza gelmek için aşağı indim. Oraya gitmeye çalıştım. Ama kötü olmuştum. Bi çocuğa çarptım. Bana iyi olup olmadığımı sordu. İyiyim diye geçiştirip ondan kurtuldum. Panik atak geçirmişim. En sonunda bayılmışım. Ve çarptığım çocuk. Sanırım adı Chris. Beni hastaneye götürmüş."
"Pe...peki şimdi iyi misin?" Diye sordu ve beni kendine doğru çekip sıkıca sarıldı. Ben de ona sarıldım. Ve kulağına
"İyiyim" diye fısıldadım.

Kurtlar Arasında  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin