1. Bölüm

38.1K 988 146
                                    

''Ya Ada sen nerenin gerizekalısısın? Valla bak hayır yani 7 yıldır arkadaşımsın ama hâlâ çözemedim. Son kez soruyorum
gerçekten geri zekalı mısın yoksa rol mü yapıyorsun?'' Sorum karşısında Ada o çirkin, iğrenç, mavi gözlerini gözlerime dikti.

Ne kıskanması be kes sesini.

''Ya ne var salak. Gidicez baskın yapıcaz sende içer sıçarsın azıcık.''

''Ya anam babam iyi güzel de içince gerçekten sıçıyorum bilmiyorsun sanki. Gidicez oraya sen Hulk'u basıcan ben napıcam?
Yine onu kulağından sürükleyerek götürcen, ben de eve tek başıma dönücem. Adacım artık 23 yaşındasın bas şu çocuğa nikâhı
oturt evde.''

''Basıcam basıcam da üşeniyorum. Hadi bak bu son kalk üzerine bir şeyler giy çıkalım.''
Yavru köpek bakışı falan değil de
orangutan bakışlarını atınca kusmamak için odama çıktım.
Siyahlı kırmızılı kareli eteğin üzerine siyah uzun kollu dar kazak giydim. Siyah ten çorabı da giyip botlarımı elime alıp odadan
çıktım. Saçlarım topuzdu ve bozmaya da hiç niyetim yoktu. Ev topuzu bu boru değil.

''Ya Sevo bara gidiyoruz kızım podyuma çıkmican, bu ne güzellik." 'Sıçarım ağzına kes yavşaklığı' bakışımı attım

Cici kız ve piç smile arası gülüşünü yapıp ayakkabılarını giydi. Ben de botlarımı ayağıma geçirip dışarı çıktım. Adacığımın çoktan çağırdığı taksiye binip hanim efendinin sevgilisini basacağımız barın adresini vermesini bekledim. Bu bar her zaman gittiğimiz yer değildi. Zaten orası baya sıkıcıydı, Hulk zevkli birisi olmaya başladıysa yakında Ada'dan da ayrılır benden
söylemesi.

Taksiden indiğimiz de Ada'nın birine mesaj attığını gördüm. Yüzümü saçma salak bir hale sokup kafamı hafif sallayıp 'nabıyon lan' demeye çalıştım. Omuz silkti ve sırıtıp koluma girdi.

Alışılmışın dışında bardan müzik sesi gelmiyor ve etraf karanlıktı. İçeri girdiğimiz de ışık açıldı ve herkes 'iyi ki doğdun geri
zekâlı' diye bağırdı.

Çok duygulandım gözlerim doldu falan filan gibi bi olay yaşamadım tabi ki.
''Oha lan naptınız'' dediğimde herkes güldü. Günlerdir baktığım tek takvim sınav günlerine ait olduğu için tarihi bilmiyordum. Ve bu gün doğum günümdü. Resmen tescilli gerizekalıyım ya..

Hepsiyle şu erkeklere özgü olduğu söylenen ama öyle olmayan selamlaşmayı yaptiktan sonra Ada'ya sarıldım.

Herkese teşekkür ettikten sonra 'ben pahalı ve mükemmelim' diye bağıran pastayı getirdiler. Framboğaz ve çukulatlı pasta kesinlikle favorimdi ve Ada bunu biliyordu. Şu an onu daha çok seviyorum..

Bir yandan pastalarımızı yerken bir yandan da çoktan içmeye başlamıştık. Açılışı Mazot adıyla bilinen fakat extra bira ile kolanın karışımı olan düşük alkollü kokteylle açsam da devamı onun kadar masum olmadı aslında. Hem hareket hem de yüksek alkol zaten midemi bulandırmaya başlamışken sevgili arkadaşlarım bira içmem için ısrar ettiler ve ben de içtim. Biradan da ölesiye nefret ederim, yalnızca mazot içebiliyorum.

Midemin bulantısı iyice artınca ve yarın ki gazetelerde 'genç kız kendi doğum gününde arkadaşlarının üzerine kustu ve arkadaşları tarafından katledildi' gibi bir haber görmek istemediğim için koşmaya çalışarak arka kapiya ulaştım ve affedersiniz ama gergedan sıçmasına benzeyen sesler ile kusmaya başladım.

Ama nasıl kusuyorum. Bir de leş gibi bira kokusu geliyor koku geldikçe daha bir kusuyorum. Kusunca
sarhoşluk geçer derler fakat her nedense bende tam tersi oluyor, kustukça daha fena yamuluyorum. Ben bunları düşünürken
biraz yürümüş olsam gerek mekândan 10 metre kadar uzaklaşmışım.

YÜRÜYEN TAKIM ELBİSE (BİR TÜRLÜ KITAP OLMUYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin